‘Teröre destek’ kavgası

Yandaş Sabah gazetesinin başyazarı Mehmet Barlas, “Türkiye’nin Suriye’de terör örgütlerine destek verdiğini” ifade ettiği tartışma koparan yazısındaki suçlamasını açıklamaya girişince başka bir tartışma daha kopardı. Barlas ‘terör örgütlerine desteğin’ eski Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından verildiğini savundu. Davutoğlu ise Barlas’a sert yanıt verdi ve kararların devlet politikası olduğunu, şimdi ise devr-i sabık yaratılmaya çalışıldığını söyledi.

Kılıçdaroğlu üzerinden
Mehmet Barlas, dünkü yazısında tartışma koparan ifadelerini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yönelik söylediği sözler üzerinden açıkladı. Barlas, Türkiye’nin Suriye’de terör örgütlerine verdiği desteğin sorumlusunun o dönem başbakanlık görevini yürüten AKP’li Ahmet Davutoğlu olduğunu söyledi: “Suriye’deki muhalif gruplara destek verdiğimiz Mısır’daki sağır sultanın da duyduğu bir gerçek. PYD’nin lideri Salih Müslim bile 2014’ün ekiminde Ankara’ya gelmemiş miydi? Bu ve buna benzer durumlardaki yanlışlarımız zamanla açığa çıktığı için, politikalarımızda radikal değişikliğe gitmiyor muyuz? Esad’ın altı ayda devrileceğini iddia eden ve daha sonra da Rus uçağının düşürülmesi emrini de kendisinin verdiğini söyleyen dönemin Dışişleri Bakanı ve sonra Başbakanı olan Ahmet Davutoğlu, yanlışların baş sorumlusu değil miydi?”

Karar’da yayımlandı
Bu yazının gündem olması üzerine ise Davutoğlu’ndan çok sert bir yanıt geldi. Eski Başbakan Davutoğlu’nun ofisi tarafından yapılan açıklamada suçlanan politikaların ‘devlet politikası’ olduğu söylenerek kararlardan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sorumlu olduğu ima edildi. Barlas’ın tavrının devr-i sabık yaratma gayretinin bir parçası olduğu kaydedildi. Ayrıca açıklamanın ilk olarak Davutoğlu’na yakınlığıyla bilinen Karar gazetesinin internet sitesinde yayımlanması da dikkat çekti.
Davutoğlu’nun ofisi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

‘Teröre destek vermedik’
“Türkiye hiç bir zaman terör örgütlerine destek vermemiştir. Türkiye’nin destek verdiği gruplar BM gözetimindeki Cenevre sürecine ve Türkiye’nin İran, Rusya ile birlikte yürüttüğü Astana sürecine katılan Suriyeli muhalif gruplardır.”

FETÖ’yle bir tuttu
“FETÖ’nün Türkiye’yi yıpratmak ve uluslararası alanda mahkum et(tir)mek için kullandığı argümanların Türkiye’nin en çok satan gazetelerinden biri olduğunu iddia eden bir yayın organında dillendirilmesi ayrıca düşündürücüdür.”

‘Devletin kararları’
“Son dönemde Türk siyasetinde ve dış politikada yaşanan gelişmelerin sorumluluğunun bugün ortaya çıkan sonuçlara göre paylaştırılması bir alışkanlık haline gelmiştir. Türkiye nevzuhur bir devlet değildir ve tüm kararlar devlet mekanizması içinde ilgili kurullar ve süreçler içerisinde alınmaktadır. Dolayısıyla Suriye konusunda Sayın Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlığı dönemlerinde takip edilen strateji başta Milli Güvenlik Kurulu olmak üzere Bakanlar Kurulu toplantıları ve ilgili güvenlik-dış politika mekanizmaları çerçevesine alınmış devlet kararları ile şekillenmiştir.”

‘Devr-i sabık çabası’
“Bu gerçeğin sürekli yok sayılarak bir devr-i sabık oluşturulması çabası yaşananları değiştirmeyecektir.”

Barlas ne demişti?
Barlas, 2 Ocak’taki yazısında şöyle demişti: “İran halkının mutsuzluğunu yine bu halk değerlendirecektir. Eğer rejim sağlam değilse, halka rağmen ayakta kalamaz. Ancak buna asla ABD karar veremez. Bu vesileyle bizim aynı hatayı Suriye’de ‘Muhalif gruplar’ diye terör örgütlerine verdiğimiz destekle ve Esad rejimini bizim bir iç sorunumuz gibi görerek yaptığımızı unutmayalım.”