TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Van Büyükşehir Belediyesi Başkanı Abdullah Zeydan’a mazbatasının verilmemesi ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ikinci parti olan AKP’ye geçmesine, “Millet iradesine, demokratik süreçlere ve hukukun üstünlüğüne ağır bir saldırıdır” şeklinde nitelendirdi.

TBMM Başkanvekili Karaca’dan Van tepkisi: "Milletin iradesine saldırıdır"

Van İl Seçim Kurulu, DEM Parti'nin büyük farkla kazandığı Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde mazbatanın AKP'li adaya verilmesine ilişkin talebi sonuca bağladı. Kurul, mazbatanın AKP'li Abdulahat Arvas'a verilmesine oy çokluğuyla karar verdi.

Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan'ın memnu hakları, Adalet Bakanlığı'nın seçime 2 gün kala mesai bitiminden 5 dakika önce yaptığı itiraz üzerine geri alındı.

TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Van Büyükşehir Belediyesi Başkanı Abdullah Zeydan’a mazbatasının verilmemesi ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ikinci parti olan AKP’ye geçmesine tepki gösterdi.

Sosyal medya hesabından tepki gösteren Karaca şunları söyledi:

“Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sonrası yaşananlar; millet iradesine, demokratik süreçlere ve hukukun üstünlüğüne ağır bir saldırıdır.

Süreç; hukuki şeffaflıktan uzak, adil olmayan ve demokratik, etik değerleri zedeleyen bir uygulamadır.

Daha da vahimi, seçim öncesinde bu sürecin sinsice yürütülmesi, bu siyasi pusu, Van halkının iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir.

Hukukun millet iradesinin gaspı için araçsallaştırılması, demokrasimizin temellerini sarsmaktadır


Abdullah Zeydan'ın, halk tarafından seçilmiş olmasına rağmen, oylamada ikinci sırayı alan AKP'li Abdullah Arvas'a mazbatanın verilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik değerleriyle bağdaşmayan bir uygulamadır.

Bu durum, siyasi çıkarlar uğruna demokrasinin ve hukukun nasıl hiçe sayılabileceğinin somut bir örneğini teşkil etmektedir.

Yaşananlar, sadece Van halkı için değil, tüm ülke için ciddi bir uyarı niteliğindedir.

Bu durum, toplumda adaletin ve eşitliğin sağlandığına dair güven duygusu zedelenecektir.

Bu türden antidemokratik girişimler, sadece yerel düzeyde değil, ulusal ve uluslararası alanda hukuki süreçlerle birlikte değerlendirilecek bir durumdur.

Van'da yaşanan bu olaylar, demokrasimizin iktidarın elinde nasıl kırılgan olduğunu ve korunması gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.

Hukukun üstünlüğü, adalet, şeffaflık ve halkın iradesine saygı, sadece kelimelerden ibaret olmamalı, somut olarak uygulanmalıdır.”