TTB Merkez Konseyi üyelerine yönelik "görevden alma" davası 8 Şubat'a ertelendi. Dava dosyasında gizlilik kararı bulunurken, soruşturma savcısı da duruşmaya katılmadı. TTB avukatları, hâkimin reddini talep etti.

TTB davasında reddi hâkim talebi
Fotoğraf: BirGün

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi'nin görevden alınmasına yönelik açılan dava, dün Ankara 31’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya sanıkların haricinde; Dünya Tabipler Birliği Başkanı, Tıp Öğrencileri Kolu (TÖK) üyesi öğrenciler, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır ve eski tabip odaları başkanları da katıldı. Duruşmada söz alan TTB Avukatları "Geçmişten beri ülke tarihinde yer tutan davalardan biri. Bu önemin farkında olarak usul hukukunu konuşmamız gerekiyor. Usul hukuku adaletin tecelli etmesinin aracı. Sayın savcıdan beklerdik ki usule uygun olsaydı keşke bu davaname. Sonuçta savcı hızla bir davaname hazırladı ve buraya gönderdi. Savcı ben davanameyi düzenledim deyip çekilemez. Sayın savcının burada olmaması gerekçesiyle biz bu davayı takip etmiyoruz diyoruz" dedi.

DAVANAME USULE AYKIRI

Hakim, avukatın bu sözleri üzerine, "İşlemden kaldırıp kaldırmamaya şu an karar vermiyorum" dedi. Ardından TTB adına Av. Leyla Verda Ersoy söz aldı. Dava şartlarını taşımadığı gerekçesiyle davanın reddinin gerektiğini söyleyen Ersoy, "Bu davaname hazırlanırken taraf sıfatını belirterek davanamenin hazırlanması gerekirdi. Bu da yok. Bütün bu işlemlerin isim belirterek yapılması gerekirdi. Zaten davaname doğru düzenlenmiş olsaydı tutuklu bulunan TTB Başkanı Şebnem Korur'u davanamede ayrı olarak göstermezdi. Başkanlık görevinden alma talebi bu anlamda yersiz bir talep. Merkez Konseyi üyelerinin tespitini yapmadan bu davanamenin usülden reddi gereklidir" ifadelerini kullandı. Av. Ersoy konuşmasının devamında "Siz şu an Merkez Konseyi üyelerinin bir tespitini yapmadınız. Dosyada kimler var belli değil. Görevine son verilen kişilerin kim olduğu belli değil, bu anlamda hukuka aykırılık teşkil edecektir" derken hakim "Bir engel yok devam edelim" diye karşılık verdi. Bu sözler üzerine Ersoy, "Bunu düzeltmeden devam edemeyiz. Çünkü bu isimler buraya TC kimlik numarası yazılmadı usule bağlı değil" dedi.

BU DAVA İLK DEĞİL

Duruşmada söz alan TTB avukatlarından Özgür Erbaş da "Davaname vaka ile delilleri göstermiyor. Bu süre verilerek tamamlanacak bir eksiklik değil. Davaname metninin içeriğinde hukuki sebep yok, delil yok, davanameyi yazan savcı bey. Onlar hukuken yanlış yapamazlar. Biz bu yüzden bunu tamamlayamayız da" diye konuştu. Asli hukukun taraflarının birbirine denk olması gerktiğini belirten Erbaş savcının duruşmada bile olmadığına vurguladı.

TTB avukatlarından Av. Meriç Eyüpoğlu ise şu ifadeleri kullandı: "Bu davanın başladığı andan itibaren hiçbir gerekçe belirtmeksizin reddediyorsunuz. Biz tuhaf bir şey yaşıyoruz, iddianameyi yazan savcı uygun gördüm diyerek sürekli yeni belge gönderiyor. Bu hangi dava şekline uyuyor? Bu davanın bütün usulü tartışmalarını reddediyorum demek olmaz. Neden gerekçeleri reddediyorsunuz belli değil. Bu ilk TTB MK görevden alma davası değil, siz ilk kez görüyor olabilirsin, ancak bu ilk değil. Hangi dönemde kimi görevden alıcakları belli değil. Bu işin hakkı bu davayı reddetmek. Her şey bir tarafa adil yargılanma hakkını yok sayan bir yargılamayı yapmayın."

Yeniden söz alan Av. Özgür Erbaş da, "Bizim belirtmeye çalıştığımız şey sizin tarafsız olmanız. Bizce siz bu davayı takip etmeyin" diyerek reddi hakim talebinde bulundu. Hakim duruşmayı 8 Şubat’a erteledi.

***

‘TTB SUSMADI, SUSMAYACAK’

Duruşma öncesi Ankara Dışkapı Adliyesi önünde bir araya gelen TTB üyeleri, “Hekimlik susturulamaz, TTB yargılanamaz” diyerek açıklama yaptı. Burada konuşan TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut “TTB, yine hedefte. Şebnem Korur Fincancı haksız hukuksuz biçimde hala tutuklu. Bununla kalmayıp, seçimle göreve gelen Merkez Konseyi’ne ‘amaç dışı faaliyet göstermesi’ iddiasıyla dava açıldı. TTB’nin yasa değişikliği gündeme geldi. Merkez Konseyi’nin tüm üyelerine asılsız suçlamalarla dava açıldı. Haksız, hukuksuz uygulamalara karşıyız. TTB susmadı, susmayacak” dedi. Dünya Tabipler Birliği Temsilcisi Jacques de Haller ise “Ulusal düzeydeki tıp örgütlerinin çalışmalarına bağımsız bir biçimde çalışmalarına herhangi bir müdahale olmamasını talep ettik. Aynı zamanda bu karar önergemizde hükümetlerin tıp örgütlerinin ulusal düzeydeki çalışmalarının ardındaki mantığı anlaması gerektiğini talep ettik. Bunu da hekimlerin çalışma koşullarını aynı zamanda hizmet sundukları toplumun daha iyi olma halini sağlamak için gereken tıbbi kanıtlar için olduğunu ifade ettik. Biz, TTB ile dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade etmek için buradayız” dedi.