Taksi şikayetlerinde gizli müşteri yöntemi uygulanacak

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı TV programında taksicilerle ilgili şikayetlere yönelik, "Vatandaşımız merak etmesin, bu sorunu düzelteceğiz" dedi.

CNN TÜRK'te Buket Aydın'ın sunduğu 40'a konuk olan Soylu, gizli müşteri yöntemi uygulanmaya başlanacağını aktardı.

Taksicilere dair yaşanan sorunları çözmek için çok önemli adımlar attıklarını ifade eden Bakan Süleyman Soylu, şöyle konuştu:

"Yaklaşık 1. 5 ay önce bizim kendi görev alanımız içerisinde bir genelge yayınladık. Bugüne kadar da 10 bin taksi denetledik. Hem ekim hem kasım ayında denetimler ortaya koyduk. Aralık, ocak, şubatta da yapacağız. Ama bizim yaptığımız yöntem yeni bir yöntem; gizli müşteri yöntemi. Aslında var olan bir yöntemdir, araştırma şirketleri bunu çok kullanırlar. Bu yöntem şudur; gizli müşteri araca biniyor, 'Beni şuraya götürür müsünüz?' diyor. 'Hayır, götüremem.' diyor veya araçta sigara içiyor, alkol içiyor, yüksek sesle müzik açıyor. Bunu disipline edeceğiz. Bunu en çok isteyen de şoförlerin ve taksicilerin bağlı oldukları esnaf odaları. Ama bunda sorumlu olan sadece biz değiliz. Belediyeler elini taşın altına koyacaklar. Eğer ellerini taşın altına sokmazlarsa bundan sonra onlara da yönelik adımlar atacağız. Bunu çok net söylüyorum. Şimdi biz yapıyoruz ama bu görev aslında belediyelerin asli görevidir. Vatandaşımız en konforlu taksiye seyahat etmek durumundadır. Bunu sağlamazsak kusurlu olan biziz ama belediyeler de aynı kusur ve kabahatin içerisindeler. Vatandaşımız merak etmesin bunu düzelteceğiz."

Soylu, Buket Aydın'ın "Neden muhalefet ettiğiniz AK Parti'ye katıldınız?" sorusuna yanıt verdi.

İşte Soylu'nun yanıtı;

"Ben böyle bir ailede büyüdüm zaten. Dedem Demokrat Partili, babam Adalet Partili. Ben böyle bir ailede doğdum. Biz Doğru Yol Partisi'ndeydik. Şimdi bu 'Neden İstanbul'da doğdunuz, neden Süleymaniye Doğumevi'nde doğdunuz' gibi bir şey. Ben böyle bir çevredeydim, oradan içerisinde gençlik kollarında çalışmışım. Saadettin Bilgiç 1987'de adaydı, ben Saadettin Bilgiç'in adaylığında mikrofonla konuşan, onları kürsüye davet eden 18 yaşında bir çocuktum. Daha ötesi var 13-14 yaşında da aynı işleri yaptım.

"BİZİM SAFIMIZ BELLİ"

Bugün beni tanıyanlar iyi bilirler, işimi iyi yapmak isterim. O günde işimi iyi yapmak için gayret sarf ettik. Bir şey daha var, Türkiye'de bugün Cumhuriyet Halk Partisi var mı, var. Peki, Demokrat Parti'nin karşısında CHP var mı, var. Peki, Adalet Partisi'nin karşısında CHP var mı, var. Peki, Anavatan Partisi'nin karşısında CHP var mı, var. Bugün AK Parti'nin karşısında CHP var. Bizim aslında safımızda bir sıkıntı söz konusu değil, bizim safımız belli. Bu aslında 20. yüzyılın başında da böyle. O günkü partilerde de böyle oluşmuş, böyle gitmiş. Bugün de böyle, aynı çizgimizde devam ediyoruz."