Cemaatler, yandaş vakıflar ve Ülkü Ocakları okulları mesken tuttu. Türkan Saylan’ın kurduğu ÇYDD’nin Başkanı Ayşe Yüksel ise “Tarikatların girdiği okullara biz giremiyoruz. 2009’dan beri MEB bizimle işbirliği yapmıyor” diyor.

Tarikatlar cirit atıyor ama ÇYDD giremiyor!
MEB’in tüm engellemelerine rağmen ÇYDD okullarda birçok olumlu faaliyet yürütüyor. (Fotoğraf: ÇYDD)

İsmail ARI

İktidar, Ensar Vakfı, TÜGVA, TÜRGEV gibi yapılar ile cemaat ve tarikatlar için kesesin ağzını sonuna kadar açıyor. Hatta deyim yerindeyse yandaş vakıf ve dernekler “ne isterse” veriliyor. Belediyeler eliyle binalar tahsis ediliyor, giderleri ise kamu kaynaklarıyla karşılanıyor. Bunlar yetmezmiş gibi ÇEDES adı verilen proje ile imamlar okullara sokuluyor, çocuklara cami ve mezarlık temizletiliyor. Eğitimde gericileşme her geçen gün katlanarak artarken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, geçen aralık ayında tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceklerini “itiraf” etti.

Eğitim alanındaki tüm bu gelişmeleri yıllardır iktidarın ve gericilerin hedefinde olan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel ile konuştuk.

Yüksel, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2009’dan beri kendileri ile işbirliği yapmadığını ve okullara sokulmadıklarını belirtti.

Fotoğraf: BirGün)

İMZA ATACAK BAKAN YOK

Esenler Belediye Başkanı AKP’li Tevfik Göksu, “TÜRGEV’e, TÜGVA’ya, Ensar’a ve ilim Yayma’ya çatlasanız da patlasanız da destek vereceğiz” demişti. Yandaş vakıf ve dernekler ile tarikatlara kamu kaynakları akıtılıyor. Peki kamu kurumları ÇYDD’nin çalışmalarına destek oluyor mu?

1990’lı yıllarda mülki idare amirleri Cumhuriyet’i yaşatmak için canla başla çalışıyorlardı ancak şimdi ÇYDD ile iletişim kurmuyorlar. ÇYDD kamu yararına çalışan bir dernek. Bu statü bize büyük bir sorumluluk yüklüyor ve biz bu anlamda şeffaflık ödülü aldık. 2009 yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığı ile ÇYDD ortak protokoller yapıyordu. Bu protokoller kapsamında anaokulları yaptık, oyun parkları kurduk kız öğrenci yurtları yaptık. Yurtları onardık, öğrencilere burslar verdik.

2009’da FETÖ kumpasına uğradık. Maalesef bu kumpas sonucu Milli Eğitim Bakanlığı bizimle yeni bir işbirliği yapmadı. ÇYDD, FETÖ kumpasından 6,5 yıl sonra beraat etti. Kaymakamlar, valiler, milli eğitim müdürleri ÇYDD ile yola devam etmeyi düşünmediler. Şimdi okul müdürleri okullara kütüphane, fen laboratuvarı kurulması gibi tek tük başvuruda bulunuyor. Birçok projemiz var, bu projeyi uygulayalım diye Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapısını çalsak bu protokolü imzalayacak bir bakan yok. Okullar ÇYDD’nin olması gereken yerler. Okullara tarikatlar, cemaatler ve bir takım siyasi oluşumlar giriyor ama biz giremiyoruz.

Ayşe Yüksel

ÇOCUKLAR NEREDE?

ÇEDES adı altında çocuklara mezarlık ve cami temizletiliyor. İmamların sınıflara sokulduğu yetmezmiş gibi birçok gerici yapı da okullarca cirit atıyor. Siz eğitimdeki bu yıkımı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gelinen nokta çok üzücü. İlkokulu, liseyi ve üniversiteyi hiç böyle endişeler olmadan bitirdim. Şimdi çocuklar böyle tehlikelerle karşı karşıya ve insanın aklı almıyor. Ülkemizi yönetenler siyasi kaygılar nedeniyle devlet politikası olması gereken eğitimi bir hükumet politikası yapmak için uğraşmaya başladılar. 1997’de ilköğretimin 8 yıla çıkarılması çok büyük bir kazanımdı. Bu bazılarının hoşlanmadığı bir durum oldu tabii… Sonra da 4+4+4’ü getirdiler. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık dediler, insanın kulağına hoş geldi. 2012’de yürürlüğe giren bu sistem ile imam hatip ortaokullarının önü yeniden açıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın raporuna göre 1 milyon 800 bin öğrenci açık lisede okuyor. Bunun 855 bini kız öğrenci, geri kalanı da oğlan çocuğu… Yaklaşık 2 milyon öğrenci nerede? Hatta BirGün Gazetesi sordu, “860 bin kız çocuğu nerede?” diye… Biz de sizin haberiniz üzerine Milli Eğitim Bakanlığı’na çocuklar nerede diye sorduk ama yanıt yok… Bu kız çocukları evlenmiş olabilir, çocuk işçi olabilir, evde oturuyor olabilir, tarikat ve cemaat yapılanması içinde olabilir…

AKP’liler yıllardır ÇYDD’nin kurucusu Türkan Saylan’ı hedef alıyor, çirkin ifadeler kullanıyorlar. Kimi yerlere, sokaklara bile Saylan’ın adının verilmesine izin vermiyorlar. İktidar neden yıllardır Türkan Saylan’ı hedef alıyor.

Türkan Hoca o kadar mütevazi bir insandı ki isminin bir yerlere verilmesi yerine bir kız çocuğunun daha okuması onu çok mutlu ederdi. Türkan Saylan’ı anlasalar onu hedef alanlar pişman olurdu.

Ne Türkan Hoca, ne ben ne de ÇYDD kin ve öfke duygularıyla tanışık değiliz. Türkan Hoca olsa “Onlar görevlerini yapıyor onların görevi o” derdi. ÇYDD’nin 119 şubesi var. Toplamda 23 bin üyesi var, her yıl ortalama 25 bin öğrenciye burs veriyoruz. Bugüne kadar bizim desteğimizle okumuş, meslek sahibi olmuş 42 bin kadın 19 bine yakın erkek var.

ONLARCA YURT YAPTIK

Son yıllarda açığa çıkan bir barınmaz krizi var… ÇYDD’nin yurtları var mı?

Üç yıldır öğrencilerimize ayda 2 bin 500 TL barınma bursu veriyoruz. Yeter mi? Yetmez ama az da olsa bir yaraya derman oluyor. Türkan Hocanın her ilçeye 100’er kişilik öğrenci yapmak hayaliydi. Ancak FETÖ kumpası gelince 36 yurtta kaldı bu hayal. Liseli kızlarımız için yaptık ve bu pırıl pırıl yurtları Milli Eğitim Bakanlığı’na devrettik. Aynı şekilde üniversite yurtları yaptık ve rektörlüklere devrettik, yine biz işletmedik.

Son olarak şunu söylemek istiyorum, BirGün gazetesi çok önemli bir görev üstleniyor. BirGün’ü gönülden destekliyoruz.