CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şarkıcı Gülşen'in tutuklanma kararına "Bu tutuklama, tamamen hukuka aykırıdır ve bir had bildirme kararıdır. Yargı; Türkiye'de bağımsız ve tarafsız değildir. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin aparatı haline gelmiştir, celladı haline gelmiştir" sözleriyle tepki gösterdi.

Tanrıkulu'ndan Gülşen'in tutuklanmasına tepki: Hukuka aykırı bu karar, had bildirme kararıdır!

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şarkıcı Gülşen'in nisan ayında sarf ettiği "İmam hatipte okumuş, sapıklığı oradan geliyor" sözlerinin yeniden gündeme getirilerek hedef gösterilmesi sonucu tutuklanması kararına tepki gösterdi.

Kararın hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Tanrıkulu "Yargı; Türkiye'de bağımsız ve tarafsız değildir. Adalet ve Kalkınma Partisinin aparatı haline gelmiştir, celladı haline gelmiştir" dedi.

Gülşen'in tutukluluğunun hukuka aykırı olmasının gerekçelerini sıralayan Tanrıkulu "Söylediği sözlerin TCK'nın 216’ncı maddesini neden ihlal ettiği yazılmamış. Hangi tutuklama nedeni var, o belli değil. Nedne adli kontrole başvurulmamış? O da yok. Suç sabit olsa bile yatarı olmayan, bir suçtan dolayı bir kadını, bir sanatçıyı nasıl tutuklarsınız?" şeklinde konuştu.

Tanrıkulu şunları kaydetti:

"Sanatçı Gülşen tutuklandı. Söylediği sözlerden bağımsız olarak bu tutuklama, tamamen hukuka aykırıdır ve bir had bildirme kararıdır. Yargı; Türkiye'de bağımsız ve tarafsız değildir. Adalet ve Kalkınma Partisinin aparatı haline gelmiştir, celladı haline gelmiştir. Neden mi? Söylediği sözlerin TCK'nın 216’ncı maddesini neden ihlal ettiği yazılmamış. Hangi tutuklama nedeni var, o belli değil. Nedne adli kontrole başvurulmamış? O da yok. Suç sabit olsa bile yatarı olmayan, bir suçtan dolayı bir kadını, bir sanatçıyı nasıl tutuklarsınız?

Adalet ve Kalkınma Partisi bu kararla sanatçılara ve herkese şu mesajı veriyor; 'benim çizdiğim alan içerisinde sanatınızı icra edebilirsiniz'. Bu nedenle festivaller iptal ediliyor, bu nedenle Sanatçı Gülşen tutuklandı ve topluma bir mesaj veriliyor. Diğer mesaj da bunun üzerinden yeniden kutuplaşma yaratmak, yeniden öfke yaratmak ve bunu kendi siyasetine aracı yapmak.

Ama bir kez daha ifade ediyorum; Türkiye'de Yargı kurumu yoktur. Bağımsız ve tarafsız değildir. Yargının Yürütme organı ile ilişkisi, Karayolları Genel Müdürlüğü ile DSİ Genel Müdürlüğüyle olan ilişkisinden farklı değildir"