YÖK’ün, çalıştayından yükseköğretim kalitesini tehdit eden bir başlık çıktı. Çalıştay’ın ardından yayımlanan raporda, “Üç adet özgün araştırma makalesinin doktora tezi olarak kabul edilmesi” başlığı dikkati çekti.

Tez yerine makale

Mustafa BİLDİRCİN

YÖK’ün 14 Şubat’ta Hacettepe Üniversitesi yerleşkesinde düzenlediği, “Doktora Öğretiminin İyileştirilmesi Çalıştayı”nın sonuç raporu yayımlandı. Çalıştay raporunda öne çıkan başlıklardan doktora tezine alternatif model sunan başlık dikkat çekti. Başlıkta, “Üç adet özgün araştırma makalesinin” doktora tezi olarak kabul edilmesi teklif edildi.

YÖK, Doktora Öğretimi İyileştirilmesi Çalıştayı gerçekleştirdi. 14 Şubat’ta gerçekleşen çalıştaya üniversite rektörleri ve öğretim üyelerinin yanı sıra araştırma görevlileri ve doktora öğrencilerinden de oluşan toplam 240 kişi katıldı. Çalıştay, YÖK Başkanı Erol Özvar’ın başkanlığında düzenlendi.

DOKTORA MEZUNU SAYISI AZ

Çalıştayda açılış konuşması yapan YÖK Başkanı Erol Özvar, yükseköğretim kurumlarına başta kalite olmak üzere doktora öğretiminin her sürecinde büyük sorumluluk düştüğünü belirtti. Doktora öğretiminin sağlayacağı uzmanlaşmaya dikkati çeken Özvar, doktora mezunu adayların ileri araştırmalar ve yenilikçi yaklaşımlar konusunda önemli bir beşeri sermaye unsuru olduğunu vurguladı. Özvar, Türkiye’nin doktora mezunu öğrenci sayısında uluslararası arenada geride olduğunu ifade etti.

Çalıştay raporunda öne çıkan başlıklar, “Program Açma ve Öğrenci Kabulü, Öğretim Süreçleri, Danışmanlık, İdari Süreçler ve “Araştırma ve Tez Süreci” başlıkları altında bir araya getirildi. Dikkati çeken başlıklara yer verilen raporda doktora tezine alternatif bir model sunuldu. Doktora tezi yerine üç adet araştırma makalesinin tez olarak kabul edilmesini içeren başlık akademisyenlerin tepkisini çekerken diğer bazı başlıklar şunlar oldu:

•Doktora tezine alternatif olarak üç adet özgün araştırma makalesinin doktora tezi olarak kabul edilmesi,
•Nitelikli doktora eğitimine temel oluşturması açısından, yüksek lisans programına öğrenci kabulü, eğitim ve tez süreçlerinin de iyileştirilmesi,
•Sektör odaklı ihtiyaçlara ve bu doğrultuda açılacak programlara da yer verilmesi,
•Program açma süreçlerinde dış paydaşların da görüşlerinin alınması,
•Öğretim üyelerinin verdiği derslerin uzmanlık alanlarıyla uyumlu olması...

NİTELİKSİZLİĞİ ARTIRIR

Doktora tezi yerine önerilen modele yönelik BirGün’e konuşan Eğitim Sen Ankara 5 No'lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Mutlu Arslan, Türkiye’de yükseköğretim sisteminin, “Yayın yapma” ve “Puan toplama” esasına dayalı rekabet düzenine dönüştürüldüğünü söyledi. Arslan, üniversitelerde rektörlükler tarafından keyfi şekilde atama ve yükselme kriterleri belirlendiğini kaydetti. YÖK’ün Doktora Öğretiminin İyileştirilmesi Çalıştayı’ndan çıkan, “Bir problem etrafında üç adet yayınlanmış araştırma makalesinin doktora tezi olarak kabul edilmesi” önerisi akademideki niteliksizliği daha da artıracağını savunan Arslan, “Doktora tezi, bir akademisyenin en önemli bilimsel çalışması ve bilime en büyük katkısıdır. İhtiyaç duyulan şey doktora tezinin ortadan kaldırılması değil, doktora çalışması için gerekli kaynak, imkan ve zamanın sağlanmasıdır. YÖK ille de bir şey ortadan kaldırmak istiyorsa tez yazım merkezlerini ortadan kaldırmayı denemelidir” ifadelerini kullandı.