Yapı Merkezi'nin Tanzanya'daki demiryolu inşaatında çalışan yaklaşık 2 bin işçinin grevi 13’üncü gününde kazanımla sonuçlanırken Türkiye’de işçiler hâlâ direnişte. Şirketin İstanbul’daki merkezinin önünde her gün bekleyen işçiler, “Sadaka teklif ediyorlar” diyor.

Tanzanya’da kazanım Türkiye’de direniş
Yapı Merkezi çalışanları her gün şirketi, kasklarını yere vurarak protesto ediyor. (Fotoğraf: BirGün)

İrem TUNÇ

İnşaat şirketi Yapı Merkezi'nin Tanzanya'daki demiryolu şantiyesinde çalışan ve yedi aydır maaş alamayan yaklaşık 2 bin işçinin grevi 13’üncü günde kazanımla sonuçlanırken Türkiye’deki işçilerin mücadelesi ise sürüyor.

Yedi aydır maaşını alamayan işçiler Tanzanya’daki kamplarda greve çıktı. DİSK’e bağlı Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut yaptığı açıklamada, “Birleşen işçiler yenilmezler. Bin kilometre tren hattı inşaatında 2 bin işçi grevin 13. gününde kazandı. Bundan sonra gecikme olmayacak, her ayın 25’nde maaş yatacak. Greve katılan işçilere işten atma ve baskı uygulanmayacak” dedi.

Türkiye’deki işçiler ise ödenmeyen ücretleri nedeniyle şirketin İstanbul’daki merkezi önünde eylemlerini sürdürüyor. Her gün açıklama yapıp maaşlarının ödenmesini isteyen işçiler BirGün’e konuştu.

Şirkette çalışan mühendis Önder Cindioğlu, haziran ayından bu yana şirket yetkililere yazılı tutanakla bildirimde bulunduklarını ve “Eğer 6 adet maaşımızın 2’si yatmazsa biz işi durduracağız” dediklerini söyledi. Bunun üzerine iş durdurma eylemlerine başladıklarını belirten Cindioğlu, “İşten çıkışımızı verdiler. Hiçbir hakkımızı almadan Türkiye’ye geldik. Kıdem ihbarım hariç 28 bin dolar alacağım var. İşe iade sürecini başlattık. 2 bin dolar ödeme yapacaklarını söylediler ama biz 2 bin dolarlık çalışmadık, tüm maaşımızı talep ediyoruz. Geçinemediğim için kredi çektim, kredi kartına borçlandım” dedi. Tanzanya’da kamp hayatı yaşadıklarını aktaran Cindioğlu, “Barınması, konaklaması, yemekleri kötüydü. 2019 Kasım’da gittim, hiç izin kullanmadım Türkiye’ye gelmedim. Orada evlendim şimdi oraya da gidemiyorum, ailemle görüşemiyorum. Günlerdir burada sokakta yatıyoruz” diye konuştu.

31 BİN DOLAR ALACAK

Topograf olarak çalışan Cengiz Çakmak ise şunları dile getirdi: “Benim 31 bin dolar alacağım var. Biz burada 30-40 kişiyiz bunun karşılığı olarak bizim 2 katımız polis var. Paramızı alana kadar gitmeyi düşünmüyoruz. Bıçak kemiğe dayandı. Evine ekmek alamayan insanlar var. Bir arkadaşımız şirket yetkilileriyle görüşürken gösterdi, 2000 dolardan tek kuruş kalmıyor icralık durumda. Hakkımız olan parayı almak istiyoruz.”

Formen işçisi Ayhan Turhan da şöyle konuştu: “Durumum çok kötü benim üzerime 6 tane kredi var, kredi kartlarım patlak ben bunları neyle ödeyeceğim? 18 bin dolar alacağım var. Önceden de sıkıntılarımız vardı, düzenli para yatmıyor, para yatmayınca mecbur kredi çekmek durumunda kalıyorsunuz borçlarımız var. Oraya giderken bir tane kredimiz vardı şimdi 6 tane biden kredimiz var. 2 bin dolarda inat ediyorlar ama biz de kabul etmiyoruz. Çalışma saatlerini düşürdüler, 15 günde bir tatil vardı her hafta tatil yapmaya başladılar, saatlik çalışan işçi için kötü. Sadaka verirmiş gibi 2 bin dolar teklif ediyorlar.”

İŞKUR GÜVENCESİ!

3 yıl şirkette çalışan ismini vermek istemeyen bir işçi de şöyle söyledi: “Şubattan itibaren alacağım maaşı ve tazminatımı vermediler. 2020’de gittiğimizde de ödemelerde sıkıntılar vardı. 866 kişiden mahkemeye verenlerden mahkemeye verenler ayırılıp kalanlarına 2 bin dolar vereceklerini söylüyorlar. Tanzanyalı çalışanların maaşları kesin ödeniyordu, bir kere ‘1 hafta geciktireceğiz’ dediklerinde makinaları taşladılar, gecesinde maaşlarını yatırdılar. Ancak bize gelince oyalanıyoruz. Oraya gönderilenler İŞKUR güvencesinde gidiyor. İŞKUR nasıl müdahale etmiyor yaşananlara? Çalışma Bakanı Yardımcı’na, İçişleri Bakanı Yardımcısı’na yazdım dönüş yapmadılar. Herkes kulağının üzerine yattı.”