Danıştay, yargıya rağmen inşaatı tamamlanan Sulukule projesinde mahkemenin ‘kamu yararı yoktur’ diyerek aldığı iptal kararını onadı. Dava avukatı Küey’e göre villalar yıkılmalı, ama bu artık çok güç

Sulukule için geç gelen adalet: Danıştay, yıkımdan 6 yıl sonra 'kamu yararı yoktur' kararını onadı

OLGU KUNDAKÇI olgukundakci@birgun.net

Sulukule projesini iptal eden mahkeme kararı Danıştay tarafından onandı. İstanbul 4. İdare Mahkemesi, TOKİ ile Özkar İnşaat’ın yaptığı binalar tamamlanmak üzereyken, projeyi kamu yararına aykırı bularak 2012’de iptal etmişti. Mahkemenin iptal kararına dayanak olan bilirkişi raporunda, projenin UNESCO’nun belirlediği sur koruma bandını yarıya indirdiği, özgün ada morfolojisi ve sokak dokusunun korunmadığı, tescilli yapılara aykırı bir yapı tipolojisinin oluşturulduğu, kamuya ayrılan alanların yapılaşmaya açıldığı belirtiliyordu. Danıştay mahkemenin iptal kararını esastan onayarak kararın dayandığı gerekçenin hukuk ve usule uygun olduğuna ve bozulmasını gerektirecek bir durum olmadığına hükmetti.

Ancak idare mahkemesinin 2012’de aldığı iptal kararı ardından Fatih Belediyesi proje değişikliğine gitti. Yeni avan projenin yenileme kurulundan geçirilmesiyle inşaat devam etti, proje tamamlanarak TOKİ ihalesini alan Özkar İnşaat’ın inşa ettiği villalar yeni sakinlerine satıldı. Mimarlar Odası’nın ikinci projenin de iptal edilen projeden farkı olmadığı gerekçesiyle açtığı dava ise sürüyor.

VİLLALAR HUKUKEN YIKILMALI
Sulukule Roman Derneği Avukatı Hilal Küey, villaların hukuken yıkılması gerektiğini ancak bunun fiiliyatta artık çok güç olduğunu söylüyor. Sulukule’de yerinden edilen Romanların mahkeme kararlarının uygulanmaması nedeniyle Fatih Belediyesi’ne açtıkları tazminat davaları ise Danıştay’da sürüyor. Küey, “Mahkemenin iptal kararını esastan inceleyerek onayan Danıştay da 'uygulanan projede kamu yararı yoktur' demiş oldu. Şu an hukuken bu kararın gereği yıkımdır; ancak bitmiş, yeni mülk sahiplerinin bir takım hakları oluşmuş yerlerde yıkımın yapılması bu saatten sonra çok zor. Hukuken haklı olmamıza rağmen bir Roman mahallesi yıkıldı, Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere tamamen aykırı bir şekilde. Çok acı…” dedi.

Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay ise “Sulukule’de yapılan esas işlemin iptali idare tarafından uygulanmıyor. Orada bütün ayrıntıları belli olan bir projenin iptali söz konusu. Bu iptal kararının gereğini yerine getirmeyen idare, hukuk tanımazlığını bir kere daha gösteriyor” dedi.

***
Yenileme yasası kurbanı

Romanların en eski yerleşim yerlerinden olan Neslişah ve Hatice Sultan mahallelerinin yer aldığı Sulukule, 2006’da 5366 sayılı yasa kapsamında ‘yenileme alanı’ ilan edildi. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki kara surları koruma bandını içeren bölge için hazırlanan yenileme avan projeleri bilim insanları ve uluslararası kuruluşların tüm itirazlarına rağmen 2007’de onaylandı. Mayıs 2009’da yıkımlar başladı, açılan davalarda ise yürütmeyi durdurma talebi reddedildi. Evlerini istimlak tehdidiyle cüzi fiyatlara satmak zorunda kalan Romanlar Kayabaşı’ndaki TOKİ konutlarını ödeme güçlüğü çekerek terk ederken, yenileme projesinden hak sahibi olabilen sayılı aile ise borçlandırıldı.