Et ve süt üreticileri zor zamanlardan geçiyor. Artan maliyetler nedeniyle üretimden vazgeçen çiftçi hayvanlarını kesime yolluyor.

Süt üreticileri için alarm

Berkay SAĞOL

Türkiye’de uzun süredir yaşanan gıda krizine süt ve süt ürünleri de eklendi. Tarım alanındaki üretime değil ithalata dayalı politikalar, dövizin yükselişiyle maliyetlerin artması, süt üreticisini de tükenme noktasına getirdi. Süt fiyatlarına yapılan zamlar üretici için çare olmadı. Yem fiyatlarındaki artış sütün satış fiyatını karşılamazken, üreticiler süt üretimi için beslediği hayvanları kesime göndermeye başladı. Maliyetlerdeki bu artışın önümüzdeki günlerde süt ve süt ürünlerinde yeni bir kriz yaratacağı belirtildi.


Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, çiftçilerin her geçen gün üretimden koptuğunu söyledi. Toprak, “Süt üreticileri fiyat dalgalanmalarından önemli ölçüde etkileniyor. Fiyat spekülasyonları olduğu kadar hayvancılığın geliştirilmesi için uzun vadeli ve istikrarlı politikaların uygulanamamış olması da önemli bir etkendir. Süt hayvancılığı ülkemizde et hayvancılığını besleyen önemli bir üretim dalıdır. Süt hayvancılığının sorunları ile et hayvancılığının sorunlarının birbirinden ayrılamayacağı; sorunlar bir bütün olarak ele alınmadıkça çözüm üretilemeyeceği görülmelidir. Gıda fiyatlarındaki sürekli artış sonucu et ve süt ürünleri, yumurta, yağ, bakliyat, şeker gibi temel gıdalar ulaşılması zor ve lüks tüketim malı haline geldi. Kısa zamanda tarımsal üretimde yeterli ve etkili önlemler alınmaz ise gıdaya ulaşmakta daha da zorlanacağımızı, gıda egemenliğimizin çok büyük yara alacağını ve gıdada tam anlamıyla dışa bağımlı hale geleceğimizi gösteriyor. En temel ve ertelenemez ihtiyaç olan gıdanın, herkes için kolayca, yeterince ve sürdürülebilir şekilde erişilebilecek duruma getirilmesi elzemdir” dedi.

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, üreticilerin şu anda bir litre sütü 5,20 TL ile 5,50 TL arasında bir fiyata mal ettiğini söyledi. Solakoğlu, “Her bir litre sütte 1,25 TL zarar ediyoruz. Bir hayvandan 8 TL zarar ediliyor. Bugünkü koşullarda en aşağıda çiğ sütün satış fiyatının 6,70 TL olması gerekir. Bir yandan da süt fiyatlarında ciddi zarar ettiği için üretici, ineklerini ve yavru diyeceğimiz potansiyel hayvanlarını mezbahaya satıyor. Özellikle genç dişi hayvanlar satılıyor ve böylelikle üretici bu işten çıkıyor. Kesilen hayvanların yüzde doksanından fazlası dişi. Bu çok büyük bir problem” diye konuştu.

HAYATTA KALMA DERDİNDEYİZ

Çiftçiler olarak kendilerinin de yüksek fiyatlardan rahatsız olduğunu belirten Solakoğlu, “Markette sütün, kasapta etin zamlı fiyatlarını görmek bizi de üzüyor. Problemin farkındayız. Ama girdi fiyatları bizim elimizde değil. Yem fiyatları arttı. İthalata bağımlı olduğumuz için bu devlet politikasının bizleri getirdiği nokta. Dolayısıyla biz süte zam istemiyoruz. Süt fiyatlarını aynı tutsunlar, girdi fiyatlarını düşürsünler. Artık köylerde insanlar yaşamak istemez duruma geldi. Tüketicinin gözünde bizim yüzümüzden fiyatlar yükseliyor ve biz bundan çıkar sağlıyoruz gibi yaratılan görüntü bizi çok üzüyor. Biz burada hayatta kalma derdindeyiz. Üç yıldır sürekli zarar ettirilmeye mahkûm bırakıldık” ifadelerini kullandı.

İzmir Ödemiş’te süt üreticiliği yapan Özgür Şenuyar, çok büyük zararda olduklarını söyledi. Şenuyar, “1 litre sütün maliyeti 5,20 TL. Aralık ayında zam aldık litresi 4,70 TL’ye çıktı ama bu hesapta her gün zarar ediyoruz. Çevremde bir sürü kişi üretimden uzaklaşıyor. Günlük 18 ton süt üreten Nayman Tarım Çiftliği kapandı ve tüm hayvanları kesime gitti. Başka bir büyük çiftlik her gün 37 bin TL zarar ettiğini belirterek kapattı. Ben kendim hiçbir hayvanımı gebe bırakmıyorum. Et fiyatı biraz daha yükseldiği zaman hepsini kesime göndereceğim. Maalesef bu ülkede üreten kazanamıyor. Besilik hayvanın 1 kilo etinin maliyeti şu anda 62 TL. Biz bu hayvanların 1 kilo etini ise 58 TL’ye satmak zorunda kalıyoruz. Bu sektör büyük sıkıntıya girecek. Çocuklarımıza içi boş çiftlikler bırakacağız” dedi.