Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından "Drej Ali" lakaplı Ali Yasak, Susurluk kazası sırasında Sedat Bucak'ın otomobilini ...

Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından "Drej Ali" lakaplı Ali Yasak, Susurluk kazası sırasında Sedat Bucak'ın otomobilini takip etmediğini, kazadan Bucak'ın korumasının aramasıyla haberdar olduğunu öne sürdü.
Susurluk kazasından nasıl haberi olduğunun sorulması üzerine de ''Bucak'ın şoförü Gani aradı. 'Ağa kaza geçirdi, gelebilirseniz gelin' dedi'' şeklinde konuştu. Abdullah Çatlı'nın kayıp çantasını kendisinin aldığı iddialarına yönelik de Yasak, ''Bu eşyalar hakkında hiçbir bilgim yok. Ne bir çanta gördüm, ne de arabadan aldım. Ben zaten Susurluk'a geldiğimde doğrudan hastaneye gittim'' dedi.
Yasak, ''Buffalo Operasyonu''na yönelik bir soruya da bu operasyonda kendisi ve kardeşi Mehmet Yasak'ın isminin geçtiğini, ancak beraat ettiklerini aktardı. Davanın tutuklu sanıklarından Adil Serdar Saçan'ı sadece şubeden tanıdığını belirten Yasak, başka bir soru üzerine de askerliği sırasında NATO'ya bağlı herhangi bir birimde çalışmadığını söyledi. Yasak, Sami Hoştan'la da kardeşi aracılığıyla tanıştığını, ancak kardeşinin Hoştan'la nasıl tanıştığı konusunda bir fikri olmadığını belirtti.
Abdullah Çatlı'nın Susurluk kazasında kaybolduğu öne sürülen çantasını, Ali Yasak'ın aldığı öne sürülüyordu. Yasak'ın ayrıca, Veli Küçük'ün talimatıyla Çatlı'nın cenazesini morgtan aldığı da iddia ediliyor.

‘DREJ ALİ LAKABINI DEV-GENÇ TAKTI’
Ali Yasak, ''Drej Ali'' lakabının kendisine neden verildiğine yönelik soru üzerine de ''Kürtçe'de 'Drej' 'uzun' demektir. Boyum uzun olduğu için bu lakap bana 1980 öncesinde Dev-Genç tarafından takılmıştı'' diye konuştu. Hüseyin Kocadağ ve Mehmet Ağar'ı hiç tanımadığını, Veli Küçük'le de bir kez arkadaşına ait kebap lokantasında karşılaştığını ve tanıştırıldığını, bir kez de çocuklarının eğitim gördüğü Yeditepe Üniversitesi'nde gördüğünü aktaran Yasak, davadan vareste tutulmasını talep etti.