Koronavirüs bilançosu giderek artıyor. Uzmanlar, yayılma riskinin önüne geçilmesi için sosyalleşmeye ara verilmesi gerektiğini vurguluyor. Sosyolog Dağdeviren, ‘bana bir şey olmaz’ mantığıyla değil, ‘toplumu koruma’ mantığıyla hareket edilmesi gerektiğinin altını çiziyor

Toplum için kendini koru

DİLARA ŞİMŞEK

Türkiye’de 98 koronavirüs vakasının görülmesinin ardından tedbirler sıklaştırıldı. AVM ve lokantalar hariç tüm mekânların geçici olarak kapatılması dün itibariyle başladı. Yetkililerin ve uzmanların ‘mecbur olmadıkça evden çıkmayın’ uyarılarına kulak aldırmayan yurttaşlar, yasak başlayana kadar mekânları hınca hınç doldurdu.

Sosyolog ve psikolog Ozan Dağdeviren, ‘bana bir şey olmaz’ mantığıyla değil ‘toplumu koruma’ mantığıyla hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Böyle durumlarda sürü psikolojisiyle hareket edildiğini dile getiren Dağdeviren, şunları aktardı:

“Ne kadar bireyseliz desek de özellikle hayatı tehdit eden durumlarla karşılaştığımızda sürekli etrafa bakıp bir grupla birlikte hareket etmek istiyoruz. İnsanlar ‘bana bir şey olmaz’ düşüncesiyle hareket edebiliyorlar çünkü bireysel faydayı ve bireysel tehditti düşünüyor. ‘Başıma bir şey gelmez beni öldürmez o zaman ben çıkabilirim’ diyor. Ama kendini izole eden ve sokağa çıkmayan insanın bunları yapma sebebi kendini ölüm korkusu değil toplumu koruma güdüsü olmalı. Yani bir kişi kendini izole ettiğinde evimde zaman geçireyim, kafelere az gideyim dediğinde bu hareketi yapmasının doğru sebebi kendisine bir şey olup olmayacağı değil, toplumu koruma düşüncesi olmalı. Çünkü zaten ortadaki veriler gösteriyor ki 100 kişiden 80’ine bir şey olmuyor. Büyük ihtimalle siz çıksanız ben çıksam belki bize bir şey olmaz evet ama herkes bunu yaptığında toplumun içerisindeki risk gruplarını riske atıyoruz.”

Dağdeviren, kişiler son dönem dışarı çıkıp sosyalleşmesini azaltmazsa vaka ve ölüm grafiğinin keskin bir yükselişe geçeceğinin altını çizdi.

GÜVEN HİSSETTİREN YERLERDE OLMAK İSTENİR

Koronavirüs nedeniyle eğitime ara verilmesinin hemen ardından üniversite eğitimi gören öğrenciler, ailelerinin yanına gidebilmek için otogarlara akın edip uzun kuyruklar oluşturmuştu. Uzmanlar, öğrencilerin bulundukları toplum-icin-kendini-koru-702350-1.şehirde kalmaları tavsiyesinde bulunarak, salgının yayılma riskine neden olabileceğine dikkat çekmişti. Dağdeviren, bu durumu “İnsanlar korktukları zaman kendilerini güvende hissettiren insanların yanında olmak isterler. ‘Bende bir şey yok ama annemin, ailemin, sevdiklerimin başına bir şey gelir’ diye endişe boyutu var. Bu hiç bencilce bir şey değil, dünyanın en doğal şeyi” diyerek açıkladı.

KRİZLE, BİLİM DİKKATE ALINARAK BAŞA ÇIKILABİLİR

Toplumun krizle, uzmanları ve bilimi dikkate alarak başa çıkabileceğini vurgulayan Dağdeviren, “Doğru veri, doğru bilgi oluşturan kurumları desteklemek gerekli. Kaliteli karar almanız akılcı kararlar almanız gerekiyor; bilimle, istatistikle akılcı çıkarımlarla alabiliriz. Politikacıların bilim tabanlı karar alması lazım. Medya daha fazla tık almak için en hangi başlık daha çok trafik getirecekse o başlığı seçiyor. O başlık da toplumsal paniği artırıyor” diye konuştu.