Tam bağımsızlık için mücadele verilmeli

Haber Merkezi

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin oylamaya yeşil ışık yakması ve konuyu önümüzdeki süreçte meclise taşımasına karşı sol sosyalist partiler tepki gösterdi. SOL Parti, TKP, TKH ve EMEP karara karşı açıklamalarda bulundu. NATO’nun birçok ülkede işgal ve darbeler gibi bir tarihi olduğuna dikkat çekilen açıklamalarda NATO’ya karşı mücadele edilmesinin önemi ve anti-emperyalizm ile bağımsızlık mücadelesinin gerekliliği vurgulandı.

SOL Parti konuya ilişkin yaptığı açıklamada NATO’ya karşı SOL’da birleşme çağrısı yaptı. Açıklamada, “Ülkenin geleceğinin, emperyalist bağımlılık ilişkileri altında daha fazla karanlığa gömülmesinin, daha fazla toprağımızın NATO üslerine açılmasının önünde SOL var. Ülkemizin yoksulluk, sömürü, dinci gericilik ve emperyalizm tarafından kaderinin yazılmasına izin vermemek için SOL’da birleşelim.” İfadeleri yer aldı.

Devamında, “Erdoğan rejimi bugün NATO konusunda danışıklı dövüşü bırakıp el pençe divan pozisyonuna geçtiyse, bunun öncelikli sebebi ABD emperyalizminin siyasal ve ekonomik desteği olmadan iktidarını sürdüremeyecek hale gelmesidir.” denildi.

TKP sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Dünya halklarını tehdit eden NATO genişler, ülkemizdeki tüm düzen siyaseti aktörleri NATO destekçisi bir konuma yerleşerek bu genişlemeye alan açarken NATO’culuğun meşruiyet kazanmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü eşitlikçi, bağımsız ve laik bir ülkeyi kurmaya olan ihtiyacımız ne kadar güncelse NATO’nun tüm üsleri ve askerleriyle ülkemizden sökülüp atılması zorunluluğu da günceldir.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Komünist Hareketi de yaptığı açıklamada “Dünyanın en büyük terör örgütü olan NATO’nun genişlemesine verilen her destek, farklı ülkelerde sürüp gitmekte olan savaşın büyümesi anlamına gelmektedir. Türkiye’nin bağımsızlığı ve bölgemizde barışın tesisi ancak NATO’nun dağıtılması ile mümkündür. NATO’dan çıkılsın, üslere el konsun.” dedi.

Emek Partisi de NATO’nun genişleme kararına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“ NATO sadece sosyalist ülkelere karşı bir savaş örgütü olarak kurulmamıştır, ayrıca NATO üyesi ülkelerde kurduğu kontrgerilla örgütleri ile işçi sınıfı, devrimci gençlik ve ilerici aydın ve sanatçılara tertiplerle; cinayetler, işkenceler, katliamlarla bu ülkelerdeki demokrasi mücadelelerini geriletmeye çalışmış, kendine bağlı asker ve sivil bürokratlarla darbeler tezgâhlamış, faşist diktatörlükleri desteklemiştir. NATO’ya da, AB’ye de karşıyız.