Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’nın yeniden Meclis gündemine taşınmasına yönelik tepkiler sürüyor. CHP’li Altıok, “Doğal varlıkların korunması gerekip gerekmediği konusunda iktidar politikaları tek belirleyici olacak” dedi

Tabiatın korunmasına da AKP’liler karar verecek!

AKP iktidarının 2010 yılından beri yasalaştırmak istediği ancak başaramadığı Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu tekrar TBMM’nin gündemine geldi. Yaşam ve doğa savunucuları ile muhalefet partileri, hazırlanan yasa tasarısıyla beraber doğanın ticari meta haline geleceği ve doğal yaşamın yağmalanacağını vurgulayarak tasarıya karşı çıkıyor.

TBMM Çevre Komisyonu’nda görüşülmeye başlanan tasarının maddeleri ile gerekçenin örtüşmediğini belirten yaşam ve doğa savunucuları, biyolojik çeşitlilik açısından önem taşıyan yaklaşık 5,5 milyon kadar alanın tasarının dışında bırakıldığını aktardı. Kanun tasarısının gerekçeleri içinde tartışmalı olan en önemli konunun ise, korunan alanların turizm başta olmak üzere HES, RES, madencilik amaçlı kullanımlara açılabilmesinin altyapısını oluşturan ifadelerin olduğuna işaret edildi. Yaşam ve doğa savunucuları, teklif edilen kanun tasarısı ile Milli Parklar Kanunu’nun da tamamen kaldırıldığına dikkat çekti.

‘Doğa sermayenin saldırısına açılıyor’
CHP İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı korumayı değil, doğanın ve biyolojik çeşitliliğin ticari meta haline getirilmesini ve rant için işletilmesini amaçlamaktadır. Ekolojik dengeyi görmezden gelen bu tasarı ile birçok endemik bitki türü ve doğayı paylaştığımız hayvanların yaşam alanları yok olma riski ile karşı karşıya kalacaktır. Türkiye’nin doğası ve benzersiz ekosistemleri sermayenin saldırılarına açık hale gelecek, korunan alanlarda turizm yatırımları başta olmak üzere enerji, enerji, sanayi ve inşaat yatırımlarının yolu açılacaktır” dedi.

‘Topyekûn mücadele etmeliyiz’
AKP’nin OHAL rejimini fırsata çevirerek yasayı çıkarmak ve doğayı talan etmek istediğini vurgulayan CHP’li Altıok, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapılmak istenen şey, tabiat varlıkları ve biyolojik çeşitlilik bakımından yapılan yasal düzenlemeleri tek yasa altında, yetkileri tek elde toplamak. Yani, doğal varlıkların korunması gerekip gerekmediği konusunda iktidar politikaları tek belirleyici olacak. Tabiatı Koruma Alanı, Milli Park, Tabiat Anıtı, Tür veya Tabiat Koruma Alanları, Tabiat Parkı, Yaban Hayatı Koruma Alanı gibi korunması gereken alanların tespiti, korunması, yönetimi, Bakanlıklar ve Bakanlar Kurulu’nun yetkisine verilecek. Bu tasarı yasalaşırsa RES, HES, altın madeni, taşocakları veya turizm yatırımı altında yeni imar düzenlemeleri gibi ekolojiyi bozan, doğayı tahrip eden tesislerin önü açılacak. Doğal yaşamın değil, sermayenin politikaları geçerli olacak. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir doğa ve güzel bir yaşam bırakmak için tasarının bu haliyle yasalaşmasının mutlaka önüne geçmemiz gerekiyor. Bunun için topyekûn mücadele etmemiz lazım.”