Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği (TMMOB) İstanbul il Koordinasyon Kurulu, Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm İmar ve Güzelleştirme Derneği’nin talebi üzerine yapılan incelemeler sonucu hazırladığı ‘Asbest envanter değerlendirme raporu’nu yayımladı. Rapora göre mahalleden alınan 12 numuneden 7’sinde asbest maddesine rastlandı. Asbest ihtiva edecek maddeler uzaklaştırılmadan binalarda yıkım gerçekleştirildiği için yıkım esnasında asbest liflerinin yayılmasıyla birlikte; mahalle […]

TMMOB’dan Kirazlıtepe’de asbest tespiti

Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği (TMMOB) İstanbul il Koordinasyon Kurulu, Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm İmar ve Güzelleştirme Derneği’nin talebi üzerine yapılan incelemeler sonucu hazırladığı ‘Asbest envanter değerlendirme raporu’nu yayımladı.

Rapora göre mahalleden alınan 12 numuneden 7’sinde asbest maddesine rastlandı. Asbest ihtiva edecek maddeler uzaklaştırılmadan binalarda yıkım gerçekleştirildiği için yıkım esnasında asbest liflerinin yayılmasıyla birlikte; mahalle halkının asbestin halk sağlığına etkileri nedeniyle risk altında olduğuna dikkat çekildi.

Analiz sonuçlarının değerlendirilmesine göre Üsküdar Belediyesi’nin yaptığı yıkımlarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin uyarılarını dikkate almadığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ise yazdığı yazıyı takip etmeyerek uyarılarını dikkate almayan Üsküdar Belediyesi’ni ilgili makamlara bildirmediği ortaya çıktı. Bu durumda Kirazlıtepe halkının, kontrolsüz yıkımlarla asbeste maruz kaldığı, moloz yığınları arasında yaşamak zorunda bırakıldığına dikkat çekildi.

Türkiye’de asbest üretimi, ithalatı ve endüstriyel kullanımı yasaklanmış olsa da, yasağın başladığı 2010 yılına kadar ülkemize 1.200.000 ton asbest ithal edilmiştir. Geçmişte üretilen asbestli ürünlerin kullanımı, bakımı, onarımı, sökümü, asbestli yapı ürünlerinin kullanıldığı yapıların yıkımı, asbestli ürün atıklarının taşınması ve yok edilmesi gibi süreçlerde asbestten etkileşim halen devam ediyor.

Asbest son yıllarda hızlanan kentsel dönüşümle birlikte gündeme gelmeye başladı. Yoğunlaşan kentsel dönüşüm kapsamında eski binaların yıkılıyor olması, binalarda olması muhtemel asbestin, çalışanlar ve çevrede yaşayanlar açısından tehlike oluşturmasını kaçınılmaz hale getiriyor. Türkiye’deki mevcut binalarla ilgili bir envanter çalışması olmasa da 30 – 40 yıllık binaların büyük bir bölümünde asbest olduğu düşünülmekte.

12 Numune üzerinde incelemeler yapıldı

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, 3 Çevre Mühendisi, 3 Harita ve Kadastro Mühendisi, 1 Mimar, 1 İnşaat Mühendisi, 1 Şehir Plancısı, 1 Makina Mühendisi, 1 Elektrik Mühendisi ve 1 Ziraat Mühendisinden oluşan teknik heyetin incelemelerde bulunduğunu açıkladı. Kirazlıtepe sakinlerinin, Üsküdar Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yıkımlar da asbest ihtiva edebilecek malzemelerin uzaklaştırılmadığı yönündeki beyanı üzerine, yıkılmak üzere boşaltılmış binalardan ve yıkılmış olan, rastgele seçilen alanlardan, iki grupta toplam 12 adet numune alındığı belirtildi.

Raporda, İlk grup numunelerinin; TMMOB üyesi Asbest Söküm Uzmanı tarafından yıkılmak üzere boşaltılan, Dönen Sokak No:3, Manzara Sokak No:2, Kuledibi Caddesi No:38 ve Adile Naşit Sokak No:10’dan alındığı, İkinci grup numunelerinin; TMMOB üyesi Asbest Söküm Uzmanı tarafından Adile Naşit Sokak, Sevda Sokak ve Manzara Sokak’taki yıkıntılardan alındığı belirtildi.

Analiz sonuçları

TMMOB üyesi asbest söküm uzmanı tarafından alınan 12 adet numunenin, Türk Akredistayon Kurumu tarafından akredite edilmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş bir laboratuvarda analiz ettirildiği açıklandı.

Test metodu olarak HSG248 A2’ye göre polarize ışık mikroskobu altında dispersion boyaması kullanılarak asbest türü tayini yapıldığı açıklandı.

Rapora göre; İlk grup numunelerinin analizi sonucu, yıkılacak olan Adile Naşit No:10 (eternit numunesi) , Manzara Sokak No:2 (marley numunesi), Dönen Sokak No:3(marley numunesi), Kuledibi Caddesi No:38 (2 marley numunesi) ‘de asbest tespit edilmiştir.

İkinci grup numunelerin analizi sonucu Sevda Sokak (eternit numunesi), Adile Naşit Sokak (marley numunesi)’daki yıkılmış yapılarda asbest tespit edilmiştir.

ANALİZ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu tarafından yapılan analizlerin sonuçları şu şekilde açıklandı:

Yapılan analiz sonuçlarına göre, yıkımı gerçekleştirilen binalarda yıkım faaliyetlerininin, asbest maruziyeti yaratmaması adına yönetmeliklere uygun bir şekilde yapılmadığı anlaşılmıştır.

Asbest ihtiva edecek maddeler uzaklaştırılmadan binalarda yıkım gerçekleştirildiği için yıkım esnasında asbest liflerinin yayılmasıyla birlikte; yıkım çevresinde yaşayanlar, yıkım çevresini güzergah olarak kullananlar ve yıkım işlerinde çalışmış işçiler Asbestin Halk Sağlığına Etkileri belirtilen sağlık riskleriyle karşı karşıyadır. Hatta asbest liflerinin rüzgâr ile havaya karışarak geniş alanlara taşınma ihtimali yüksek olduğundan tüm mahalle için de bir risk söz konusudur.

Asbest ihtiva edecek maddeler uzaklaştırılmadan yapılan yıkımlarda ikinci bir tehlike de yıkım şantiyesinde bekleyen molozların, araçlarla deponi alanlarına taşınması sürecinde tozuma ile asbest lifleri çevreye yayılabilmesidir. Kirazlıtepe Mahallesi’nde molozlar, asbest ile kontamine olmuş atıklar sahadan kaldırılmadığından, bu atıkların taşınması sırasında da asbest lifleri havaya yayılacaktır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 23.02.2018 tarih ve 13846789-611-02 1181 42366 sayılı yazısında Üsküdar Belediyesi’nden asbest ihtimaline karşı risk değerlendirmesi yapmasını, asbest ihtiva etmesi durumunda yönetmelik gereklerini yerine getirmesini talep etmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi aynı yazıyla birlikte asbest ihtiva etmeyen inşaat yıkıntı atıklarının da Hafriyat Toprağı Taşıma İzin Belgeli kamyonlarla İBB tarafından izinli döküm sahalarına nakledilmesini de talep etmiştir.

Üsküdar Belediyesi’nin yaptığı yıkımlarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin uyarılarını dikkate almadığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ise yazdığı yazıyı takip etmeyerek uyarılarını dikkate almayan Üsküdar Belediyesi’ni ilgili makamlara bildirmediği görülmektedir. Bu durumda Kirazlıtepe halkı, kontrolsüz yıkımlarla asbeste maruz kalmış, moloz yığınları arasında yaşamak zorunda bırakılmıştır.

İki grup numune almamızın nedenlerin biri de yıkılmak üzere olan binalarda da benzer tehlikelerin olduğunu gözler önüne sermektir. Analiz sonuçlarında yıkılmak üzere boşaltılmış olan Adile Naşit No:10 , Manzara Sokak No:2, Dönen Sokak No:3, Kuledibi Caddesi No:38‘de asbest tespit edilmiştir.

Yıkılacak olan binalarda Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik hükümleri ile Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü’nün 10.05.2018 tarih ve 44931748-100-E.14666 sayılı, 30.07.2018 tarih ve 44931748-100-E.22860 sayılı İstanbul İlçe Belediyelerine gönderdiği talimatlara uyulmalıdır.

Bu doğrultuda Kirazlıtepe’de yıkımı yapılacak olan tüm binaların, yıkılmadan önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş akredite laboratuvarlarca, ilgili yönetmeliklerin belirttiği şekilde asbest tespit işlemi yapılmalıdır.

Binalarda asbest mevcudiyeti söz konusu ise asbest sökümüne yönelik bir iş planı hazırlanarak yıkımın yapılacağı şantiyenin bağlı bulunduğu Çalışma ve İl Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirim yapılmalıdır. Bildirim sonrası asbestli malzemenin sökümü ve binadan uzaklaştırılması aşamasına geçilmeli, sökümden önce gerekli işaretlemeler ve uyarı levhalar yerleştirilerek güvenli bölge oluşturulmalıdır. Ayrıca söküm öncesi ve sonrasında ortam hava ölçümleri yapılarak sonuçların raporlanması gerekmektedir. 

Asbest sökümü, uygun malzeme ve kişisel koruyucu donanımları giyen, eğitim almış, sertifikalı asbest söküm çalışanları tarafından asbest söküm uzmanı nezaretinde yapılmalıdır. Söküm sonrası asbestli atıklar mutlaka sarılmalı ve kırılmadan paketlenmeli, paketleme işlemi sonrası etiketlenerek lisanslı araçlar ile lisanslı bertaraf tesisine gönderilmesi gerekmektedir.