Tasarlama yok sayılıyor bir anlık öfke deniliyor

Haber Merkezi

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu yıllardır takip ettiği davalar ışığında Yargıda Cinsiyetçilik Raporu’nu yayımladı. Raporda şüpheli kadın ölümü davalarındaki cezasızlık, ayrımcı indirimler, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının davalardaki yansımaları yer aldı.

Raporda ayrımcı uygulamalar şöyle aktarıldı:

•Dava açılabilmiş dosyalarda ya hızla beraat kararları ya da “kasten öldürme” yerine faillerin daha düşük ceza almalarını sağlayan suç türlerinden(taksirle öldürme, yaralama, cinsel saldırı gibi) ceza verildiğini görüyoruz.

•Ayrımcı ceza indirimleri sıkça karşımıza çıkıyor. Sanığın pişmanlığı, giyim kuşamı, cezanın geleceği üzerine etkileri, sabıkasız olması gibi gerekçelerle “iyi hal” olarak bilinen takdir indirimi uygulanabiliyor.

•Göz göre göre gelen kadın cinayetlerinde bile “tasarlamayı” yok sayan kararlara, bu kararların “bir anlık öfke”, “kabul etse öldürmezdi” gibi ayrımcı gerekçelere dayandırılmasına tanık oluyoruz.

•Sadece şüpheli ölüm davalarında değil, tüm şiddet davalarında suç türünün değiştirilerek daha düşük cezalı bir suça çevrilmesi sıklıkla karşılaştığımız bir durum oluşturuyor.

•Tutuklamalarda “somut delil şartı” aranması, özellikle takip ettiğimiz cinsel şiddet ve çocuk istismarı davalarına; tahliye, beraat ve ayrımcı indirimler olarak yansıyor.

•Sanığa verilen cezanın paraya çevrilmesi ya da ertelenmesi, kadına yönelik suçlarda caydırıcılığı ortadan kaldırıyor.

•Ceza Kanunu’nda suç tipleri tanımlanırken “toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle işlenen suçlar” ya da “kadına yönelik şiddet” benzeri bir suç tanımlaması bulunmuyor. Bu durum, ceza kanunu reformu, ceza infaz kanunu değişikliği gibi gündemlerde yetkililer tarafından sık sık sarf edilen “kadına yönelik şiddet suçlarını düzenliyoruz” ve “reform” tarzı ifadelerin ne kadar gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor.

•İstanbul Sözleşmesi ile ilgili gelişmeler, hukuki mekanizmalardaki ayrımcılık olarak; bir cinsel taciz davasında, sanık avukatının “İstanbul sözleşmesi kalktı, kadının beyanını esas almayın” ifadesinde olduğu gibi duruşmalardaki tutumlara doğrudan yansıyor.