İşçi ve emekçi sınıfların uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan i Mayıs bugün Türkiye'nin çeşitli kentlerinde k

İşçi ve emekçi sınıfların uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan i Mayıs bugün Türkiye'nin çeşitli kentlerinde kitlesel gösterilerle kutlanacak. DÎSK, Türk-îş ve KESK'ten oluşan Tertip Komitesi bu sene i Mayıs'ı İstanbul'da saat 11.00'de Kadıköy'de; Ankara'da saat 11.oo'de Maltepe'de ve İzmir'de saat 12.00'de Konak Meydanı'nda kutlayacak. Ankara'daki kutlamalarda Tertip Komitesi'nde Hak-İş de bulunuyor.

Ancak bu kutlamaların yanı sıra 'Emperyalizme Karşı Yurtsever Cephe' saat 12.00'de Kartal'da kutlama yapacak. İşçi Partisi ise i Mayıs'ı İstanbul Tepebaşı TÜYAP alanında basın açıklamasıyla kutlayacak. İP çağrısında, "Türk bayraklı gerçek i Mayıs'a davet ediyoruz," dedi.

Öte yandan Tunceli, Adıyaman, Antep, Van, Siirt'te kutlama yapılması bekleniyor. Konfederasyonlardan oluşan Tertip Komitesi çağrısında 'eşit, adaletli, özgür ve barışçıl bir dünya için', 'Dünya ve bölgemizde barışın sağlanması ve işgalin son bulması, Kürt sorunun barışçıl ortamda ve demokratik çözümü için', 'IMF güdümlü yoksulluk ve yolsuzluk politikalarına son vermek için', 'Kölelik yasalarına ve hak gasplarına dur demek için,' sermayeden yana değil, emekten yana politikalar için' bir araya gelmeye ağırlık verdi.

İKİ 1 MAYIS
Geçen sene emek örgütlerini temsil eden 4 konfeederasyonun 1 Mayıs'ı Kadıköy'de birlikte kutlamalarına karşın, bu yıl Türk-İş, KESK ve Hak-İş Ankara'da, DİSK ise İstanbul'daki kutlamalara katılıyor. Türk-İş'in uzun zaman kapalı salonda kutlama yapma önerisine karşın diğer emek örgütlerinin açık alanlarda kutlama yapma taleplerinin ağır bastığı ve sonunda hem Ankara'da hem de İstanbul'da kutlama yapılması konusunda uzlaşmaya varıldığı öğrenildi. DİSK'in ağırlıklı örgütlenmesi İstanbul ve civarında olduğu için emek örgütleri ararsında bir tek DİSK İstanbul'daki kutlamalara katılacak. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Gelenekselleşen biçimde tüm emekçi örgütlerinin katılımıyla İstanbul'da gerçekleşen merkezi düzeydeki mitingin gücünün kırılması yönünde girişimler yapıldı. Bundan kimin yarar sağlayacağı açık olmasına rağmen bu yöndeki ısrarlar sürdürüldü."

EMEĞİN YENİDEN TANIMI
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bö-lümü'den Prof. Dr. Meryem Koray bia-net'e yaptığı açıklamada, "1 Mayıs'ın Türkiye'de bölünmüş bir şekilde kutlanmasına "Olumlu bakmak mümkün değil," diyor. Koray, "Türkiye'de ücretli işgücü sayısı yaklaşık 11 milyon. Sendikalarda örgütlü işgücünün sayısıysa, 1 milyonun altında. En basit konuda, bir şeyi anmanın ötesinde bir iddiası da olmayan bir konuda bile buluşulamadığını gösteriyor," açıklamasını yaptı.

"Bu 1 Mayıs'a uzayan süreçte rol oynayanların, sosyalist anlamda değil, ama genel anlamda emek derdinden uzaklaştıklarını gösteriyor," diyen Koray, işçi sınıfının bütün kesimleriyle yeniden bir varoluş savaşı yaşadığına dikkat çekerek,"ilk iş emeği geniş anlamda tanımlamak olmalı. Emeği üreten her şeyi katmalıyız buna; çocuğuna bakan kadını, sokakta çalışanı da. Yapılan herhangi bir katkının önemli olduğu bir dünyadayız. İnsanların genel olarak hayata katkılarının, sermaye dışında katkılarının kutsanacağı bir yaklaşımda olmak gerek," diyor. Koray'a göre büyük çıkmaz, emeği yalnızca ücretli emek olarak tanımlamak. Bu durum, emekçi olduğu halde kendini emekçi olarak görmeyen insanlarla buluşmayı da engelliyor. Koray'ın konuşması özetle şöyle: "Ücretli emekten yola çıkmak bir kısır döngü yaratıyor. Emekle yeniden buluşmanın yollarını düşünmek gerek. Bu eylem yöntemlerini değişmesi anlamına gelir. Kendini emekçi olarak görmeyen birçok emekçi var. Beyaz yakalı denen profesyoneller, kendini işçi sınıfıyla ör-tüştüremiyor. Emeği doğru algılarsanız, evdeki kadınlara ulaşmak mümkün olur. Çalışan kadın çalışmayan kadın ikilemi sürüyor. Oysa, kadınların ücret karşılığı olmayan emeğin de ücret karşılığı olan kadar değerli olduğunu görmesi ve ücretli kadın emeğiyle ücretsiz olanı buluşturmak gerekiyor. Kadının kendi emeğine boşver-mesi önemli sorun." Birgün

Mitingin gücü
"1890
yılından başlayarak dünyanın hemen her köşesinde milyonlarca emekçi ve emekçi dostu her 1 Mayıs'ta yolları, alanları dolduruyor. Yüzyılı aşkın süre içinde her 1 Mayıs kimi zaman dünyanın ortak gündemiyle, kimi zaman ise ulusal düzeydeki sorunların dile geldiği forumlara dönüşüyor.Yine hemen her ülkede 1 Mayıslar işçi sınıfının sendikal örgütlerinin öncülüğünde düzenlenen yürüyüşlerle, toplantılarla gerçekleştiriliyor. 30 yıl sonra, 2006 yılında işçi sınıfının gücünü, mücadelesini ve dayanışmasını en fazla birleştirmeye gereksinim duyulan koşullarda üzücü kimi arayışlar yaşandı. Gelenekselleşen biçimde tüm emekçi örgütlerinin katılımıyla İstanbul'da gerçekleşen merkezi düzeydeki mitingin gücünün kırılması yönünde girişimler yapıldı.

Tüm bunlardan kimin yarar sağlayacağı açık olmasına rağmen bu yöndeki ısrarlar sürdürüldü.İşte bu nedenlerle işçi sınıfının 2006 1 Mayıs'ındaki duruşu daha büyük önem kazandı. Birlikte tavır almak gerekiyor.

Karayalçın'dan birlik çağrısı
SHP
Genel Başkanı Murat Karayalçın, "emekçilerin ka-zanımlarının korunması ve Cumhuriyet'in sosyal içeriğinden arındırılmasını engellemek için herkesi birlikte davranmaya" çağırdı. Karayalçın, bugün kutlanan 1 Mayıs dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Cumhuriyet tarihinin en büyük emek sömürüsünün yaşandığı, buna karşın sendikal mücadelenin ve örgütlenmenin gerilediği bir ortamda 1 Mayıs'ın farklı bir anlayışla kutlanması gerektiğini" kaydetti. "Ülkemizde ve dünyada emekçi kesimlere, daha genel bir tanımlamayla bütün üretenlere yönelik ideolojik, siyasi ve iktisadi saldırıların her geçen gün arttığı, büyük mücadelelerle kazanılmış hakların birer birer kaybedildiği, emekçilerin piyasa egemenliğine koşuldu-ğu bir ortamda, 1 Mayıs her zamankinden daha fazla mücadeleye çağrı anlamını taşımaktadır. Yurttaşlarımızın, 1 Mayıs'ı anlamına yakışır, barışçıl ve hiçbir provokasyona meydan vermeyecek biçimde kutlayacağına olan inancımla 1 Mayıs'ı yürekten kutluyorum." A.A

Sezer'den barış çağrısı
1 MAYIS
dolayısıyla yayımladığı mesajda, dünyada çalışanların, insanca yaşayabilmelerini sağlayacak hakları elde edebilmek için bugüne kadar büyük uğraşlar verdiğini ifade eden Sezer, buna karşın çalışanların hala bu hakları yeterince kullanabildiklerini söylemenin mümkün olmadığını kaydetti. "İşsizlik her geçen gün daha da artmaktadır. Bu nedenle bir yandan üretimi, yatırımı artıracak, öte yandan kayıt dişiliği azaltacak özendirici önlemler alınması gerekmektedir. İşbaşında bulunan AKP Hükümeti ise çalışanların ekonomik ve sosyal durumlarını zayıflatma, haklarını budama, sendikal özgürlüklere müdahale etme konusunda kararlı bir tutum içindedir. Bunun son örneği Sosyal Güvenlik Yasası'nın çıkartılmasıdır. Bu düşüncelerle tüm çalışanların 1 Mayıs birlik, dayanışma ve mücadele gününü içtenlikle kutlar, bu anlamlı günün barış ve huzur içinde çalışanların haklarına katkı sağlayacak biçimde değerlendirmesini dilerim." A.A.