TKH İstanbul İl Örgütü'nün, Madımak' Katliamı'nın 30'uncu yılında Şişli Meydanı'nda düzenlediği basın açıklamasında, "30 yıl önce Sivas Madımak Oteli’ni tekbirler ve sevinç çığlıklarıyla ateşe veren zihniyet ile bugün memleketimizi sarıp sarmalamış olan karanlığın siyasal ilişkisi bizler açısından gün gibi ortadadır" denildi.

TKH'den Şişli Meydanı'nda 'Madımak' açıklaması
Fotoğraf: @tkhistanbul / Twitter

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İstanbul İl Örgütü, Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde aralarında yazar ve aydınların da bulunduğu 33 kişi ile 2 otel çalışanının yaşamını yitirdiği katliamın 30. yılında basın açıklaması yaptı.

Şişli Meydanı'nda düzenlenen açıklamada, "Sivas Katliamı'nı unutmadık, unutturmayacağız" yazılı pankart yer alırken "Sivas'ta yakanlar AKP'yi kuranlar", "Aydınlık bir ülke, Sosyalist Türkiye", "Şeriata faşizme, karanlığa geçit yok" sloganları atıldı. 

TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek tarafından okunan basın açıklamasında, k"30 yıl önce Sivas Madımak Oteli’ni tekbirler ve sevinç çığlıklarıyla ateşe veren zihniyet ile bugün memleketimizi sarıp sarmalamış olan karanlığın siyasal ilişkisi bizler açısından gün gibi ortadadır" denildi.

Açıklamada, "Bakan ve milletvekili koltuklarında gericiliğin temsilcileri olarak karşımıza çıkan ve katliamcı yobazların avukatlığını üstlenen AKP kurucularını unutmadık. Unutturmayacağız" ifadelerine vurgu yapıldı.

TKH'nin açıklaması şöyle:

"Ülkemiz talan edilmiş, emperyalizme diz çökülmüş, sömürü alıp başını gitmiştir. Bunları yapanların 12 Eylül’den önce yeşil kuşak projesinin memleketimizdeki uzantıları olduğunu, Amerika’nın 6. filosunu kendilerine kıble ettiklerini; devrimcileri, aydınları ve yurttaşlarımızı katledip başta ABD olmak üzere emperyalizm ve sermayenin desteğiyle 12 Eylül’ün çocukları olarak büyütülüp bugünlere geldiklerini biliyoruz.

12 Eylül’ün çocukları bununla da yetinmediler. Başta FETÖ olmak üzere devletin ve toplumsal hayatın hücrelerine kadar yerleşen tarikatlar gerçeği bugün açık bir şekilde ortadadır. Amerikancı ve gerici 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖ ile bugün devletin içerisine çöreklenen, hayatı dinsel kurallara göre şekillendiren ve holdingleşen tarikatlar arasında hiçbir fark yoktur.

Geçtiğimiz yıllarda Ayasoyfa üzerinden açılım yapan AKP’nin seçimdeki tutumu ise bir kere daha malumun ilamı olmuştur. AKP, İstanbul Sözleşmesi’ne açık bir şekilde savaş açan, kadınlara dönük gerici söylemleri ortada olan ve dinci gerici kimliği su götürmeyen Yeniden Refah Partisi ile terör örgütü Hizbullah’ın aleni uzantısı olduğu bilinen HÜDA-PAR ile tereddütsüz bir şekilde ittifak yapmıştır.

Bunun da ötesinde 1990’lı yıllarda Güneydoğu Anadolu’yu kan gölüne çeviren Hizbullahçılar mütemadiyen AKP iktidarı tarafından serbest bırakılmıştır. Bu da yetmemiş, AKP’nin içinden çıkanlar ile AKP’nin içinden çıktığı oluşumların bütünü bugün TBMM saflarında büyük bir çoğunluk olarak yer almış durumdalar. Sanki Cumhur ve Millet İttifakları bir sözleşme yapmış gibi, Türkiye siyasetinde dinci gerici siyasetin tüm unsurlarına milletvekillikleri altın tepsi içinde sunulmuştur. Sivas’ta yakanlar ve onların devamcıları bugün Meclis sıralarında oturanlardır.

TKH, laikliği insan haklarının, yurttaş olmanın, eşitliğin ve özgürlüğün biricik güvencesi olarak görmektedir. Partimiz, bugün toplumun üzerine karabasan gibi çöken gerici karanlığa karşı laiklik mücadelesini yükseltecektir!

Biz komünistler, ne Sivas’ın unutulmasına, ne de ülkemizin geleceğinin bu gerici zihniyetin elinde yok edilmesine izin vereceğiz! Sivas katliamını unutmadık, unutturmayacağız! Laiklikten vazgeçmeyeceğiz!"