DİSK’in 48’inci yıl kutlamaları kapsamında Türkiye’ye gelen SYRIZA Emek Temsilcisi Trachanazis Yunanistan’da kurulan yeni hükümetin bütün dünya için umut yarattığının altını çizdi

SYRIZA'nın emek temsilcisi: 'Güçlü olmamızın tek koşulu sokakta olmak'

AYDIN DEMİR aydindemir@birgun.net

Yunanistan Sendikalar Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve SYRIZA Emek Temsilcisi Efstathios Trachanazis, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)’nun DİSK’İn 48. yılı kutlamalarının davetlisi olarak Türkiye’ye geldi.  DİSK’in Kocaeli’nde düzenlediği ‘Direnişçi’ mitingine katılan Efstathios Trachanazis ile Yunanistan’da SYRIZA’nın işçi sınıfına yönelik politikasını ve hükümetin hedeflerini konuştuk.  Efstathios “İşçilere grevleri bırakın, grev yapmayın diyemeyiz. Grevin, hükümetin dönüşüm siyasetinin bir parçası olarak kullanması gerek” dedi.

Türkiye’de metal işçilerinin grevini takip edebildiniz mi?
Çok edemedim. Ancak Türkiye hükümeti metal işçilerin taleplerine kulağını tıkayıp, grev yasağını bir çare olarak gördü. Son yıllarda dünyanın her yerinde işçiler bunlara benzer problemler yaşadı ve hükümetler, bu sorunları çözmemek için uğraşır. Sorunu çözmek yerine polis şiddetiyle  grevleri durdurmak isterler. Ancak bu bir çözüm değil. Yasaklamalar, şiddet ve baskılar, kısa süreli çözümler yaratsa da daha fazla sorunların ortaya çıkmasına neden olur. 

Türkiye’de, metal işçilerinin ve öncesinde cam işçilerinin grevi ‘milli güvenliği tehdit edici unsur’ olarak görüldü. Bunun için ne söylemek istersiniz?
Dünyada  hükümetler halka der ki; Bu bir milli mesele, milli siyaset. Oysa söz konusu olan milli bir durum değildir; daha fazla kâr etmektir. Patronların gelirini arttıracak meseleler, milli meselelerdir.

Yunanistan’da da oldu mu benzer durumlar?
İşçilerin talepleri baskı yoluyla yasaklanmaya çalışıldı. Çok sayıda grev yasaklandı. Yunanistan’da bu çatışmanın sonucu işçilerin kazandığı bir durum oldu. Yunanistan’da son beş yıl içerisinde sendikalar da hükümete karşı çözüm üretemedi. Ama şimdi halk ve işçiler doğrudan bir çözüm buldular. Nihai kazanan biz olacağız. Yunan halkı bu baskılara, şiddete cevabını verdi. Hükümeti devirdi.

Seçim döneminde SYRIZA’nın işçi sınıfına yönelik nasıl söylemleri oldu?
İşçilerin sorunlarının çözümünü yine işçilerle arayalım dedik. Bu sorunlar sadece parlamentoda çözülemez. Bizim gücümüz sokaktaki insanlardan geliyor. İşçilere ‘grevleri bırakın, grev yapmayın’ diyemeyiz. Grevin, hükümetin dönüşüm siyasetinin bir parçası olarak kullanması gerek. Son yıllarda Yunanistan’da bütün hükümetler işçi haklarına saldırdı, emeklilerin maaşlarını düşürdü. Bizim önceliğimiz gasp edilen haklarımızı geri almak.

SYRIZA’nın seçim başarısını emek temsilcisi olarak siz nasıl yorumlarsınız?
Genç insanlarla halkın karşısına çıktık. Genel başkanımız Çipras, 2005’te benim de katıldığım, oy verdiğim  SYRIZA’nın kongresinde genel başkan seçildi. Aradan geçen yıllar içerisinde önce partiyi değiştirdik, yeni bir politik tarzını hayata geçirdik. Sonra Yunanistan’da bütün siyasi durumu değiştirdik. Yeni Demokrasi Partisi ve PASOK eski şeyleri temsil ediyordu, biz yeniyi. Bu yüzden Yunan tarihinde ilk defa halk sola oy verdi. Son 15 yılda bütün Avrupa’da bazı siyasi değişiklikler oldu. Avrupa genelinde sosyal demokrat partiler sağ partilere çok yaklaştılar.  Bu yakınlaşmadan dolayı sosyal demokrat partiler, işçilerin, halkın sosyal hakları lehine politikalar yaratamadılar. PASOK belki de 20 yıl önce yüzde 48 oy alan en büyük sosyal demokrat partiydi. Şimdi yüzde 4 oy aldı. Neden acaba? Sağ bir siyaset izlediler. Yeni hükümet, sadece Yunanistan için değil bütün Avrupa için fırsatlar yaratıyor. Yeni hükümet, bütün dünya için umutlar yarattı.

Bu Türkiye için de geçerli olabilir mi?
Türkiye’de siyasi İslam faktörü var. Her ülkede halkın ortak sorunları var ama çözümler farklılıklar içerebiliyor. Uzaktan da olsa Türkiye’de gelişmeler görüyorum. Bu gelişmeler işçilere emekçilere yansıyor mu, merak ediyorum?


Halkın son dönemde SYRIZA'ya desteğinin arttığı görülüyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
İlk defa bir Yunan hükümeti Madam Merkel’e ‘hayır’ dedi. AB’ye ‘hayır’ dedi. Bir önceki hükümetin uygulaması; maaşları azaltmak, ücretleri düşürmek… Maaşların düşürülmesi bir çözüm olarak uygulandı ama daha büyük problemlere yol açtı. Bu politikalardan dolayı Yunan halkı gün geçtikçe daha da yoksullaştı. İspanya, İtalya ve Portekiz’de olan durum da böyle. Bu sadece Yunanistan’ın problemi değil. Tüm Avrupa’nın problemi. Yeni başbakanımız AB ile yaptığı görüşmelerde ‘Yunanistan sorunu’ dediklerinde ‘Ortada bir Yunanistan sorunu yok, Avrupa sorunu var’ diyor. AB’nin kuralları hemen değişmeli.

Siz SYRIZA’nın emek temsilcisisiniz. Türkiye ile Yunanistan’daki işçi sınıfı arasında bir birliktelik kurulabilir mi?
Bu soruya cevap verebilmem kolay olmaz. Ancak Yunanistan’da ve Türkiye’de örgütler kendi aralarında ilişki kurabilmeli. Aynı taleplerle birliktelik kurulabilmeli.

Yunanistan’a, AB’den ve diğer ülkelerden baskılar olduğu görülüyor. Yeni hükümet bu baskılara karşı nasıl bir tavır alacak?
Bizim tavrımız, direnmeden çok saldırıya yönelik. Yunanistan’da SYRIZA hükümeti başarılı olursa Avrupa’nın diğer ülkeleri için de örnek teşkil edecek. Benzer hükümetler kurulacak. Bütün Avrupa genelinde değişim olacak. Yunanistan’da kalıcı başarılı çözüm için çabalayacağız.

BASIN SAHİBİNİN SESİ OLMUŞTU
Medya-iktidar ilişkisi açsından Yunanistan’da medyanın durumu nasıl?
Basın sahibinin sesi olmuştu. Basın gerçekleri söyleyemiyor. Sadece hükümetin istediği şeyleri söyleyebiliyordu. Bütün özel kanallar, her gün her saat, hükümetin istediği şekilde yayın yapıyordu. Maaşlarımız düştü, haklarımızı kaybettik. Hükümetin tek uyguladığı politikada da buydu ve bütün kanallar bunu savunuyordu. Sabah, akşam televizyonlarda hükümet yanlısı yayın yapmasına rağmen, halk sola oy verdi. Şirketlere, bankalara, medyaya karşı güçlü olmamızın tek koşulu halkın sokakta olması.

'HEMEN ÇÖZÜM SAĞLANAMAZ'
Mücadeleci İşçiler Cephesi (PAME), Yunanistan’daki yeni hükümete yönelik eleştirilerde bulunmuştu.
Hükümeti kurabilmek için başka bir partiye ihtiyacımız vardı. ANEL, hükümetin devrilmesi için son dönemde ciddi mücadele etti. Yunanistan felaketin içerisinde. Amacımız bu felaketten Yunanistan’ı çıkartacak bir hükümet kurmaktı. Kemer sıkma politikalarına karşı hükümet kurduk. Kurduğumuz hükümet bir sosyalizm hükümeti değil. Ben çılgın değilim, Yunanistan’da sosyalizm kuruldu demiyorum. Yunanistan’da sosyalizm yok. Sol bir parti hükümet kurdu diye sosyalist çözüm hemen sağlanmaz. Yunanistan’ın her yerinde hükümetin programına destek eylemleri yapılıyor. Bu eylemlere katılan herkes SYRİZA’ya oy veren insanlar değil. Şimdi seçim olursa SYRİZA yüzde 60 oy alıyor.