'Tosuncuk'un ağabeyi kardeşine sitem etti: Bana 2 araç hediye etmek dışında hiçbir yardımı olmadı

Çiftlik Bank’ın 'Tosuncuk' lakaplı kurucusu Mehmet Aydın'ın ağabeyi Fatih Aydın’ın 5 saat boyunca verdiği savcılık ifadesinden yeni detaylar ortaya çıktı.

Savcılıkta 24 soruya cevap veren Fatih Aydın, şirketlerde yetkisi olmadığını, işlerini büyüyünce Mehmet Aydın’ın kendisine koruma tuttuğunu, kardeşine ulaşmasının zor olduğunu iddia etti.

DHA’nın aktardığına göre Fatih Aydın, savcılık ifadesinde Uruguay'a 2017 yılında gittiğini, orada oturma ve çalışma izni olduğunu ve Uruguay vatandaşı bir kadınla evlenerek 3 çocuğu olduğunu söyledi.

Fatih Aydın, ifadesinde halı yıkama işlerinde çalıştığı sırada kardeşi Mehmet Aydın’ın 2016 yılında Çiftlik Bank’ı kurduğunu ve kendisini arayarak temizliğe çağırdığını ve temizlik yaptığını kaydetti. Mehmet Aydın’ın bir süre sonra kendisine iş teklif ettiğini, hayvancılık ürünlerini şarküteriye bırakmaya başlayarak Çiftlik Bank’ta çalışmaya başladığını belirtti. Belediyeden şirketin asma katının ‘ruhsata işlenmesi için’ kendisine müdürlük verildiğini iddia eden Fatih Aydın, Çiftlik Bank organizasyonun kurulduğu ilk zamanlardan haberi olmadığını da öne sürdü.

“MAAŞ ÖDEMESİ NEDENİYLE ARAM BOZULDU”

Kardeşi Mehmet Aydın'ı çok fazla görmediğini iddia eden Fatih Aydın, 2017 yılında kendisi de dahil olmak üzere şarküteride çalışanların maaşlarının ödenmediğini dile getirdi.

2017 yılında şirketin İstanbul’daki ortaklarından birisinin Bursa’daki şarküteriye geldiğini ve 30 bin liralık ödemeyi kendisine yapacağını söylediği sırada kardeşinin karşı çıktığını belirten Fatih Aydın, bu nedenle kardeşiyle arasının bozulduğunu söyledi.

Bu olaydan sonra şarküteriye gitmediğini kaydeden Aydın, Mehmet Aydın’ın evleneceği sürece kadar kardeşiyle görüşmediğini belirtti. Bir süre sonra kardeşinin kendisine maaşını verdiğini ve tekrar çalışmaya başladığını ifade eden Fatih Aydın, Kıbrıs’ta kurulan şirkete ise kağıt üstünde ortak yapıldığını söyledi.

Şirketin işleyişinde söz sahibi olmadığını öne süren Aydın’ın, “Kardeşim Mehmet Aydın'ın altında çalışmak istemediğimden kendi işimi yapmak istedim. Tekrar halı ve koltuk yıkama işleri yapmaya devam ettim” dediği öğrenildi.

URUGUAY’DA KALMASI İÇİN İKNA ETMİŞ

Mehmet Aydın'ın mafya tarafından tehdit edilmesi nedeniyle şirketin Bursa’dan taşındığını, kardeşinin Arjantin'e gittiğini öğrendiğini söyleyen Fatih Aydın, kardeşinin tatil teklif etmesi üzerine Arjantin’e doğru hareket ettiğini ve kardeşinin Uruguay'a geçmesi üzerine Uruguay’a gittiğini söyledi.

Kısa bir süre sonra Türkiye’ye döndüklerini belirten Aydın, iş için kardeşinin kendisini Arjantin’e çağırdığını ve oraya giderek ülkeye bir daha geri dönmediğini ifade etti. Uruguay’ın kendisine çalışma izni vermesi nedeniyle Uruguay’a gittiğini kaydeden Fatih Aydın, kardeşinin kendisine lüks cip hediye ettiğini fakat Mehmet Aydın’ın otomobili kullanması üzerine kendisine başka bir araba verdiklerini söyledi. Mehmet Aydın’ın yanındakilerin kendisini çekemediğini iddia eden Aydın, Türkiye’ye dönmek istediğini fakat kardeşinin kendisini Uruguay’da kalması için ikna ettiğini iddia etti.

URUGUAY POLİSİ, UYUŞTURUCU İDDİASI ÜZERİNE ARAMA YAPTI

Fatih Aydın ifadesinde Uruguay polisinin Mehmet Aydın hakkında uyuşturucu iddiasına ilişkin arama yaptığını fakat herhangi bir suç unsuru bulamadığını söyledi.

Mehmet Aydın ve diğer firari sanık Osman Naim Kaya’nın Uruguay’da ifade verdiğini dile getiren Aydın, Uruguay adli makamlarının Mehmet Aydın hakkında kara para aklama suçundan soruşturma başlattığını da vurguladı. Kara para aklama suçundan Osman Naim Kaya’nın Uruguay’da tutuklandığını söyleyen Aydın, "Bu hususları öğrendikten sonra Mehmet Aydın ve ekibiyle bağlantımı kestim" dedi.

“BENİ KARDEŞİMİN MASASINA DAHİ KORUMALAR OTURTMADI”

Fatih Aydın, "Ben kardeşim Mehmet Aydın'ın geçmişte küçük bir işletme ile başladığında ofisine girebiliyordum. Ancak işlerinin gelişmesiyle kendisine korumalar tuttu, ona ulaşmam çok zor olmaya başladı. Ofisine bile giremez oldum. Beni kardeşimin masasına dahi korumalar oturtmadı. Bu nedenle Çiftlik Bank oyun sistemine kaç kişinin üye olduğunu, bu üyelerden para alınıp alınmadığını, para alındıysa ne şekilde nerede kullanıldığını bilmem mümkün değildir” diye konuştu

"KARDEŞİM BİTCOİN ÜRETME CİHAZLARININ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİ"

Aydın, bitcoin makineleriyle ilgili soruya ise şu şekilde cevap verdiği öğrenildi:

"Kardeşim Mehmet Aydın'ın Manisa'da bir çiftlik açtığını ve çiftlikte bitcoin üretim cihazları ile bitcoin üretmeye başladığını herkes gibi ben de haberlerden öğrendim. Kardeşim Aydın'ın bitcoin ürettiğini bizzat kendisinden hiç duymadım. Kendisi bana bitcoinle ilgilendiğini söylememişti. Ancak 2020 yılında kardeşim Mehmet Aydın beni telefonla aradığında ona bitcoin ile ilgili haberlerin doğru olup olmadığını sorduğumda 'Evet bitcoin cihazlarımız vardı Osman Naim Kaya Türkiye'de bulunan bu cihazları Paraguay'a getirecekti üretim yapıp işimize devam edecektik ancak kendisi beni dolandırdı' demişti."

"SD KARTTA PORTEKİZCE ŞARKILAR VARDI"

Aydın, Uruguay adli makamlarının kardeşinin tüm malvarlığına el koyduğunu da vurguladı. Aydın üst aramasında ele geçirilen kartlarla ilgili ise "Uruguay'da hapishanede kaldığım dönemde Brezilyalı bir mahkumun dinlemiş olduğu müzikleri içeriyordu. Bu şahıs sd kartta bulunan müzikleri dinliyordu. Bu şahıs cezaevinden çıkınca SD kart ve radyoyu bana bırakmıştı. Bahsettiğim gibi bu SD kartta sadece Portekizce müzikler vardır. Soruşturma konusu herhangi bir bilgi belge içermemektedir" dedi.

"17 BİN YILI DUYUNCA DÖNÜŞ YAPMAK İSTEMEDİM"

Fatih Aydın'ın "Türkiye'de Çiftlik Bank ile ilgili soruşturmaların başladığını görünce diğer şüpheliler hakkında 17 bin yıl hapis cezası talep edildiğini duyunca korktuğum için dönüş yapmak istemedim" dediği öğrenildi.

"KARDEŞİMİN TEK BAŞINA YAPTIĞINA İNANMIYORUM"

Aydın, kardeşinin önce Türkiye’ye teslim olmak istemediğini, kendisinin onu ikna ederek "Bütün olan biteni yetkili makamlara anlat. Gereği neyse yapılır davanda haklıysan zaten ortaya çıkacaktır" dediğini iddia etti.

Türkiye’nin iadesini isteyene kadar Uruguay’da rahat yaşadığını ifade eden Aydın, "Türkiye'ye teslim edilene kadar 4 ay cezaevinde tutuklu kaldım. Kardeşim Mehmet Aydın'ın tüm bu bahsedilen Çiftlik Bank organizasyonunu tek başına yaptığına inanmıyorum. Kendisi bilgisayar oyunlarına düşkün ve hayal gücü geniş bir insandı. Ancak yazılım bilgisi, pazarlama bilgisi yoktu. Kendisinin bir ekibi vardı kardeşim bu kişilerle birlikte bu organizasyonu çevirdi. Bu organizasyonda etkin kişiler bildiğim kadarıyla kardeşimin kayınpederi H.U., S.A.E., Umeyr Karakoç, Osman Naim Karakaya, Cudi Cumhur Yurdakul isimli kişilerdi" ifadelerini kullandığı öğrenildi.

"KARDEŞLİK İLİŞKİM HİÇBİR ZAMAN ÇOK SAMİMİ OLMAMIŞTI"

Fatih Aydın, ifadesini şu şekilde tamamladığı öğrenildi:

“Mehmet Aydın ile benim kardeşlik ilişkim hiçbir zaman çok samimi olmamıştı. Çünkü ben babamla anlaşamadığımdan dolayı ailemin yanında kalmıyordum. Çocukluğum ve gençliğim dedemin yanında geçti. Mehmet Aydın ise ailemle kalıyordu. Bu nedenlerden dolayı kardeşim Mehmet Aydın'ın beni şirketine sözde ortak yapmaktan, maaş karşılığı şarküterisinde çalıştırmaktan ve Uruguay'da yaşadığım sürede 2 adet araç hediye etmekten başka hiçbir yardımı olmadı. Kurmuş olduğu şirketlerinde beni söz sahibi yapmadı.”

ÇİFTLİK BANK HAKKINDA

Ponzi oyunu üzerine kurulu olan Çiftlik Bank, sisteme sonradan katılanın parasının daha önce katılana aktarıldığı bir dolandırıcılık oluşumuydu.

O dönem 25 yaşında olan Mehmet Aydın tarafından Ağustos 2016'da kurulan organizasyonun merkezi Kuzey Kıbrıs'taydı.

İnternet üzerinden oynanan bir çiftlik oyununda, satın alınan ve beslenen hayvanların Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde kurulan çiftliklerde üretim için kullanılacağı iddia edilmişti.

Mart 2018'de şirketin ‘saadet zinciri’ prensibiyle çalıştığı ve suç örgütü olduğu gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında, şirketin malvarlığına el kondu ve yetkilileri tutuklandı.

Şirketin kurucusu Mehmet Aydın, topladığı yaklaşık 511 milyon liralık parayla yurt dışına kaçtı.

Aydın, 1 Temmuz 2021 tarihinde Sao Paulo’da Türkiye Büyükelçiliği’ne teslim oldu ve daha sonra kendi talebi üzerine Türkiye’ye getirildi.