Enflasyon tahminini yüzde 58'e yükselten TCMB Başkanı Erkan, zaman istedi. Pahalılığın 2025’e kadar devam edeceğini itiraf eden Erkan, enflasyonda düşüş eğiliminin 2024’ün ikinci yarısından sonra görüleceğini kaydetti.

TCMB enflasyon tahminini yüzde 58'e yükseltti: Yurttaşa nefes aldırmak yok!
Fotoğraf: AA

Havva GÜMÜŞKAYA

Ekonomiyi uçuruma sürükleyen iktidar, yurttaşı yüksek enflasyona mahkûm etti. Yılın üçüncü enflasyon raporu itiraflarla doldu. Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, enflasyon raporu sunumunda daha öncekilerin yanı sıra gerçekçi tahminlerde bulundu. İlk kez kameralar karşısına geçerek sorularını yanıtlayan Erkan, can alıcı boyutlara ulaşan hayat pahalılığının 2025 yılına kadar devam edeceğini itiraf etti.

Pembe tabloları bir kenara bırakan TCMB, 2025 yılında dahi enflasyonun tek haneye düşmeyeceğini açıkladı. Erkan, yüksek enflasyonun orta vadede tek haneye düşmeyeceğini belirtse de yüzde 5 hedefinin değişmeyeceğini açıkladı. Üçüncü enflasyon raporunda, önceki raporda yüzde 22,3 olan yılsonu tahmini 35,7 puan artışla yüzde 58 olarak açıklandı. 2023 yıl sonu gıda enflasyonu tahmini ise yüzde 27,9’dan yüzde 61,5’e yükseltildi.

Enflasyon beklentilerini üç aşama halinde açıklayan Erkan, 2023 yılını geçiş süreci, 2024 yılını dezenflasyon süreci, 2025 yılını ise istikrar dönemi olarak belirledi. Buna göre enflasyon tahminleri de sırasıyla yüzde 58, yüzde 33, yüzde 15 olarak açıklandı. Enflasyonun, yıl sonunda yüzde 70 olasılıkla yüzde 54 ile yüzde 62 aralığında gerçekleşeceği tahmin edildi.

SABIR İSTEDİ

TCMB Başkanı Erkan, enflasyonda düşüş eğiliminin anca 2024’ün ikinci yarısından sonra görüleceğini açıkladı. Toplantı boyunca geçiş süreci vurgusu yapan Erkan, “Temel amacımız fiyat istikrarıdır. Enflasyonu düşürmek için parasal sıkılaştırma dönemine başladık, gerektiği zaman, gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendireceğiz. Fiyat istikrarı doğrultusunda tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları aldık ve almaya devam edeceğiz” mesajlarını vererek enflasyonun kısa vadede yükseleceğini açıkladı. “2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken öngörülebilirlik artacaktır” diyen Erkan, sabır istedi.

SİYASİ AÇIKLAMA YOK

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erkan, daha yüksek tutarlı bir banknot üzerinde çalışmadıklarını, yüzde 5 enflasyon hedefini revize etmeyeceklerini söyledi. Faizdeki kademeli artışın siyasi çekince ile ilgili olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Erkan, "Bütüncül yaklaşımımız ve kademeli gidişimiz hem ekonomi açısından hem de dengelerin oluşmasına fırsat verme açısından gerçekleştirdiğimiz bir yaklaşım. TCMB Başkanı olarak benden hiçbir zaman siyasi bir açıklama almayacaksınız” açıklamasında bulundu. Erkan ayrıca faiz artırımlarının ekonomiye zarar vermeden yapılacağını iddia etti.

Erkan, mevduat faizinin dolarizasyonu artırmayacak bir seviyede olmasını önemsediklerini belirtti. Kur Korumalı Mevduat’ta çıkış stratejisinin sorulması üzerine ise TL tasarruf araçlarını çeşitlendireceklerini, bunların zaman içinde açıklanacağını duyurdu.

‘ASGARİ ÜCRETLİLER ÜLKESİ’ İTİRAFI

TCMB raporunda Türkiye’nin asgari ücretliler ülkesi olduğunu itiraf etti. Raporun “Asgari Ücret En Fazla Hangi Sektörler Üzerinde Etkili?” adlı bölümünde sektörlere göre asgari ücret ve altında ücretle çalışanların oranına yer verildi. Buna göre asgari ücret ve altı çalışanların oranı yüzde 71 ile en yüksek inşaat sektöründe olurken onu yüzde 50 ile sanayi sektörü takip etti.

KUR ARTIŞININ ENFLASYONA ETKİSİ

Üçüncü enflasyon raporunda enflasyon dinamiklerine ilişkin detaylı analizlere de yer verdi. Raporda, döviz kuru sepetindeki yüzde 10’luk bir değer artışının tüketici fiyatlarına maliyet kaynaklı etkisinin ise bir yıllık bir süre zarfında 2,5 puan civarında olduğu belirtilirken geçişkenliği artıran etkenler arasında yüksek dolarizasyon, yüksek cari açık, yüksek yabancı para borçluluğu ve yüksek risk primi yer aldı.

TCMB'nin enflasyon tahminindeki 35,7 puanlık artışın en büyük nedeni izah edilemeyen gerçek dışılık oldu. Raporda ‘tahmin sapması ve tahmin yaklaşımındaki değişim’in 2023 yılsonu enflasyon tahminlerini 10,9 puan yukarı çektiği belirtildi.

***

2 AYDA 36 PUAN YANILMA!
Prof. Dr. Hayri KOZANOĞLU

Heyecanla beklenen Merkez Bankası 3. Enflasyon Raporu, dün açıklandı. Çiçeği burnunda başkan Gaye Erkan’ın ilk sunumunda 2023 yılı enflasyon beklentisi yüzde 58’e yükseltildi. Bu daha iki ay önce yayımlanan Mayıs 2023’teki rapora göre yüzde 35,7 daha yüksek bir enflasyon öngörüsü demek. Tahminlerinde böylesi yüksek sapmalar gözlenen bir kurumu ciddiye alabilir misiniz?Benzer biçimde 2023 enflasyon tahmini de, yüzde 8,8’den tam 3,75 kat yükseğe yüzde 33’e çekildi. Artık gelenekselleşen yüzde 5 enflasyon hedefinin üçüncü yılda gerçekleşeceği varsayımı da terkedildi. 2025 enfasyonu yüzde 15 tahmin edilirken yüzde 5 noktasına ulaşmanın ‘bir miktar zaman alacağı’ değerlendirmesine yer verildi. 

ERKAN’IN PARASALCI YAKLAŞIMI

Gaye Erkan sunumunda kısa, net konuşan, önceki başkan Kavcıoğlu gibi demagojilere prim vermeyen ‘profesyonel bir bankacı’ izlenimi verdi. Ancak ideolojik perspektifinin “para arzını kısalım, iç talebi dizginleyelim bunun sonucunda enflasyonu düşürelim” tarzı parasalcı bir yaklaşımla sınırlı olduğu anlaşılıyor. Zaten neoliberal rejime merkez Bankacılığının büyüme, istihdam, bölüşüm sorunlarını ikinci plana attığını fiyat istikrarına öncelik verdiğini biliyoruz. Bu ama ulaşmak için gerekli faiz artışlarının da Saray’ın izin verdiği limitlere bakıldığı seziliyor. O nedenle önümüzdeki dönem parasal sıkılaştırmaya ağırlık verileceği; kredilerin miktarsal kısılması, maliyetlerinin artırılması yoluyla özellikle bireylerin krediye erişiminin zorlaştırılacağı görülüyor. Bunun da haliyle ekonomide durgunluğa kapı aralama olasılığı çok yüksek. Gaye Erkan, “Faiz sebep, enflasyon sonuç tazini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu “Merkez Bankası Başkanı olarak benden hiçbir zaman siyasi açıklama almayacaksınız” şeklinde cevaplandırdı. Böylelikle zımni olarak bu tezin ekonomik bir değer taşımadığını, siyasi bir söylemden ibaret olduğunu söylemiş oldu. Erkan döneminde önceki başkan Kavcıoğlu’nun ‘liralaşma’ söyleminin rafa kaldırıldığı, bunun yerine ‘dezenflasyon’ sloganının yerleştirildiği görülüyor. 

ENFLASYON RAPORU'NDA VAHİM İTİRAFLAR

Enflasyon Raporu'nda aslında itiraf gibi kritik saptamalara yer veriliyor. Döviz kurunun enflasyona yüzde 25'lik geçirgenliği vurgulanıyor. Buradan seçim öncesi kurun rezervleri tüketmek pahasına baskı altına alınmasının, seçimden bu yana doların 27 TL'ye yükselmesiyle yüzde 35'lik artış üzerinden enflasyonu yüzde 8,75 yukarı çekeceği sonucunu çıkarıyoruz. Zaten TL cinsinden ithalat fiyatlarının mayıs raporuna kıyasla enflasyon tahminini yüzde 75 sıçrattığına raporda yer verilmiş."Yönetilen yönlendirilen fiyatlar ve birim işgücü maliyeti" de bu tahmine 7,5 puan katkı yapmış. Söz konusu kalemin bileşenleri; asgari ücret ve maaş ayarlamaları, vergi ve borç artışları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarla akaryakıt zamları, elektrik, su benzeri faturalarına yansıyan fiyat artışları. Yani yurttaşın cebine bir konulmuşsa, vergiler ve zamlarla bu aynen, belki de fazlasıyla geri alınmış. Ücretlerin enflasyonun nedeni olduğu tezi Merkez Bankası tarafından çürütülmüş. Seçim ekonomisi kapsamında yurtiçi talebin hızlı büyümesi sonucunda 2023 yılının ilk 6 ayında ithalat enerji fiyatlarının 12 milyar dolara varan düşürücü etkisine karşın yüzde 4’ün üzerinde artarak 185 milyar dolara ulaşmış. Cazip borçlanma koşulları yüzünden altın çok parlak bir yatırım aracı olarak görülmüş önceki yılın aynı dönemine kıyasla ithalatı 11 milyar dolar artmış.İç talepteki hızlanmaya bağlı olarak tüketim malı ithalatı 8 milyar doları aşan bir artışla, bir önceki yılki tutarının 1,6 katına fırlamış. Tüm bu gelişmeler sonucunda mayıs ayı itibarıyla 12 aylık birikimli cari açığımız 60 milyar doları bulmuş.Beklenen enflasyon raporu geldi. Şimdi ortaya konan ürkütücü tablo karşısında, Erdoğan’ın tepkisi bekleniyor. Erkan’ın, Cumhurbaşkanı’nın ne zaman hışmına uğrayacağı üzerine bahis oynanıyor. Sade yurttaşlarımız ise Enflasyon Raporu’nda da ifade edildiği gibi yanına yaklaşılamayan kırmızı et ve sebze fiyatları yüzde 61,5 düzeyine ulaşan gıda fiyatlarıyla cebelleşiyor.