Kılıçdaroğlu, Afrin operasyonuna dair eleştirilerinin merkezine Türkiye’nin ÖSO ile ilişkisini yerleştirdi. CHP Lideri, Suriye devleti ile ilişki kurulmasını önerdi

TSK, ÖSO’cular ile yan yana gelmemeli

YAŞAR AYDIN yasaraydin@birgun.net @yasaraydinnn

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu televizyon ve gazetelerin Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. Kılıçdaroğlu’na iletilen soruların önemli bölümü Suriye ve Afrin’e dairdi. ÖSO ile ilişkiyi eleştiren Kılıçdaroğlu, sorunun çözümü için Suriye devletini işaret etti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamını işgal etmekle suçlayarak “Benim Cumhurbaşkanım değil” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının satır başları şöyle:

ÖSO kimdir, nasıl güvenirsiniz?
TSK çok başarılı bir operasyon sürdürüyor. Zor koşullarda ilerliyorlar. Ama şimdi bu başarının önüne ÖSO’yu geçirmeye çalışıyorlar. TSK, ÖSO’nun arkasına neden gizlenir, hangi gerekçe ile gizlenir? Biz bundan çok rahatsızız. Ben içime sindiremiyorum, ağrıma gidiyor. Koskoca Türkiye’nin ordusu ikinci planda, ÖSO birinci. Siz bölgede operasyon yapıyorsanız ve buna karar vermişseniz ve operasyon ülkenin birliği, bütünlüğü açısından önemliyse, bunu kendi silahlı kuvvetlerinizle yaparsınız. Biz, ÖSO’nun varlığını eleştirmeye devem edeceğiz.

Suriye ile ilişki kurulmalı
Suriye ile önümüzdeki süreçte bir barış sağlanacaksa, toprak bütünlüğü konusunda bir araya gelinecekse, bu başka bir aracı devlet ya da grup olmadan, Türkiye’yle Suriye’nin bir araya gelmesiyle olacaktır. Terör örgütlerinin konuşlanmasını istemiyorsak, o zaman Suriye ile ilişki kurmalıyız. Suriye’yle ilişkilerin düzelmesi açısından adımlar atılması gerektiğine inanıyoruz.

PYD’den şikâyet edemezler
Erdoğan, PYD-Amerika ilişkisini eleştiriyor. Oysa PYD’ye meşruiyet kazandıran kendisi. Erdoğan, Salih Müslim’i kırmızı halılarla Türkiye’de karşıladı, ağırladı. PYD’ye, ‘bizim yanımızda yer alacaksın, Esad’la çatışacaksın’ dediler. Onlardan ret cevabı alınca ‘biz de seni terör örgütü ilan ediyoruz’ dediler. Diyorum ya, ‘bunların yatacak yeri yok’. Sen terör örgütü kabul etmezsen, ABD de etmez. Sen caydın, ‘terör örgütü’ dedin. ABD caymadı ilişkisini sürdürüyor. PYD’ye meşruiyet kazandıran Erdoğan. Başımıza bela eden de odur. Suriye’nin içişlerine karıştıran odur, silahlı terör örgütlerini geçiren de odur.

İç politikaya malzeme edilmemeli
Erken seçim konuşuluyor. Ekonomi iyiye gitmediği için bir an önce erken seçime gitme olayı ifade ediliyor. Afrin’e gerçekleştirilen operasyonu erken seçim kozu olarak kullanmak doğru değil. Bu operasyon bir partinin mücadelesi değil, Türkiye’nin mücadelesidir.

Ben tanımıyorum
Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat, eleştiri karşısında cümleye ‘ulan’ diye başlıyor. Ben onun düzeyine inemem. Ailemden öyle bir kültür almadım. O sözcüğü kullanmak için kim aldattı onu, merak ediyorum. Cumhurbaşkanlığı makamı şu anda işgal altında. Bir kişinin Cumhurbaşkanı olabilmesi için tarafsız olması gerekiyor. TBMM’de tarafsız olacağına dair namusu ve şerefi üstüne yemin etti. Ben kendisine ‘namus ve şereften ne anlıyorsunuz diye’ defalarca sordum. Namusunuz ve şerefiniz üzerine yemin edeceksiniz, sonra tarafsızlığı ayaklar altına alacaksın. Benim Cumhurbaşkanım değil, beni temsil etmiyor, AK Parti’yi temsil ediyor. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı değil.

Eleştirdikleri koalisyondu, kurdular
AKP ve Erdoğan, sürekli ‘Türkiye koalisyonlardan çok çekti’ diyordu. Şimdi ise kendileri koalisyon kurdu. Halka söylediklerinin yüz seksen derece tersini yapıyorlar. ‘Yüzde 50+1 için ittifak yapalım’ diyorlar. Halkı kandırdılar, halka yalan söylediler.

İttifak arayışlarına karşı değiliz. Parlamentoya gelen bir düzenleme yok, o yüzden şu an yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Demokrasimize katkı sunacak bir düzenleme gelirse kuşkusuz destekleriz. Yoksa muhalefet edeceğiz.

CHP’de demokrasi var
Hafta sonu güzel şenlikli bir kurultay yapacağız. Adayların olması gayet doğal. Demokrasinin olmazsa olmazı, yarışacağız. Bir kişi galip gelecek, genel başkan olacak, hep birlikte çalışacağız. Diğer partilerin büyük kısmında partinin organlarına atamayla geliniyor. Demokrasi bizim partimizde kurumsallaşmıştır. Kurultayımıza AKP dahil tüm siyasi partileri, STK’leri, yabancı misyon temsilcilerini ve sanatçı-yazar, bilim insanlarını davet ettik.

CHP içinde farklı fikirlerin savunulması da gayet normal bir durum. CHP halkın güncel temel sorunlarına hem değinen hem de çözüm üreten bir partidir. Bunu da 21. yüzyıl gerçeklerini dikkate alarak yapar. Dünya da yaşanan gelişmeler 19. yüzyıl kavramları ile sadece sağ ve sol eksenler arasına hapsedilemez.

Daha çok çalışmalıyız
CHP istenilen noktada değil. Bunun iki nedeni var. Birincisi, siyaset etnik kimlik, yaşam tarzı, inanca göre şekillendi. Yani insanlar kendi sorunlarını çözmek için sandığa gitmiyorlar. İkinci neden bizden kaynaklanıyor. Uzun yıllar Ankara’da oturduk, doğruları söyledik. Oysa vatandaşa gitmek gerek. Bunu yapıyoruz şimdi, her ile gidip dokunmaya çalışıyoruz. Geçmişte yeteri kadar çalışmamaktan kaynaklanıyor. Bunu aşmak bizim görevimiz. O nedenle biz taşeron işçiliği, emeklilere iki maaşı dile getirdik. İktidarın olağanüstü bir medya gücü var. Bize yönelik haksız eleştiriler var. Bugün Türkiye’yi içinde bulunduğu açmazdan kim kurtarır, dış politikada ilişkileri kim düzeltir diye sorarsınız alacağınız yanıt CHP’dir.

***

Ortak aday arayışı yok

Kılıçdaroğlu, 2019’daki başkanlık seçimlerinin öneminden bahsederken ‘ortak aday’ tartışması hakkında da konuştu: “Erken ya da zamanında yapılsın, önümüzdeki seçimler Türkiye’nin geleceği için çok önemli. Özgürlüklerden ve parlamenter demokrasiden yana olanlarla otoriterleşmeden yana olanların mücadelesi şeklinde geçecek. Ülkenin geleceği için de çok önemli bir rol oynayacak.


Ne biz, ne de diğer partilerin ortak aday arayışı hiç olmadı. İkinci tura bakılacak. Orada her parti yeniden bir değerlendirme yapacaktır. Partilerin bugüne kadar yaptığı açıklamalardan anladığımız kadarı ile herkes kendi adayını çıkaracak.
Kuşkusuz bizim de adayımız olacak. Yeri zamanı gelince adayımızı açıklayacağız.”