Google Play Store
App Store

Cumartesi Anneleri tarafından 25 Ağustos 2018’de yapılan 700. hafta eyleminde polisin sert müdahalesi sırasında hak savunucusu Aydın Aydoğan’ın kolunun kırılmasına ilişkin açılan davada yetki Meclis’e devredildi.

Süleyman Soylu davası beş yıl sonra Meclis'e geldi
Fotoğraf: AA

Cumartesi Anneleri'nin 2018 yılında yapılan 700'üncü hafta eyleminde polisin sert müdahalesi sonucunda kolu kırılan Aydın Aydoğan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) başvuru yaptı.

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu hakkında yapılan suç duyurusu neticesinde soruşturma izni beş yıl aradan sonra çıkmış oldu.

Cumartesi Anneleri’nin 25 Ağustos 2018’de gerçekleştirmek istediği 700’üncü hafta eyleminde polisin müdahalesi sırasında hak savunucusu Aydın Aydoğan’ın kolu kırıldı.

Müdahaleye ilişkin Aydoğan kolluk kuvvetleri ve dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu.

Kolluk kuvvetleri ile ilgili dosyada takipsizlik verildi ve dosya Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı. AYM kolluk kuvvetlerinin uyguladığı orantısız güç ve toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının engellendiği gerekçesiyle hak ihlali kararı verdi.

Soylu’yla ilgili davada ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcığı “yetkisizlik” kararı vererek dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Bürosu’na gönderdi.

"MECLİSTEN KARAR ÇIKMAZSA AYM'YE GİDECEĞİZ"

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ise söz konusu durumla ilgili yetkisizlik kararı verildiği öğrenildi. Kararda, Soylu’nun görevi çerçevesinde yetkisini kullandığı ayrıca soruşturma izni için TBMM’ye başvurulması gerektiği belirtildi. Aydoğan ise Meclis’e dilekçe sundu.

Dilekçe hakkında konuşan Aydoğan şunları söyledi:

“Olayın ardından Soylu, ‘Ne yapsaydık anneliğin terör örgütü tarafından terör kılıfı yapılmasına göz mü yumsaydık?’ ifadesini kullandı. Polis şiddetine maruz kalmamızla ilgili annelik kavramı üzerinden bir mağduriyet oluşturulduğunu söylemişti. Meclis’ten beklediğimiz yönde bir karar çıkmazsa AYM’ye gideceğiz."