Taksim ısrarı 'kaos'muş, 1 Mayıs Erdoğan'ın da günüymüş!
İstanbul'da birçok noktada polisin şiddetli şiddetli saldırısı devam ederken konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, meydanlarda coplana ve gazlanan onlarca yurttaş varken "1 Mayıs'ı kendimin de günü olarak kabul ediyorum" dedi. 1 Mayıs'ı kimseye kapatmadıklarını öne süren Erdoğan, Taksim Meydanı ısrarının yanlış olduğunu savunmayı da ihmal etmedi.
Kaçak Saray'da, üstelik işçileri kabul ettiği toplantıda konuşan Erdoğan, daha önce halkın direnişle kazandığı Taksim Meydanı'nı 'AKP'nin yasak olmaktan çıkardığını' söyleyerek yaptığı propagandayı es geçerek "Bugün Taksim Meydanı'nda hangi siyasi lider istemez ama Taksim Meydanı mitingi yapmaya uygun bir yer değil. Taksim ısrarını yanlış ve maksatlı buluyorum. Taksim'de mitingi yapmak demek o gün tüm İstanbul'u felç etmek demektir. Bir de güvenlik sorunu var" dedi.
'BUNUN ADI KAOS ÇIKARTMAKTIR'
1 Mayıs'ı kendi meydanı olan Taksim'de kutlamak isteyenlerin 'keyfi' davrandığını ima eden Erdoğan, "Biz bu ülkede birbirimizi sevmek zorundayız. Hiç kimse kusura bakmasın, birilerinin keyfi için tüm İstanbul halkının hukukunu kimseye çiğnetmeyiz. İlla on binlerce kişiyle gideceğiz derseniz bunun adı kaos çıkarmaktır, iyi niyet görmüyoruz. Bunların arasına bir de malum illegal örgütler giriyor, provokatörler giriyor. Demir bilyeler, Molotoflar. Sabah işte hepsi yakalandılar. Hiç kimse kusura bakmasın" diye konuştu.
'KUL HAKKIN VARSA YANDIN'
Yolsuzluk operasyonlarında 'sıfırlandığı' ortaya çıkan milyonları ve AKP iktidarında emekçilerin giderek daha vahşi koşullarda çalışıtırıldığı gerçeklerini atlayan Erdoğan, kendi kültürlerinde emeğe çok büyük önem verildiğini ve kul hakkı yememek gerektiğini anlattı.
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı; "Bir hadiste işçinin hakkını verin yazıyor. Bazı şeyler kanun zoruyla değil kalple, gönülle, Allah muhabbetiyle olur. Hiç kimsenin başkasının hakkına göz dikmesi düşünülemez. Rabbim 'Karşıma kul hakkıyla gelme' diyor. Çok zengin olabilirsin ama kul hakkın varsa yandın. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü bu anlamda değerlendirmemiz lazım."