İktidarın kadına yönelik son baskısı ‘nafaka hakkı’. Kadınlar, yasal haklarının koruması gerekirken pek çok koldan saldırıya uğradıklarını söyleyerek “Tek hedefleri kadınları baskılamak” diye konuştu.

‘Tek hedefleri kadını baskılamak’

İlayda KAYA

İktidarın kadınlara yönelik baskılarının son durağı “nafaka hakkı” oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın ‘nafaka hakkı’nı hedef almasının ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da “Bir gün evli kalıp onlarca yıl nafaka ödeyen kişiler var” sözleri kadınlar tarafından tepkiyle karşılandı. Kadın davalarını takip eden avukatlar “Kimmiş bu süresiz nafaka mağdurları açıklasınlar” diyerek bakanlara seslendi.

İstanbul’da yaşayan 29 yaşındaki K.S., yaklaşık bir sene önce boşandığı erkeğin maddi durumunun iyi olmasına karşın nafaka vermediğini söyledi. BirGün’e konuşan K.S., bir çocuğuyla birlikte yaşadığını ve kirayı vermekte bile güçlük çektiğini söyledi. K.S., kendisine sadece bin 500 TL nafaka bağlandığını anlatarak, AKP’li yöneticilerin nafaka haklarını hedef alan açıklamalarına tepki gösterdi. K.S. şunları söyledi: “Her şey yolundaymış gibi bir de nafaka hakkımıza göz dikiyorlar. Yıllarca bir erkeğin baskısı altında yaşadım. Yıllarca çalıştırmadı, hor gördü, baskıladı. Çalışmak istedim, senin görevin ‘ev ve çocuk’ dedi. Bu kadar geri plana atılmışken şimdi boşandığımda hayata adapte olamıyorum. Bu var olan hakkı hedef almak sadece bizi müşkül duruma düşürmektir. Ama bunun nedenini de biliyoruz. Yıllarca psikolojik ve fiziksel başta olmak üzere şiddetin her türünü yaşadım. Benim gibi binlerce kadın da yaşıyor. Bu şiddete rağmen susup, evli kalmamızı istiyorlar. Tek dertleri kadınları baskılamak.”

NAFAKAYI VERMİYOR

İstanbul’un Üsküdar ilçesinde yaşayan 32 yaşındaki A. ise şiddetli geçimsizlikten boşandığını anlattı. Evli kaldığı süre boyunca mobing gördüğünü belirten A., iki çocuğuyla yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. A., kendisine bin TL nafaka bağlandığını ancak boşandığı erkeğin ödemediğini anlattı. Boşandığı erkeğin nafakayı ödememek için hapis cezasını kabul ettiğini belirten A., nafakayı ödemesi için yasal zorunluluk olması gerekirken, iktidarın kadınları hedef almasını eleştirdi. Nafaka hakkının tartışmaya dahi açılmaması gerektiğini söyleyen A., şunları kaydetti: “Bakanların hangi şartlarda yaşadığımızdan haberleri dahi yok. Eğer bilselerdi bu açıklamaları yapmazlardı. Kendi şatafatlı hayatlarına bakarak konuşuyorlar. Zaten düzgün bir para bağlanmıyor. Bir de hakkımıza göz dikiyorlar. Kadınlara hayatı daha da zindan ediyorlar. Bakanlar açıklamalarını kadından yana yapmalıydı.” 

BAKANLIKLARA SESLENDİLER

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üyeleri, iktidarın hedef aldığı ‘nafaka hakkı’na yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi. Açıklamada “Nafaka gerçeklerini paylaşıyoruz. Aile ve Adalet Bakanlarına çağrımızdır, siz de gerçekleri paylaşın, kimmiş bu süresiz nafaka mağdurları, kaç kişilermiş görelim. Ortada bir haksızlık varsa, söz davalarına bakacağız” denildi. Avukatlar, açıklamanın devamında şunları söyledi: “Yoksulluk nafakası Medeni Kanun’un 175. Maddesi çerçevesinde düzenlenmiştir. Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşme ve kusurlu taraf olmama koşullarıyla nafaka bağlanabilmektedir. Boşanan kadın gelir sahibiyse, mahkemeler yoksulluk nafakasına neredeyse hiç hükmetmemektedir. Yoksulluk nafakası süresiz değildir, 176. Maddesi nafakanın hangi koşullarda ortadan kalkacağını belirlemiştir.” Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), bakanların açıklamalarına ilişkin “‘Bir gün evli kalıp onlarca yıl nafaka ödeyen kişiler var’ iddiasının ispatlanmasını istiyoruz” demişti.