CHP Hatay Vekili Hilmi Yarayıcı, Suriye özelinde ‘ülkeyi ve bölgeyi bekleyen riskleri’ değerlendiriyor: “Türkiye’de kullanılacaklar!”

Suriye’den Türkiye’ye gelen cihatçılar ne yapacak: Nefret ‘cihatçılarla fiiliyata dönecek’

ERK ACARER erkacarer@birgun.net @eacarer

Cihatçıların Halep’te yenilmesi ve muhtemelen İdlip’te de kaybedecek olmaları yeni sorunları gündeme getiriyor. Yüzlerini nereye dönecekler? Öte yandan sivillerin durumu ile ilgili Suriye’de neler yaşanıyor? Söylendiği gibi Türkiye’ye on binlerce kişilik bir sivil akını yok. Zaten Esad’ın Halep’te onlar için bir kamp kurduğu söyleniyor. Türkiye’de kurulması planlanan kampın cihatçıları ve aileleri barındıracağı da bir sır değil. Bu açıdan bakıldığında ülkeyi büyük tehlikelerin beklediğine şüphe yok. Yükselen nefret dili, etnik ve mezhepçi ayrılıkların derinleştirilmesi… Bunun üzerine buraya getirilmesi planlanan binlerce cihatçıyı ekleyelim. Yoksa yükselen düşmanlık trendinin aktörleri onlar mı olacak?

Bu sorular, Türkiye ve özellikle Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Hatay’ı riskli bir hale getiriyor. Cihatçılarla ilgili soru önergelerini Meclis’e taşıyan ve sık sık bölgedeki raporlarıyla dikkat çeken CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, Suriye özelinde ‘ülkeyi bekleyen riskleri’ değerlendiriyor.

Oyun bitti, dünya kabul etmeli
Yarayıcı; “Suriye’de durum belli dünya kabul etmeli diyerek anlatıyor: “Suriye savaşını başlatan, cihatçı çeteleri besleyip katliamlar yaptıran emperyalistler ve işbirliği içerisindeki taşeron ülkeler için oyun bitti. Rusya ve İran’ın sahada ağırlık koymalarıyla, savaşın seyri cihatçı çetelerin aleyhine döndü. Son olarak Halep’in Esad tarafından geri alınması, çetelere gittikçe daralan bir alanda hâkimiyeti bıraktı. Suriye halkları cihatçı çetelerin ülkelerini teslim almasına izin vermedi. Artık dünya bu gerçeği kabullenmeli.”

Cihatçılar yüzlerini başka yerlere dönecekler
Suriye’de Savaş’ın bitmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken CHP Vekili, cihatçıların bundan sonraki olası faaliyetlerini değerlendiriyor: “Selefi cihatçı zihniyet uzun bir süre dünyanın farklı yerlerinde kendilerini göstermeye devam edecek. Ne yazık ki yüzlerini en çok gösterecek oldukları ülkelerin başında Türkiye geliyor.”

Türkiye desteğini çekerse…
Yarayıcı, Türkiye’nin değiştirmek zorunda kaldığı dış politikası ve sonrasını da şu ifadelerle aktarıyor: “Çetelerin Halep’te yenilmesinde Türkiye’nin desteğini çekmesi büyük rol oynadı. Putin’in ‘Nusra cephesinin Halep’ten çıkarılması ricasına’; Erdoğan’ın cevabı; “Arkadaşlara talimatı verdik” şeklinde olmuştu. Bu, aynı zamanda değişmeye mecbur Suriye politikasının da ifşasıydı. Bunun üzerine mi bilemiyoruz ama kısa bir direnişten sonra Nusra Cephesi de Halep’ten çekileceğini ilan etti. Türkiye desteğini çektiği anda cihatçı grupların direnme dinamikleri minimuma ineceği açık artık.”

Türkiye’de kullanacaklar
Peki, cihatçılar bu durumu kabullenebilecek mi? CHP’li Vekil bunun mümkün olmayacağını belirtiyor. Anlattıkları tehlikeli bir pazarlık ve sonucunda yaşanacakların da ifşası “2011 yılından bu yana Türkiye’nin sırtını sıvazladığı, TIR’lar dolusu silah yardımı yaptığı bu gruplar Türkiye’nin desteğini çekmesini elbette kabullenemeyecek. Bu nedenle onları terk etme görüntüsü vermek istemeyen Türkiye bir süre daha bu çetelerle bağını sürdürecek. Onlar için kamplar kurup, onları beslemeye devam edecekler. Siyasal iktidar, kullanışlı olanları yurt içinde kendi politik amaçlarına uygun şekilde kullanmayı da düşünecek.”

Cihatçılar güvenlik şirketlerinde ‘istihdam’ edilecek
Yarayıcı, cihatçıların sadece politik amaçlarda kullanılmakla kalmayacağını onların bazı sektörlerde istihdam edileceğini de vurguluyor: “Özel Güvenlik Şirketlerinde çalışacak özel güvenlik elemanlarının istihdamında ‘Türk vatandaşı olma” şartının kaldırılmasını bu çetecilerin istihdamının düşünüldüğü şeklinde okuyabiliriz. Ancak Türkiye’nin cihatçı çeteler için sığınılacak güvenli liman olarak görülmesi, Suriye savaşının tüm faturasının Türkiye’ye ödettirilmesidir.”

Amerika değil Türkiye ödeyecek
Bu faturada neler yazılı. CHP’li Yarayıcı, bunu da kısaca özetliyor: “Amerikan ve batı ülkelerinin taşeronu gibi davranıp komşu ülkemizi felakete sürüklememizin faturasını elbette emperyalistler ödemeyecek. Onlar çekilecek biz faturasını ödeyeceğiz. Hükümete uyarılar yaptık ancak dinletemedik. Meclis’e verdiğim önergede çetelerin Suriye’de er geç kaybedeceğini, savaştan kurtulan ve kaçan cihatçıların Türkiye’yi güvenli bir liman olarak görüp buraya sığınacaklarını belirtmiştim. Halkımızın mezhep savaşı çıkartan, vahşi katliamlara imza atan bu çetecilerle beraber yaşamak zorunda bırakılacaklarını, önlem alınması gerektiğini vurgulamıştım. Ancak diğer tüm önergeler gibi bu önerge de AKP’li vekillerce reddedildi.”

Mülteci akını olmadı
CHP Vekili; “Dikkat çekmek istediğim noktaya doğru geliyoruz” diye aktarıyor: “Söylendiği gibi Esad’ın zafer elde ettiği alanlardan Türkiye’ye doğru bir mülteci akınına tanık olmuyoruz. Halep’te yüz binlerce insan yaşıyordu ancak hiçbiri Türkiye’ye gelmedi. Suriye hükümeti bölgeden çıkan siviller için Halep yakınlarında bir kamp kurup sivilleri buraya yerleştirecek. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Halep’ten kaçanlar için 80.000 kişilik bir kamp kuracaklarını söylüyor. Halep’ten sivillerin Türkiye sınırına yığıldıklarını görmediğimize göre bu kampın siviller için kurulmayacağı açık.”

Kamp cihatçılar ve aileleri için kuruluyor
Bu kamp kimin için kuruluyor. Yarayıcı, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullanıyor: “Bu kampın cihatçılar ve aileleri için kurulduğu gün gibi ortada. Esad, “Cihatçıların İdlib’te toplanmalarına izin verdiklerini. Ancak onları ya burada öldüreceklerini ya da desteklendikleri ülkelere süreceklerini” söyledi. Nitekim silahlı grupların Halep’ten silahlarıyla İdlib’e gitmelerine izin verildi. Rakka ve El Bab’dan sonra nihai savaşın İdlib’te yapılacağı görülmektedir.

İdlip’te de yenilecekler
Yarayıcı; “Cihatçı çetelerin İdlib’te de yenileceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok” diye sürdürüyor: “Buradan kaçanların Türkiye’ye sığınacakları içinde kâhin olmaya gerek yok. Özellikle Hatay Nusra Cephesinin hâkimiyet kurduğu alanlara sınır olması göz önünde bulundurulduğunda bu katillerin bir süre sonra Hatay’a dolacaklarına şüphe yok. Kafa kesen, mezhep savaşı çıkaran, bu yığınlar ellerini kollarını sallayarak rahatça şehirde dolaşacaklar. Yeni yeni suç örgütleri oluşturarak, halka yaşamı zehir edecekler.”

Türkiye’de düşmanlığın yeni aktörleri olacaklar
CHP’li Hilmi Yarayıcı; “Elbette bu alan Hatay’la sınırlı kalmayacak, giderek tüm ülkeyi esir alacak. Bunu söylemek abartı değil” diyerek aktarıyor: “Erdoğan’ın temsil ettiği mezhepçi bakışın ürünlerini gerek üniversitelerde gerekse de sosyal medyadaki ibretle okuyoruz. Alevi düşmanlığı, Kürt düşmanlığı yükselen bir trend ne yazık ki. Bu trendin yeni aktörlerinin de ülkemize sığınan katiller sürüsünün olacağı ortada.”