Talancılara hukuki ders

ZEYNEP KURAY

Validebağ Savunması , Üsküdar Belediyesi’nin Validebağ ‘daki hukuksuzluklarını , Üsküdar İskelesinden  Belediyesine yaptıkları yürüyüşle protesto etti.  Onlarca avukatının cüppeleriyle katıldığı yürüyüşe  eşlik den Anayasa Hukukçusu ve Birgün Gazetesi Yazarı  Prof İbrahim Kaboğlu, Belediye önünde “ Çevre ve insan hakları” dersi verdi.  
Validebağ Savunması, Validebağ Korur’unda yapılan cami inşaatına yönelik  mahkeme tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararının keyfi bir biçimde iptal edilip inşaatın halka rağmen devam etmesini  İstanbul  Üsküdar İskelesinden, belediyesine yaptıkları yürüyüşle protesto etti. Anayasa Hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu’nun hazır bulunduğu yürüyüşe , avukatlar  cüppeleriyle katıldı.  Akordeon ritmi eşliğinde  “ Validebağ savunması” pankartının açan avukatlar hep bir ağızdan, “ Validebağ halkındır halkın kalacak” sloganını attı.  Kaboğlu, Üsküdar Belediyesinin önünde yerleştirilen beyaz bir tahta  üzerine “ Çevre ve İnsan Hakları” konulu dersi işledi.

ÖNCE  ÇEVRE VE İNSAN !
İnsan Hakları ve Çevre, Anayasadaki dayanaklar, Anayasa’nın Kamu Otoritesine ve topluma yüklediği hükümlükler, bugün burada toplanılmasının insan hakları ve çevre kapsamında anlamından oluşan 4 başlık altında toplayan  Profesör  Kaboğlu Anayasadan doğan hakları sıraladı. Cevre hakkının insan hakları genel kuramını olumlu anlamda etkilediğini , içeriğini zenginleştirdiğini ve dönüşüme uğrattığını  belirten Kaboğlu, “ İnsan hakları sert çekirge adı verilen temel haklar kavramına  ve özellikle yaşam hakkına dayanır. Çevre hakkı ise sadece insan yaşamını değil, aynı zamanda bütün canlıların, hayvanların ve bitkilerin yaşamını koruduğu için esasen çevre hakkının getirdiği sert çekirdek klasik insan hakları anlayışına göre, çok daha geniş bir anlama sahiptir” dedi. Nitekim çevre haklarının gündeme oturmasıyla , 21. Yüzyılın sonuna  doğru anayasaların çevrenin korunmasının bütün hak ve özgürlüklerini sınırlama  ölçütü olarak kabul etmeye başladığına  dikkat çeken Kaboğlu,  ülkeyi  ve insan hakları temelinde  insanı düzenlemeye başlayan anayasaların devleti  ise üçüncü sıraya kaydırdığını  aktardı. “ 21.Yüzyılda ülkenin anayasallaşmasından, anayasanın ülkeselleşmesinden bahsediyoruz artık ülke anayasanın temel konusu haline geldi” diyen Kaboğlu, “  Biz varlığımızı çevresel değerleri barına barındıran ülkeye borçluyuz , devlet,  siyasal yapılandırmalar, bütün idari ve varlığını bize borçlular” diye konuştu.  

DEVLET BİR ARAÇTIR VE ANAYASA HÜKÜMLÜKLERİNE BAĞLIDIR!
Koaboğlu bugün burada olmalarının anayasal dayanaklarını şöyle sıraladı: “ Anayasanın üstülüğünü ifade eden 11. Maddenin devletin bütün organlarını , idare kuruluşunu ve gerçek ve tüzel kişileri  bağlayan hükümleri itibar ederken,  mahkemelerin bağımsızlığını ifade eden 138. Maddesinin  ise  yasama, yürütme ve yargı organlarının başta mahkemelerin karar süreçlerine müdahale yasağını koyduğu gibi   mahkeme kararlarını yerine getirme yükümlüğünü  ön görür. Yine anayasanın  56. Maddesine ,çevrenin bozulmasını önlemek, korumak ,geliştirmek , devletin ve bütün yurttaşların ödevidir getirir.

VALİDEBAĞ KORUMAK İÇİN BİRLİKTELİĞİ BÜYÜTELİM !
Türkiye Anayasasında,  ülkeyi koruyan maddeleri de “ 23.madde “ düzenli kentleşme”, “madde 43 “ Kıyıların korunması”, madde 65 “ Doğal, kültürel ve tarihi mirasın korunması”, madde 168 “ Doğal kaynakların korunması”, madde 169 ile 170 “ Ormanların korunması ve geliştirilmesi” şeklinde sıralayan Kaboğlu, çevreyi korumak, geliştirmek için anayasanın açıkça hak tanıdığını hem de sorumluluk verdiğini altını çizdi. Devletin ülkenin korunması ve insanların  birlikte barış içersinde ile  özgür bir biçimde  yaşaması için  bir araç olduğunu hatırlatan Kaboğlu, devletin Anayasa ‘da belirtilen tüm hükümlüklerine bağlı olduğunu  vurguladı.
 Validebağ savunması bağlamında bu birlikteliğin daha da büyütmek   gerektiğini kaydeden Kaboğlu, bu hareketin ortaya koyduğu mesajı bütün halka yayılması suretiyle, halkın meşru haklarına, meşru araçlarla sahip çıkması için herkese sorumluluk düştüğünü söyledi.

POLİS TERÖRÜNE KARŞI DİLEKÇE
Prof. Kaboğlu’nun  ardından sözü  Validebağ Savunmasından avukat Onur Cingil aldı. Bu  tarihi dersin  muhataplar tarafından mutlaka  dinlemesi gerektiğini belirten Cingil, “Bir hukukçu olan Üsküdar Belediye Başkanı tarafından da tekrar hatırlanmalı” dedi. Cingil, avukatlar olarak Üsküdar ve Validebağ halkının yanında olacaklarını ifade etti. Cingil, tüm yurttaşları Validebağ ‘da nöbet tutan halka yönelik polis terörüne karşı  Üsküdar belediyesi bünyesinde çalışan  Üsküdar İlçe İnsan Hakları Kuruluna dilekçe vermeye çağırdı.