'Trabzon Ogün Samast'ların yurdu değil'

HDP’nin Trabzon’da çalışmalarının ve büro açmasının engellenmeye çalışılması üzerine, çoğunluğu başka kentlerde yaşayan bir grup Trabzonlu aydın, faşist baskılara karşı çıkarak yetkilileri uyardı.

Bir süre önce Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin Trabzon İl Örgütü’nün kurulduğu açıklanınca, Meydan Parkı’nda toplanan bir grup, Trabzon’da HDP’nin kurulmasına izin vermeyeceklerini belirtmiş ve Atatürk Anıtı önünde Türk Bayrağı açarak, ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ şeklinde sloganlar atmıştı. Özel bir dershanede öğretmenlik yapan HDP Trabzon Eşbaşkanı Pelin Şirin’in işine ise, kuruluşun açıklanmasından hemen sonra son verilmişti.

soL'da yer alan habere göre, aralarında farklı siyasal eğilimden sanatçı, yazar, kültür insanı pek çok Trabzonlunun bulunduğu, merkezi İstanbul'da olan “Trabzonlular Sivil İnisiyatifi” tarafından yapılan açıklamada, HDP'nin Trabzon'da örgüt açma çabalarına yönelik saldırı ve kışkırtmalar kınandı. Yapılan açıklamada, ''Demokratik hak ve talepler hiçbir gerekçeyle engellenemez. Trabzon'da hiçbir yurttaşımız, siyasi faaliyetlerinden, düşüncelerinden, inancından, kimliğinden dolayı suçlanamaz, tehdit ve taciz edilemez'' denildi.

HDP ile dayanışma açıklamasına, aralarında Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu, eski Diş Hekimleri Odası Başkanı Celal Korkut Yıldırım, Çizgi Film Sanatçısı Derviş Pasin, sinema yönetmeni Tayfun Pirselimoğlu, gazeteci-yazarlar Nuray Mert, Attila Aşut, yayıncı- yazar Ömer Asan, şairler Çiğdem Sezer,Ömer Turan, müzisyenler ApolosLermi ve Şenol Morgül’ün de bulunduğu 235 aydın destek verdi.

Aydınların imzaladığı metin şöyle;

Yaklaşık dört bin yıllık tarihi ve kültürel mirasını taşıdığımız bir kentin, coğrafyanın çocuklarıyız. Dolayısıyla tarihe ve insanlarımıza karşı sorumluluklarımız var. Son günlerde kadim kentimiz Trabzon'da HDP İl Örgütü'ne yönelik baskı ve tehditlerin sürdürüldüğüne tanık oluyoruz. Bu baskılar sonucu söz konusu partinin kurucuları olan iki Trabzonlu hemşerimiz çalıştıkları iş yerinden atılmışlar. Zaman zaman kentimizde bir takım çığırtkanların yaptığı gürültü kirliliği sonucu sağduyunun hâkimiyetini kaybettiğinin farkındayız.

Ayrıca, demokrasi kültürünü henüz hazmedememiş kitlelerin varlığı kamuoyu tarafından da bilinmektedir. Yakın geçmişte gerçekleştirilen daha vahim olayların ve provokasyonların sahipleri artık herkesin malumudur. Bu kitleleri çoğunlukla el altından, bazen açıkça yöneten ve yönlendirenler öncelikle ülkemize kalıcı zararlar vermeye devam ediyorlar. Israrla sürdürülen, sözde sorumlu kanaat önderlerinin kullandıkları nefret dili toplumumuzda telafisi mümkün olmayan sosyolojik ve psikolojik tahribatlara yol açmaktadır. O nedenle, farklı kentlerde ve coğrafyalarda yaşamını sürdüren ve hiçbir zaman Trabzon'la fiziki ve gönül bağını koparmamış olan Trabzonlular adına bundan böyle bu tür antidemokratik eylemlere ve söylemlere kayıtsız kalmamaya karar verdik.

Son söz olarak diyoruz ki; HDP dâhil, bu ülkenin yasal herhangi bir partisi her yerde olduğu gibi Trabzon'da da örgütlenebilir, siyasi faaliyet sürdürebilir. Demokratik hak ve talepler hiçbir gerekçeyle engellenemez. Trabzon'da hiçbir yurttaşımız veya yurttaşımız olmayan herhangi bir insan siyasi faaliyetlerinden, düşüncelerinden, inancından, kimliğinden dolayı suçlanamaz, tehdit ve taciz edilemez. Trabzonlular olarak halen kentimizde yaşamakta olan halkımızı daha duyarlı olmaya, kime yapılırsa yapılsın tüm haksızlıklara karşı durmaya, gizli-açık kışkırtmalara alet olmamaya çağırıyoruz.

Biz kadim kentimiz dışında, dört bir yanda yaşayan Trabzonlular olarak kentimizi, derelerimizi ve insanlarımızı sahiplenmeye devam edeceğiz. Bilinsin ki, Trabzon’u ve insanlarını yalnızlaştırmaya kimsenin gücü yetmeyecek.