Tedbirler esnafın belini daha da büktü

BirGün EGE​

Son bir yıldır gelir kaybı yaşayan esnafın içinde bulunduğu kriz giderek derinleşiyor. Yeni açıklanan kapanma kararları ise esnafın daha çok endişelenmesine neden oldu.

Erdoğan tarafından son açıklanan ve ramazan ayı boyunca devam edecek olan koronavirüs tedbir kararları ile ilgili açıklama yapan İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, "Bir yılı aşkın süredir yaşanan süreçten olumsuz yönde en fazla esnaf sanatkarlarımız etkilenmiş, mevcut sorunları daha da ağırlaşmıştır. Faaliyetlerimiz durdurulmuş veya sınırlandırılmış, çalışabilen üyelerimiz ise insanların tüketimlerini kısması nedeniyle büyük iş kaybına uğramışlardır” dedi. Tedbirlerin yeni desteklerle birlikte hayata geçirilmesini talep eden Mutlu, bunun bir zorunluluk haline geldiğini kaydetti.


ESNAF DESTEK İSTİYOR

Mutlu, yaptığı açıklamada talep ve önerilerini şöyle sıraladı:

Üyelerimiz gelecek kaygısı yaşamaktadır. Esnaf sanatkarlar nakdi yardımlardan yeterince yararlanamadı, kredilerle borçlandı, iş potansiyelini kaybetti, borcu borçla öder hale geldi. Kirasını, vergisini, elektriğini vb. ödemelerini yerine getiremiyor. Üstelik sürecin ne zaman biteceğini de kimse bilmiyor. Salgın bitse bile bu sıkıntıların ardından esnafın kendine gelebilmesi çok zor olacaktır. Bu şartlarda, devletin esnaf kesimine uygun şartlarda finans desteği sağlaması elzemdir. Üyelerimiz yeniden ayağa kalkabilmek için, bir kaç yıl geri ödemesiz, uzun vadeli, düşük faizli bir Toparlanma Desteği’ne ihtiyaç duymaktadırlar.
Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde, hipermarketlerin sokak aralarına kadar giren şubelerinin çalışması haksız rekabet yaratmaktadır. Hafta sonu kısıtlamalarında fırın, kasap, manav, şarküteri gibi temel ihtiyaçları satan bazı işyerlerimiz açıkken diğer üyelerimiz çalışamamaktadır. Oysa 3 harfli mağazalar olarak tabir edilen bu şubelerde, ayakkabıcı, tuhafiyeci gibi çalışmasına izin verilmeyen esnafımızın ürünleri de satılabilmektedir.

Önerimiz, kısıtlamalı günlerde bu mağazalarda da temel ihtiyaç dışında kalan tüm ürünlerin satışının yasaklanmasıdır. İşyerini açamayan üyemizin sattığı ürünler, sınırlı günlerde bu mağazalarda da satılmamalı, yasaklar adil şekilde uygulanmalıdır.

Neredeyse işyeri kirasına yakın bedellere ulaşan katı atık faturalarına artık kesin bir çözüm getirilmelidir. Katı atık devletin koyduğu bir bedeldir. Katı atık bedelinin alışveriş merkezi veya hastane gibi büyük kapasiteli yerlerden alınması normaldir. Temizlik vergisi veren ve işyeri uzun süredir kapalı olan küçük işletmenin veya ayakkabı satan bir esnafın katı atık bedelinden ya muaf tutulması ya da sembolik bir ödeme yapması daha doğru olacaktır.

Sokağa çıkma yasağı ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle yurt içi ve yurt dışı piyasalarında oluşan talep daralmasından ötürü pek çok meslek kolunun önemli iş kaybına uğradığına dikkat çeken İESOB Başkanı Mutlu, “Üretimin daralması / arz talep uyuşmazlığı gibi nedenlerle hammadde tedariklerinde büyük sorunlar yaşanmaktadır” ifadelerini kullandı.