Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), yaptıkları haberler nedeniyle tutuklanan Dündar ve Gül için destek yürüyüşü düzenledi. Eylemde Dündar ve Gül’ün mektupları okundu

Susmayacağız

MİT TIR’ları ve IŞİD ile ilgili yaptıkları haberler nedeniyle, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmalarına karşı tepkiler büyüyerek devam ediyor. Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), dün İstanbul’da Dündar ve Gül’e destek yürüyüşü düzenledi. Şişli Cevahir Alışveriş Merkezi önünde toplanan meslek örgütü temsilcileri, sendikalar, milletvekilleri ve çok sayıda gazeteci, “Gerçeğin peşindeyiz, teslim olmayacağız” pankartı arkasında “Susma haykır, özgür basın haktır”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla Cumhuriyet gazetesine yürüdü. Protesto yürüyüşünde, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’ni katledilmesine de tepki gösterildi.

‘Takipçisiyiz’
Cumhuriyet gazetesi önünde GÖP adına açıklama yapan Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Kadri Gürsel, Dündar ve Gül’ün serbest bırakılması gerektiğini vurguladı ve davanın takipçisi olacaklarını söyledi. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Genel Sekreteri Christopher Deloire de eyleme destek verdi; Türkiyeli gazetecilerle dayanışma içinde olacaklarını ve uluslararası platformlarda seslerini daha güçlü duyuracaklarını bildirdi.

Yürüyüşe, CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, TGS Genel Başkanı Uğur Güç, TGC Genel Başkanı Turgay Olcayto, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, gazeteciler Sedat Ergin, Murat Yetkin, Nedim Şener, Ceyda Karan, Utku Çakırözer, akademisyenler Mümtazer Türköne, Koray Çalışkan, Cumhuriyet çalışanları, yerli ve yabancı çok sayıda gazeteci de katıldı.

Silivri’den mektup geldi
Protesto sırasında Dündar ve Gül’ün Silivri’den gelen mektupları da okundu.

Dündar’ın mektubu şöyle:
Sevgili Meslektaşlarım
Silivri’deki ilk gecemde televizyonum yoktu.
Tatsız bir karanlığa yapayalnızdım.
Ertesi gün televizyon verdiler. Açtım.
Sizleri gördüm.
Özgürlük diye haykıran sesiniz doldurdu hücremi.
Işığınızla aydınlandım.
Yapayalnız da olsam yürümeye kararlı olduğum bu yolda yapayalnız olmadığımı gördüm.
Hücrem sizinle dolu, öylesine kalabalık şimdi.
Bugün de sesinizi duyuyor olacağım.
O ses, bu dayanışma tutsak gazetecileri dışarıya, Türkiye’yi aydınlığa çıkaracak.
Hepinizi sevgiyle selamlıyorum
Can Dündar
Silivri

Gül’ün mektubu:
Dışarıdaki arkadaşlara;
Hapiste 2. günümü şu saatler itibariyle tamamlamış durumundayım. Yani cezaevinde hiyerarşik olarak yükselme havalarındayım. Yani mahpus olarak kıdem basıyorum. Bütün mesaimi usta bir mahpus olmaya verdiğim için siz dışarıdakilerin halini o kadar çok almayacağımı kabul edersiniz.
Örnek vereyim. Dün akşam saatlerinde televizyonumuz gelmişti, orada gördüm. Bizim için basın açıklaması yaparken gaz yemişsiniz. Şimdi çok üzüldüm desem, bana “Bekara karı boşamak kolay” yanıtı vermeniz doğal olur, çünkü burada gaz yok.
Tutuklanmamıza ve casus olma ihtimalimize çok sevinen gazetecilerle de siz uğraşacaksınız. Çünkü biz burada başka bir ustalık peşinde çok meşgulüz.
Ama 2 gündür burada beni en çok etkileyen gelişme Tahir Elçi’nin öldürülmesi oldu. Üstelik gazetede bizim tutuklanışımızı eleştiren sözlerini okuduktan sonra son dakika haberiyle gördüm başına gelenleri. Çok sarsıcı. Büyük bir kayıp. Ama zaten Türkiye çok zamandır hep kaybediyor. Belki bu ödediğimiz bedeller bu kayıpların durdurulmasına katkı yapar diye kendimi de avutmak istiyorum.
Kormayan, umutsuzluğa kapılmadan bir araya gelip sesini yükselten ve ülkenin geleceği için iyi şeyler söyleyen tüm dostlara en içten selam ve sevgiler.
Erdem Gül
Silivri

29 gazeteci cezaevinde
İHD, Özgür Hukukçular Derneği ve ÇHD, cezaevlerinde 29 gazeteci olduğunu açıkladı. Dernekler tarafından yapılan ortak açıklamada, “Tarih boyunca gazeteciler ne zaman tutuklanıyorsa orada halkın görmemesi gereken bir gerçek vardır” denildi.