Passolig projesine tepkiler yükselmeye devam ediyor. Bugün Adana Demir, Göztepe ve Bursaspor taraftarları fişlenmeyi, karaborsayı ve boykotlarını anlatıyor

Taraftarlara gözdağı mı?

Hazırlayan: Emrah Temizkan
temizkanemrah@gmail.com M@emrahtemizkan


Passolig projesine tepkiler yükselmeye devam ediyor. Bugün Adana Demir, Göztepe ve Bursaspor taraftarları fişlenmeyi, karaborsayı ve boykotlarını anlatıyor

PASSO MARİFET ŞİMŞEKLER GRUBUNDAN DOĞAN ERGEZER
Normal şartlarda ilk hafta tribünlerini dolduran, hiçbir iddiası olmasa bile stadyumda ortalama 10 bin taraftara oynayan Adana Demirspor ‘da tribünler neredeyse boş kaldı. Buna rağmen PTT 1. Lig’de mücadele eden ve Süper Lig’e çıkmak için birlik olan Adana Demirspor’a gönül verenler Passolig kartlarına büyük ilgi gösterdi ve ilk maç Denizlispor müsabakasında tribünlerin bir kısmını doldurmayı başardı. PTT 1. Lig’in en çok kart satan kulübü olmayı başaran Adana Demirspor’u sırasıyla Samsunspor ve Giresunspor takip ediyor.

‘KAÇAK GİRİŞİ ENGELLEMEKMİŞ!‘
Amaçlarının ‘Passolig’le birlikte stadyuma bedava giriş gibi kulübü zarara sokan en önemli etmenlerden birinin önüne geçildi. Passolig, Türk futbolunu ‘anonim giriş’ gibi büyük bir dertten kurtarmayı da hedefliyor. Artık bir stadyumda kaç biletli taraftarın olduğu çok daha sağlıklı ve adaletli ölçülebilecek.

Uygulamanın en önemli hedeflerinden biri de bedava biletin ve holiganizmin önüne geçilerek kulüplerin gelirlerinin korunması” olarak belirtilmesine rağmen ilk haftalarda tribünlerin boş kalmasının açıklaması henüz Passolig yetkilileri tarafından yapılmadı.


Passolig uygulamasının damdan düşer gibi spor hayatına girmesi, aksaklıkları da beraberinde getirmekte gecikmedi. Sisteme milyon dolar yatırımlardan bahsedilse de, amaçın sadece “Parasal Mevzular” olduğu gün be gün ortaya çıkmakta… Misal olarak vermek gerekirse, rahat bir ortamda maç seyredilmesinden bahsedilirken,

»Taraftarların oturdukları koltuklar pis ve çamur içerisindeydi.
»Hiç kimse (Bizim gördüğümüz ve sorduğumuz kadarıyla), satın aldığı koltukta oturamadı. Bu sebeptendir ki yer yer tartışmalar yaşandığına da şahit olduk. Yerine oturmak isteyen de, Başkasının yerine oturan da bu noktada haklı bulduk. Zira koltuk numaratörlerinin birçoğu silinmiş ve gerekli yönlendirici levhalar yoktu.
»Şehrimize gelen misafir konuklarımız için bilet alamadık…
»Kartını güç bela alan yaklaşık 300 kişi kapıdan “Tanımsız” uyarısıyla geri döndü.
»7 yaşındaki çocuklar için bile para ve kart istendi. Halbuki bu gençlerimizi daha çok spora özendirmemiz gerekmez miydi? Kulüplerin bu şekilde yaşı küçük taraftar topluluklarına ihtiyacı yok mudur? Bu şekilde mi spora özendiriyoruz?
»Zaten yeni bir sistemin tam anlamıyla problemsiz olması beklenemez ama beklenmeyen tek şey bu yeni sistemin zorunlu olmasıydı. Bu sisteme geçip geçmeme kararı taraftarlara bırakılmalıydı.  
Amaç tribüne girip maç seyretmekse… Biletini alır maçına girer, bu kadar abra-kadabraya ne gerek var anlamış değiliz…


ÖNCE REKLAM, MAÇ BİRAZDAN
Netice itibariyle , külüplerin yapılan transferleri ve  yeni forma tasarımlarını stadyumdaki o nefis atmosferi, yüz binlerce taraftar yaşayamadı. Tek yaptığı bu karmaşanın içerisinde yer almamak ve gidip televizyon kumandasına pil almak oldu.
Yoksa bu muydu istenilen? Hı?

***

YA BASTA VİVA GÖZTEPE: MAKUL TARAFTAR OLMAYACAĞIZ
Planlaması daha evvel yapılmasına rağmen geçen sene yaşanan Gezi sürecinde taraftar gruplarının etkin rol alması sonucu iktidar fazlasıyla rahatsız olarak bu sistemi harekete geçirdi. Akılları sıra taraftarlara bir misilleme yapacaklarını sananlar daha ilk haftalarda gördüler ki alanlarda, meydanlarda birleşip faşizme kafa tutan taraftarlar bu seferde aynı dayanışmayı e-bilet almayarak, statlara girmeyerek gerçekleştiriyorlar. Bugüne kadar taraftarları hiçbir şekilde muhatap almayanlar, taraftarları işsiz, eğitimsiz hayatta yapabildikleri tek eylem tuttukları takımın maçına gidebilmek olduğunu sananlar, taraftarları hiçbir şekilde siyasete kafa yormayan kitleler olarak görenler anladılar ki durum hiç de öyle değil. Çünkü e-bilet sisteminin birilerine rant kapısı sağlayacağını, bir fişleme yöntemi olacağını anlamamak hiç de zor olmasa gerek. Futbolda şiddet yasası kapsamında çıkarılan ve taraftarları sadece şiddet içeren kitleler olarak görenler şiddeti gerçeklestirenleri gorebildikleri kadar, şiddete neden olan durumları engellemeyi düşünebilseler belki de futbolda şiddet diye bir kavramda olmayacak. Şunu rahatça söyleyebiliriz ki, taraftarlar futbolda şiddet unsurunun son halkasıdır.

Meydanlarda halkına düşmanca davrananlar, ölümlere yol açanlar, göz çıkartıp kol kıran polisler tribünlerden çekilmedikçe bu şiddet her defasında daha artarak büyüyecektir. Kadın cinayetlerinin giderek arttığı, işçi ölümlerinin işin fıtratı sayıldığı, 14 yaşındaki çocukların polis şiddetiyle öldürüldüğü, kimlik ve mezhep yüzünden faşizan saldırılara maruz kalanların olduğu, Meclis’te her gün kavgaların normalleştiği bir ülkede çözümlenmesi gereken o kadar şiddet vakası varken sadece tribünlerdeki şiddeti görmek bize samimi ve akılcı gelmediği için bizler Passolig’e karşıyız. Şu an takımımızın olduğu ligde bu sistem uygulanmasa da bu uygulamaya karşı olan tüm tribünlerin yanındayız ve her zaman şunu söylüyoruz....
Makul taraftar olmayacağız....

Not:25 Eylül’de Ankara’da görülecek Passolig davasına bu sisteme karşı olan herkesi bekliyoruz!
Ya Basta Viva Göztepe... [Sürecek]

***

MARATON PLATFORMU: TEPKİMİZİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ
»Passolig bizim için
»‘Gelişmiş fişle(n)me’yi,
»‘Taraftar’ olgusunun yerini ‘seyirci’ olgusuna bıraktırma çabasınının resmi adımını,
»Taraftarlık olgusunun tamamen ticari bir meta haline getirilmesini ifade ediyor.
Tribüne gönül vermiş herkes, 6222 sayılı kanunla beraber zaten gayri resmi şekilde fişlenmiş durumdayken bir de üstüne anne kızlık soyadımıza kadar varan bilgileri sözde ticari amaç gütmeyen bankaya ‘kendi elleriyle’ vermesi sizce de trajikomik değil mi? Eğer Passolig’in amaçlarından biri fişlemek değilse neden sadece e-bilet sistemi getirilmedi sorusu geliyoru aklımıza. E-bilet örneklerini yaşadık. Yine tek TC kimlik numarası ile tek bilet alındı, yine tek biletle başka biri giremedi, sözde kanuna aykırı hareket edenlere cezalar yağdı, karaborsa yapılamadı. Bunları önlemek için kimse anne kızlık soyadımızı bizden istemedi, bizi her sene kart bedeli adı altında para ödetmeye zorlamadı. (Üstelik bu bedel her sezon başında arttırılabilir!) Passolig, sadece bir fişlenme projesi değildir. Passolig, içine ticari çıkarların entegre edildiği ‘gelişmiş fişlenme’ projesidir.

 


Bursaspor yönetimi bizimle görüşmedi. Ne mevcut yönetim, ne bundan önceki yönetimler herhangi bir konuyla alakalı bizden fikir ya da görüş almadı. Aslına bakarsanız sürecin ne getireceğini biz de çok merak ediyoruz. Elimizden geldiğince bu sistemle savaşmaya devam edeceğiz. Bu süre zarfında amatör branşlara ağırlık vereceğiz. Bursaspor basketbol takımının kurulması büyük bir avantaj oldu bizim için. Salonları özlemiştik.

Sürecin gelişimine göre elbet tepkimizi vermeye devam ediyor olacağız.