Ekonomik kriz giderek daha çok hissediliyor. İktidar krize karşı tepkilerin toplumsal muhalefete dönüşmesinden endişe ediyor. Muhalefet partileri ise, Erdoğan eleştirisi, üzerine çıkabilmiş değil. Tepkiler sadece iktidara değil, muhalefete de uyarı niteliğinde

Tribündekiler sahaya iniyor

YAŞAR AYDIN yasaraydin@birgun.net

Hem içeride hem de dışarıda sıcak bir haftayı geride bıraktık. Daha da sıcağı bizi bekliyor. Erdoğan’ın Meclis üzerinden yaptığı tek kale maçın da sonu geliyor gibi. Yurttaş krizin tüm boyutlarını hissetmeye başladı. Her taraftan irili ufaklı itirazlar yükseliyor. Emek meslek örgütlerinin planlı muhalefeti de cabası. Pek umut vermeseler de Meclis’teki partilerin de bu sürece eşlik etme ihtimali var.

BİT PAZARINA NUR YAĞACAK
Geçen hafta en çok yine yerel seçimler konuşuldu. Cumhur İttifakı gölgesinde devam eden tartışmada Melih Gökçek’in yıldızının parlaması sürpriz sayılmamalı. Bu gibi anlarda bit pazarına nur yağar. Ordu, Bursa, hatta Balıkesir gibi illerde eskiler aday yapılmazsa da onore edilecektir. Kimse de Erdoğan’ın kovduğu isimlerden ‘kahramanlık’ beklemesin. Onlar göremediğimiz bir bağla AKP’ye bağlanmış durumda. Erdoğan’ın sözünün dinlemeyecek bir iki eski başkan olabilir. Bunların içinde Melih Gökçek ya da Kadir Topbaş’ın olmayacağını şimdiden söyleyebiliriz. Muhalefet aradığı çareyi bu yerel seçimlerde de eski AKP’lilerden bulamayacak.

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ
MHP Lideri Devlet Bahçeli Cumhur İttifakı ile ilgili örgütüne gönderdiği mektupta meseleye dair hassasiyetini bir kez daha göstermiş oldu. Aynı zamanda Erdoğan’ın ‘verilen mesajı aldığına’ dair ibareler de yer aldı. Ankara’da konuştuğumuz AKP’lilere göre esas mesajı MHP Lideri Bahçeli aldı.

Bizim de gözlemimiz Bahçeli’nin çok temel bir mesele olmadan artık Erdoğan’a karşı sesini çok yükseltmeyeceğine yönelik. İstisnai durum Türkiye-ABD ilişkilerinde başlayan yumuşama içerisinde yaşanabilir. Buradan MHP anti-ABD’ci sonucu çıkmasın. Sadece yumuşamanın Ortadoğu başta da Kürt meselesinde yaratabileceği sonuçlar üzerinden olabilir. Ankara’da konuştuğumuz bir meslektaşlarımız, “Adım atılacaksa bile seçimlerden sonra atılır” düşüncesinde. Taktik şöyle özetlendi: “Yerel seçimlere kadar pozisyonumuzu koruruz, arada efeleniriz sonrasına bakarız.”

Ekonomik krizin sonuçları ile yüzleşen yurttaş sesini yükseltirken meslek örgütleri de üyelerinin haklarını savunmak için kolları sıvadı. TMMOB, KESK, TTB ve DİSK krizin olumsuz sonuçlarının yurttaşa ve üyelerine ödetilmesine karşı mücadele kararını açıkladı. DİSK, tüm ülkede bilgilendirme toplantılarına başladı bile. KESK’in bölgesel mitinglere kadar sürecek kampanyası da bu bakımdan çok önemli.

Bu arada “sağlıkta şiddeti engelleme yasası” diye sunulan ama aslında AKP’li olmayan doktorları neredeyse mesleğini yapamaz hale getirecek yasa teklifi Meclis’de görüşülmeye başlanacak. TTB’nin ve diğer sağlık çalışanları örgütlerinin yasaya karşı tepkisi sert oldu. Değişikliğin komisyonda da sert tartışmalara ve itirazlara yol açması bekleniyor.

Kriz yurttaşa sadece zam olarak yansımıyor. Aynı zamanda işsizlik ve ödenmeyen maaş olarak da yansıyor. Geçen hafta birden fazla noktada kapanan işyerlerine, işten çıkarmalara tanıklık ettik. Ve tabii bu duruma karşı mücadeleye de. Önümüzdeki günlerde bu ve benzeri manzaralarla daha çok karşılaşacağız. İktidarın ve yandaşın da korkusu bundan. Bu anlamı ile “Akit” denen yandaş gazetenin TMMOB Başkanı Emin Koramaz’ı hedef göstermesi boşuna değil.

BÜTÇE MECLİS’TE ZAMLAR YOLDA
İlk Saray bütçesi TBMM’de görüşülmeye devam ediyor. Bütçenin önemli bölümü resmen TBMM’den ve halktan kaçırılıyor. Ekonomik krize önlemeye dair atılan adımlarda hükümetteki paniği net bir şekilde gösteriyor. TÜİK bugün enflasyon rakamını açıklayacak. Geçen hafta açıklanan enflasyona yakın çıkması bekleniyor. Bu rakamlar bile açıklanan önlemlerin bir haftada çöpe gitmesi anlamına gelecektir. Vatandaşın gündemi ekonomi, Erdoğan’ın ve hükümetin ise başta Fırat’ın doğusu olmak üzere gündemi değiştirecek her başlık olacak. Muhalefetin ise yine Erdoğan’la oyalanması bekleniyor.