Ankara'da farklı iş kollarında çalışan taşeron işçiler, Ulus Meydanı'nda eylem yaptı, sorunlarını dile getirdi. Karayollarında çalışan taşeron işçi 2013'ten beri kadro alamadığından yakındı, ek iş yapmak zorunda kaldığını söyledi. Taşeron işçi Ercan Baykal, "Evim kira, iki çocuk okutuyorum. Yetiştiremiyorum. Ek iş olarak akşamları kahvehanede çalışıyorum. Günde toplamda 18 saat çalışmış oluyorum" dedi.

Taşeron işçiler Ankara'dan seslendi: "Devlet taşeron çalıştırmaz"
ANKA

Farklı iş kollarında çalışan taşeron işçiler kadro talebiyle Uus Meydanın'da açıklama yaptı. Açıklamaya Tüm Kamu Çalışanları Derneği, belediye işçileri, kamuda çalışan 4D'li işçileri, kamu taşeron işçileri, ASM gruplandırma personeli ile sendika, dernek ve platformlar katıldı.

Belediye işçileri adına yapılan açıklamada, "Belediyelerde norm kadrolu 39 bin işçi bulunurken belediye şirket ve iştirakta çalışanların saysı 600 bini aşmıştır. Belediyelerde modern kölelik koşulları tescillenmiştir. Taleplerimiz açıktır; norm kadro istiyoruz, yoksulluk sınırının baz alındığı bir temel ücret istiyoruz, keyfi şekilde işten çıkarılmalara son verilmeli, gelir vergisi yükü kaldırılmalı, belediyelerde cinsiyetçi ücret ayrımı son bulmalı" denildi.

Kamu Taşeron İşçileri Sendikası adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Odabaş, "Hiçbir özlük hakkı olmayan, açlık sınırının altına terk edilmiş taşeron işçileriyiz. Kamu kurumlarında yaşanmakta olan adaletsizlikler giderilsin istiyoruz. İş barışı sağlansın. Eşit işe eşit ücret, eşit işe eşit sosyal hak, eşit işe eşit muamele görmek istiyoruz. Taşeron çalışanlar ayrımsız ve eksiksiz olarak devlet kadrolarında istihdam edilmelidir. Taşeron işçinin kadroya getirilmesinde devlete hiçbir ek maliyeti yoktur. Bütün branşlarda hep birlikte diyoruz ki devlet taşeron çalıştırmaz. 100'üncü yılını dolduran Cumhuriyetimizde taşeron sorunu ortadan kalkmalıdır” dedi.

Karayolları Genel Müdürlüğü'nden bir taşeron işçi, "Asgari ücretle çalışıyoruz. Bütün haklarımızı alamıyoruz. 10 senedir emek harcıyorum. Yemeğimiz yok, mesaimiz yok. Asgari ücret alıyoruz. Dört nüfusum var benim. Geçinmek için ekstra işler yapıyorum, eşim çalışıyor. Bizim tek sıkıntımız şu, asıl işi yapan biziz ama yüksek maaş alanlar kadrolular. Soğuk demeden sıcak demeden her şeyi biz yapıyoruz" dedi. 

Bolu'dan Ankara'ya gelen Durmuş Öztürk ise, şöyle konuştu: "Biz 10 yıldan beri karayollarında asıl işi yapan yol bakım onarımda, yolun genel kontrolünde, yolun levhalanması işaretlenmesinde, yaması her şeyi biz yapıyoruz. Aynı yerde aynı işi yaptığımız halde birimiz yemek parası alıyorsa birimiz alamıyor. Birimiz 17 bin TL alıyoruz. Birimiz alıyor 40 bin TL. Zamanında Vedat Bilgin Bakanımız bize, 85 milyonun karşısında bize ümit vermişti. 'Bizim yetiştiremediğimiz bir dosyamız kaldı o da taşeron dosyası' demişti. 'Dosya tamamlandı onu 85 milyona verdim' dedi. Şimdi, İŞKUR'dan başka yerlerden adam alınacağını duyuyoruz. Bizim ümitlerimiz kırılıyor. Bizim de çocuğumuz var. Biz de iş güvencemizin olmasını istiyoruz. Biz, hakkımız olan kadroyu istiyoruz. Adam üç ay çalışmış üç ay sonra kadrosu geldi. Ben 10 yıldan beri havanın yağmurunu soğunu çeken adamım. Ben hergün evden çıkınca çocuklarımla hellaleşiyorum. Çünkü bizim çalıştığımız yer, ağır ve tehlikeli bir iş. Biz yetkililerden kadro talep ediyoruz."

Ankara'da karayollarında çalışan Ercan Baykal ise, "2013'ten beri kadro alamadık. Yıllardır yollardayız ne iş varsa biz yapıyoruz. Kadrolular bizden aşağı yukarı 40 bin lira fazla alıyor. Biz asgari ücret alıyoruz. Geçinemiyoruz, çocuğumuza para veremiyoruz. Yemek ücreti yok, mesai yok, yol yok. Sabahları evimizden veda ederek gidiyoruz. Yollarda ne olur ne olmaz diye... Evim kira, iki çocuk okutuyorum. Yetiştiremiyorum. Ek iş yapmak zorunda kalıyorum. Ek iş olarak akşamları kahvahanede çalışıyorum. 5'ten gece 12'ye kadar. Günde toplamda 18 saat çalışmış oluyorum" dedi. 

"MAAŞIMIZ ASGARİ ÜCRET ALTINA DÜŞÜYOR"

Amasya'dan gelen 34 yaşındaki Mustafa Koçak da yetkililere seslenerek şunları söyledi: 

"Karayolları yol bakım onarım taşeron işçisiyim. Bugün Ankara'ya Türkiye'nin birçok ilinden arkadaşlarımız geldi. Hakkımız olanı istiyoruz. Biz emek mücadelemizi veriyoruz. Asgari ücretle hayatımızı idame etmeye çalışlıyorum. Ben 9 yıldır karayolarında çalışıyorum. İki tane çocuğum var evim kira... Yemek parası dahi almıyoruz. Ekstra ücret kesinlikle almıyoruz. Yemek parası almadığımız için cebimizden yiyoruz. Dolayısıyla maaşımız asgari ücretin altına düşüyor. Çocuğumun biri okula gidiyor her gün ona harçlık vermek zorunda kalıyorum. Ama maalesef ona harçlık verdiğimiz zaman kendim bazen yolda öğle yemeği yiyemiyorum. Maalesef bu düzene boyun eğmek zorunda kalıyoruz."

Her sabah evden çıkarken eşimizle çocuklarımızla helalleşip çıkıyoruz. Bazen ek iş yapmak zorunda kalıyoruz. Bazen garsonluk yapıyoruz, mekanlara gidiyoruz akşamları. Ailemize ve çocuklarımıza zar zor vakit ayırabiliyoruz. Hükümet yetkililerine seslenmek istiyorum. Bizi bu esaretten kurtarsınlar. İş yerlerinde ciddi mobbinglere maruz kalıyoruz ama maalesef sesimizi çıkaramıyoruz. Sesimizi çıkarsak ya işten atılacağız ya işsiz kalacağız. Maalesef bu düzene boyun eğmek zorunda kalıyoruz."