Cumhuriyet okullarının olanak ve kapasiteleri kısıtlanmış, eğitim hakkı ve istemi ticari okullara yöneltilmiştir. MEB okullarının derslik sayıları, okullara ayrılan bütçe oranları gibi istatistikleri bu durumu açıklamaya yetecek niteliktedir.

Ticari okullar kamulaştırılmalıdır

AYHAN URAL*

Yeni kamu yönetimi veya kamu işletmeciliği anlayışı, tarihsel olarak yeniliberal yönelimin dayattığı yaşam biçimiyle gündeme geldi, geniş bir kabul alanı yarattı ve kök saldı. Hızla küçültülen devlet, piyasaya ikame edildi. Dolayısıyla yurttaşın devletle olan ilişkisi piyasaya veya piyasa ilişkisine dönüştürüldü. Bu dönüşüm, toplumsal yaşamın gerçekleşim biçim ve alanlarını da dönüştürdü. Birey ve devlet arasındaki karşılıklı hak, ödev ve sorumluluklar yeniden tanımlandı. Kamu, kamu yararı, kamusal alan, kamusal hizmet gibi kavramların ya içi boşaltıldı ya da tamamen kullanımdan kaldırıldı. Yaklaşık olarak son elli yılda bütün dünyayla eşzamanlı tanıklık ettik bu sürece. Nasıl ikna edildiğimize, rıza gösterdiğimize, dönüştürüldüğümüze, neleri kaybettiğimize örnek olması için Türkiye’de eğitimin piyasalaştırılmasına ilişkin birkaç tespit yapmak yeterli olacaktır.

Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Uluslararası Sözleşmesi; herhangi bir kişi ya da grubu herhangi bir tür ya da düzeyde eğitim görmekten yoksun bırakmayı ve herhangi bir kişi ya da grubu düşük düzeyli bir eğitimle sınırlamayı ayrımcılık olarak tanımlamışken, kısa bir zaman öncesinde dönemin eğitim bakanı okulların yüzde doksanının niteliksiz olduğunu -olacağını- açıklıyordu. Diğer yandan, cumhuriyet -devlet- okullarının iyi eğitim sunabilme olanak ve kapasiteleri kısıtlanarak içleri boşaltılmış, bireyin/toplumun eğitim hakkı eğitim istemi olarak ticari okullara yöneltilmiştir. MEB’in okulların fiziki özellikleri, güvenlik ve hijyen koşulları, öğrenci, derslik ve öğretmen sayıları, okullara ayrılan bütçe oranları, ikili öğretim yapan okul sayıları gibi istatistikleri bu durumu açıklamaya yetecek niteliktedir.

Son dönemde cumhuriyet okullarının bilimsel, lâik, kamusal, demokratik ve bütünsel niteliği yıkıma uğratılarak eğitim ortam ve programları dinselleştirilmiştir. Bu durum, bazı toplum kesimlerini bilimsel ve lâik eğitimi ticari okullarda bulabileceği yanılsamasına sürüklemiştir.

Eğitimin piyasalaştırılması -ticari okullar- ile eğitim bir özgürleşim süreci olmaktan çıkarılmış, meslek -iyi bir meslek- edinmenin aracı haline dönüştürülmüştür. Cumhuriyet okulunun toplumu ortak iyinin etrafında toplama amacı, ticari okulların toplumsalı bireyselle değiştirme vaadi ve çabasıyla tehdit altındadır. Bu tehdit, toplumu büyük bir çözülüşe sürüklemiştir. Cumhuriyet okulunun eşitlikçi niteliği karşısında ticari okulun ayrımcı tutumu; toplumsal sınıflar arasında yeni eşitsizlikler yaratmaktadır. Eğitim hakkı konusunda yaşanan bu eşitsizlik ve adaletsizlikler, kardeşlik duygusunu zayıflatarak toplumsal barışı da bozmuştur. Cumhuriyet okulunun yurttaş anlayışı bireyi özne yaparken; ticari okul, devleti şirketleştirme anlayışından hareketle bireyi nesneleştirmiştir. Cumhuriyet okulu bir demokrasi kültürü üretip yaşatırken, ticari okullar hizmet ettiği sermaye sınıfının beklentisine uygun bir yaşam biçimini destekler niteliktedir.

Bütün dönemlerde cumhuriyet okuluna yöneltilen eleştiri ve saldırı daha çok pedagojik alanda yapılarak eğitimin politik niteliği gizlenmek istenir. Bundan dolayı, cumhuriyet okulu ile ticari okulu pedagojik olarak karşılaştırma tuzağına düşmeden, eğitimin politikleştirilmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir. Öncelikle eğitim hakkının temel bir insan hakkı olarak tanınması ve bu hakkı korumak için güçlü bir dayanışmanın geliştirilmesi gerekmektedir. Nihai hedef olarak ise ticari okulların kapatılması ve kamulaştırılması için eyleme geçilmelidir. Bu hedefi gerçekleştirmek için gerekli olan toplumsal iradeyi geliştirmek için bütün demokratik yol ve yöntemler kullanılmadır. Cumhuriyet okullarını yaşatma ve geliştirmenin olanaklı olduğunu, bir ütopya olmadığını kabul etmekle atılacaktır ilk adım. Tevhid-i Tedrisat Yasası, Özel Yüksek Okulların Kapatılması Kararının alınması, Küba’daki Eğitimi Kamulaştırma Yasasının çıkartılması ve İngiltere İşçi Partisinin Özel Okulları Kamulaştırma Kararı alması gibi örnekler, ticari okulların kapatılması mücadelesi veren -verecek olan- eğitim hakkı savunucularına ilham vermeye yeter de artar bile.

*Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi