Sağlığa Evet Derneği Başkanı Elif Dağlı, dünyada her yıl yarım milyondan fazla kişinin ölümüne neden olan trans yağa ilişkin sorumluluğun 2021’den itibaren gıda işletmecilerine yüklendiğini belirterek, “Her ilde analiz yapılabilmesi için gerekli yatırımın gerçekleştirilmesi gerekli” uyarısı yaptı.

Trans yağda sorumluluk 2021’den itibaren işletmelerde

BİRGÜN ANKARA

Türk Kardiyoloji Derneği ve Sağlığa Evet Derneği işbirliği ile yürütülen “Trans Yağ Farkındalık Projesi” kapsamında, online basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda, dünyada her yıl yarım milyondan fazla kişinin ölümüne neden olan trans yağa ilişkin, "Türkiye’de güncel durum, trans yağların sağlığa etkileri ve Avrupa Birliği'ne uyum çerçevesinde yapılan değişiklikle trans yağ miktarına ilişkin sorumluluğun Ocak 2021'den itibaren gıda işletmecilerine yüklenmesi” konuları ele alındı.

TRANS YAĞLAR, DAMAR İÇ DÜZEYİNİ BOZUYOR

Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayça Boyacı, Türkiye’de 2016 yılında 3.4 milyon kalp ve damar hastalığı olan kişi bulunduğunu, bu sayının 2035 yılında 5.4 milyona ulaşmasının beklendiğini belirtti. Türk Kardiyoloji Derneği Lipid Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Öner Özdoğan da trans yağların damar iç yüzeyini bozduğunu ve iltihabı arttırdığını, kolesterole bağlı damar bozulmasının erken yaşlardan itibaren görülebildiğini söyledi.

SORUMLULUK GIDA İŞLETMECİLERİNDE

Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı ise “DSÖ endüstriyel trans yağların gıda tedarik zincirinden tümden kaldırılması için 2023 yılını hedef gösterdi. Avrupa Birliği'nin ardından Türkiye'de tüketiciye sunulması amaçlanan gıdalarda ve perakende satışa yönelik gıdalarda 100 gram yağ için maksimum 2 gram trans yağ kısıtlaması getirdi” dedi.

Dağlı, trans yağlardan korunmanın önce tamamen tüketicinin sorumluluğuna bırakıldığını sonra da Avrupa Birliği'ne uyum çerçevesinde yapılan değişiklikle bu sorumluluğun Ocak 2021'den itibaren gıda işletmecilerine yüklendiğini söyledi.

Dağlı, Ocak 2021’de başlayacak uygulama ile ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:

“Hayvansal ve endüstriyel trans yağın nasıl ayrıştırılacağına ve endüstriyel trans yağın ölçümüne dair standart bir metot belirlenmesi, üretilen gıdaların uygunluğunu denetlemek açısından önemlidir. Yeterliliği bulunan laboratuvar sayısının az olması mevzuatın uygulanması önünde bir engel olabilir. Her ilde analiz yapılabilmesi için gerekli yatırımın gerçekleştirilmesi gereklidir. Trans yağ miktarının üründe hangi miktarda bulunduğuna dair bilgilendirme yapılması da önemlidir. Aynı üründen birden fazla tüketilmesi veya farklı ürünlerin aynı zamanda tüketilmesi nedeniyle kolayca önerilen günlük limit üzerine çıkılabileceğinden tüketicinin etiketlerde kısıtlı trans yağ miktarını da görmesi gerekir.”