Furkan Vakfı üyelerine polisin işkence edercesine müdahalesine Bahçeli destek verdi, CHP suç duyurusunda bulundu. TİHV ise 2018-2021 yılları arasında 14 bine yakın kişinin işkenceyle gözaltına alındığını duyurdu.

Tam 14 bin kişiye işkenceyle gözaltı

POLİTİKA SERVİSİ

Adana’da 20 Mart Pazar günü Furkan Vakfı üyelerinin eyleminde polisin orantısız ve işkence edercesine müdahalesi gündemde yerini korurken Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) son dört yıldaki benzer uygulamalara ilişkin rapor yayımladı. CHP, polisler hakkında suç duyurusunda bulunurken Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise partisinin grup toplantısında polislere sahip çıktı.


TİHV, Dokümantasyon Merkezi, 2018-2021 yılları arasındaki işkence ve kötü muamele tablosunu açıkladı. TİHV’in konuya ilişkin yaptığı açıklama şöyle:
"Evrensel hukukta ve ülke yasalarında tanımlanan zor kullanma yetkisinin çok ötesine geçen kural dışı ve denetimsiz şiddet kullanımı sonucunda en az 13 bin 965 kişi işkence ve diğer kötü muamele niteliğindeki uygulamalar ile gözaltına alındı, en az 266 kişi yaralandı.”

TİHV’in açıklamasına gözaltı uygulamaları ve yaralılar yıl yıl şöyle gerçekleşti:

2018: 3 bin 997 kişi gözaltına alındı, 51 kişi yaralandı.
2019: 4 bin 253 kişi gözaltına alındı, 95 kişi yaralandı.
2020: 2 bin 14 kişi gözaltına alındı, 65 kişi yaralandı.
2021: 3 bin 701 kişi gözaltına alındı, 55 kişi yaralandı.

CHP’DEN SUÇ DUYURUSU

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ise Furkan Vakfı üyelerine karşı orantısız güç kullanan polisler hakkında dün Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Hakverdi, söz konusu polisler hakkında ‘işkence’ suçundan soruşturma açılmasını istedi. Suç duyurusunda “Şüpheliler hakkında unsurlarıyla oluşan işkence suçu nedeniyle derhal soruşturma başlatılmasını, şüphelilerin konumu nedeniyle delillerin derhal toplanarak şüphelilerin kimlik tespitlerinin yapılmasını ve delillerin derhal toplanmasını talep ederiz” denildi.

BAHÇELİ SAHİP ÇIKTI

MHP Lideri Bahçeli ise Furkan Vakfı üyelerine uygulanan sert ve orantısız müdahaleyi şu sözlerle savundu: “Furkan Vakfı bardağı taşırmıştır. Sözde vakfın meczup başkanının İçişleri Bakanımıza yönelik izansız saldırıları, iffetsiz hakaretleri ve hayâsız itibar suikastları bizim nezdimizde yok hükmündedir, hatta ayaklarımızın altındadır. Bu din tacirlerinin kanunsuz eylemlerine şerefli Türk polisi zamanında müdahale etmiş, devletin hükümranlık vasfı isabetle gösterilmiştir. Sayın Süleyman Soylu, soy ismi gibi soyludur ve görevini layıkıyla yerine getirmiştir. Türk polisi görevinin gereğini yapmış, Emniyet teşkilatımızı kutluyor Adana’da görev yapan polislerimizin tertemiz alınlarından öpüyorum."

Öte yandan AKP kurmayları polisin sert müdahalesine eleştirel yaklaşmıştı. Hem AKP Sözcüsü Ömer Çelik hem de Süleyman Soylu polisin aşırıya kaçtığını vurgulamıştı.

***

Karakolda darp iddiası

Ankara’da trafikte polislerle tartışmaya giren ve gözaltına alınan Eyüphan Akıllı; kardeşi Emrahan Akıllı ve olayı ayırmaya çalışan üç kişi ile birlikte “götürüldükleri karakolda darp edildiklerini” iddia etti.

Anka’nın haberine göre Akıllı şunları söyledi: “Bizi ters kelepçeli şekilde yere yatırdılar. Abartmıyorum bir hafta sırt üstü yatamadım. Aldığım darbelerden dolayı. Kimi arkadaşım bilincini kaybetti bayıldı, kimi kan kustu. Kardeşimin soluk borusu kaydı. İnsana yapılacak şeyler değil bunlar. Bu işin sadece fiziksel açısı. Bir de bunun psikolojik kısmı var.”

Akıllı, gözaltı işleminin ardından alınan darp raporlarından birinde önce cebir unsurlarından bahsedildiğini ancak dört dakika sonra alınan ikinci raporda ise "Darp ve cebir izine rastlanmadı" denildiğini ileri sürdü. İki polis hakkındaki suç duyurusunda takipsizlik kararı verildi.