Müzisyen Dilhan Şeşen, ilk albümü Kumdan İnşa Putlarla’yı dinleyicilerle buluşturdu. Şeşen, kendisiyle ilgili, “Sakin bir insanım, arada coşuyorum, sonra duruluyorum” diyor.

Tekinsiz ve soğuk
Müzisyen Dilhan Şeşen, BirGün TV'de Sercan Meriç'in sorularını yanıtladı. (Fotoğraf: BirGün)

Sercan MERİÇ

Son yılların başarılı müzisyeni Dilhan Şeşen, ilk albümü Kumdan İnşa Putlarla’yı dinleyicilerle buluşturdu. 8 şarkıdan oluşan albüm tekinsiz, soğuk ve farklı bir his uyandırıyor. İlk albümünü konuşmak için Şeşen’i BirGün TV’de ağırladık…

“Albüm devri” kapandı yorumları revaçta ama sen ilk albümün Kumdan İnşa Putlarla’yı dinleyicilerle buluşturdun. Albüm hazırlama fikri nasıl doğdu?

Ben galiba çok single yapabilecek bir insan değilim. Hikâyeyi 3 buçuk dakikaya sığdıramıyorum. O yüzden albüm yapma fikri çok mantıklı geldi bana. 2 parça dışında hepsi son 2 yılda yaptığım besteler. Bayağı keyifle geçti. Arkadaşlarımla iletişimim vesaire… Bir de terapiye gidince o iletişimi iyi sağlayabiliyorsun. Zor da bir şey o kadar insanı bir arada tutmak. Ama keyifli geçtiğini söyleyebilirim. Haziran’da başlamıştık. Kasım gibi bitti zaten albüm. 

YUVA GİBİ BİR HİS

Sen aslında her fırsatta kolektif çalışmaya da vurgu yapıyorsun. Ekiple nasıl bir çalışma şekliniz var? 

Bu üretim sürecinde iyice ilerledi dostluğumuz. Herkesin kendinden çıkıp yanındakine vardığı bir süreç oldu. Çok tuhaf. Çünkü hepimiz belli alanlarda kendimizden eminiz aslında. Hepimizin egosu bu albüm sürecinde mahvoldu. Çünkü hepimiz kendi süreçlerimizde aşırı zorlandık. Kol kanat germe kısmı da gelince müthiş oldu. Yuva gibi bir histi yani. Prodüktörümüz Kaan Ceylani. Yardımcı prodüktörlerimiz Barış Ergün ve Cihan Reşit Köse. Davulları Berke Köymen çaldı. Divanda Bahadır Kartal eşlik etti. Mastering’i de Marcin Bocinski yaptı. 

“Sizi çıkardığınız bu yolculuktan her birinizi teker teker yuvalarınızla bizzat bırakacağız” şeklinde bir açıklamanız var. Bu albüm özelinde nasıl bir yolculuğa çıkacak dinleyiciler?

Bana sanki okyanus içinde bir yolculuktaymışız hissi veriyor bu albüm. Mesela albümün açılış şarkısı Hergele’nin bir noktasından sonra bambaşka bir kısma açıldığı bölüm var. Böyle iç ferahlığı gibi. Yüzlerden Bir Yüz de beni üzüp ağlatıyor. Çok tuhaf bir karanlığa sokuyor. Sonra Ay Kuşlar, keyifle devam ettiğimiz bir şarkı. Albümdeki her şarkıda farklı farklı duygu durumları var. İnişli çıkışlı… Bazıları yoğun da olabilir. Annem için mesela yoğun olduğunu biliyorum. Çünkü caz albümü yapmamı istiyor. Asla yapmayacağım (Gülüyor). Bir de birini bir yere götürürken orada bırakmamak da gerekirmiş gerekiyor sanki. Nereden teslim aldıysam onu oraya götürmen gerekli. Öte yandan Aklımın En Ortasına Kurdun Bir Yuva şarkısı da düzenleme açısından aşırı yalın. Onunla dinleyicileri aldığımız yere bırakmak çok önemliydi. 

Baban Burhan Şeşen’in de kulaklarını çınlatalım. Senin için “Şarkıları hikâye anlatır gibi okuyor” şeklinde bir yorumu var. Sen nasıl hissediyorsun sahnede? 

En son Harbiye’de aşırı gerildim. Çünkü soundcheck çok zor geçti. Sahneye çıktığımda gitardan ses alamadım. Hiç umurumda olmadı. İzleyiciye sordum. “Ses geliyor mu? Geliyor...” Oyuna dönüştürmeye başladık. O da çok keyifliydi. Çok rahat hissediyorum sahnede. Tam orada ne olduğundan ne yaşadığımdan emin değilim ama mutlu ve iyi hissediyorum. Böyle teslim olmuş gibi. Teslim olunca sanki izleyici de teslim oluyor. Karşılıklı birbirimizi bıraktığınız tamamen böyle akışta olup rahat ettiğiniz bir an… 

Bazı şarkılarının sözleri puzzle gibi… Hangi duyguları taşıyorsun bunları üretirken?

Sakin bir insanım, arada coşuyorum, sonra duruluyorum. Nasıl görüyorsanız öyledir. 

Farklı solistlerle de düetlerin var. Bugün için Türkiye’deki müziği nasıl görüyorsunuz? 

Şu an iyice tüketim topluma döndük. Müzik de çok hızlı tüketildiği için sanırım biraz o tüketime yönelik müzikler yapılmaya başlandı. Halbuki çok kuvvetli olduğumuza inanıyorum. Orayı değiştirecek kişiler bence biziz. Çünkü dinleyiciye biz bir şeyler sunuyoruz. Dinleyici de daha sabırlı hale gelebilir. Çok yeni bir şeyler dinlemiyorum açıkçası. Belki dinlenecek bir şey çok az olduğu için. Arayıp bulmak lazım. 

Peki, bu albüm içinde en özel şarkı hangisi sizin için?

Bana hepsi çok tuhaf ve farklı geliyor. Hepsinin hikayesi gözümün önünde canlanıyor. Ama en sıcak hissettiren, Aklımın En Ortasına Kurdun Bir Yuva. Diğerleri tekinsiz hissettiriyor yer yer. Böyle metalik soğuk bir yakıcılık hissi geliyor. Hergele de mesela yolda gerçekten karşılaştığım biriyle filizlenmişti. Sonra başka şeylere döndü. 

Herhangi bir şarkıya klip çekilecek mi?

4 Mayıs’ta Zorlu PSM’de albümün lansmanı olacak. Bir lansmanı atlatalım. Sonrasında klip çekmek istiyoruz.