TTB Merkez Konseyi Üyeleri, AKP Hükümeti’nin 2003 yılında uygulamaya geçirdiği Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın salgınla mücadelede başarısız olduğunu açıkladı

TTB: Sağlıkta Dönüşüm Programı salgınla mücadelede başarısız


Türk Tabipleri Birliği (TTB), AKP Hükümeti tarafından 2003 yılından bu yana uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın (SDP) Covid-19 ile mücadelede başarısız olduğunun altını çizdi.

HASTALAR BİRBİRİNDEN HABERSİZ

Merkez Konseyi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “AKP Hükümeti itirazlara rağmen, sağlık ocaklarını kapattı ve yerine ‘liste’ temelli bir aile hekimliği modeli getirdi. Aynı aile içerisindeki bireylerin bile farklı aile hekimlerinin listesinde yer alabilmesi yüzünden, sağlık sisteminin bir salgın durumunda aynı sokakta hatta aynı apartmanda yaşayan hastalardan bile habersiz kalabileceği göz ardı edilerek, SDP ile getirilen model topluma ‘hekim seçme özgürlüğü’ adı altında sunuldu” ifadeleri kaydedildi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın coğrafi bölge ve nüfus temelli örgütlenme yapısını ortadan kaldırdığını belirten açıklamada, “Kişiye ve topluma yönelik sağlık hizmetleri ile kişiye ve çevreye yönelik sağlık hizmetleri birbirinden ayrıldı. SDP ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin temel özellikleri olan erişilebilirlik, kapsayıcılık, eşgüdüm ve süreklilik sistemsel olarak zayıflamış, coğrafi bilgi sistemi yok edildi” denildi.

COĞRAFİ TEMELLİ SİSTEMDEN UZAKLAŞILDI

Açıklamada, şu ifadeler kaydedildi:

“TTB’nin sağlık hizmetlerinin örgütlenmesinde coğrafi-bölge temelli sistemden uzaklaşılmasının özellikle salgın hastalıklara karşı etkin mücadelede yol açabileceği sorunları dile getirmesine karşın, hükümet, Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir erken uyarı sistemi kurulduğunu ve herhangi bir sorun yaşanmayacağını açıklamıştı.

Bakanlık tarafından dile getirilen ‘Sağlık Tehditleri Erken Uyarı ve Cevap Dairesi’ kurulmuş olmasına karşın, güçlü bir birinci basamak sağlık örgütlenmesi olmadan tek başına bu dairenin kurulmuş olmasının bulaşıcı hastalık salgınına karşı mücadelede yeterli olmadığı Covid-19 pandemisi sırasında maalesef bütün açıklığıyla ortaya çıkmış durumda.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulanmasıyla birlikte, sağlık hizmetlerinin örgütlenmesinde yaşanan sorunlara, AKP Hükümetleri tarafından liyakat gözetilmeden yapılan atamalar da eklenince salgının yönetimi sırasında, özellikle hastalığın daha fazla yayılmasının önlenmesi ve kontrol önlemlerinin etkisinin değerlendirilmesi beklenen başarıyla yürütülemediği görülmektedir.

Ülkemizde Şubat ayı ve Mart ayı başında yapılması gereken bu konudaki hazırlıklar ne yazık ki yetersiz hatta başarısızdır.

SAĞLIK OCAKLARI KAPANMASA KONTROL MÜMKÜNDÜ

Sağlık Bakanlığı 26 Mart 2020 tarihli yazısıyla laboratuvar sonucu pozitif gelen, doğrulanmış olguların temaslılarına yönelik çalışmaların yapılması için il/ilçe sağlık müdürlükleri aracılığıyla bir doktor ve bir ya da iki sağlık personeli ile ekipler kurmaya çalışmaktadır. Oysa bölge tabanlı sağlık ocağı sistemi yok edilmemiş ve sağlık ocakları her açıdan desteklenmiş olsaydı, daha önceki pek çok salgında deneyimlendiği gibi, yeni ekipler kurmaya gerek olmaksızın zaman yitirmeden temaslı takibi ve kontrolü yapılması mümkün olabilirdi.

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMDEN VAZGEÇİLMELİ

Gelinen aşamada olgu sayısı ve ölümler hızla artış gösterirken, SDP’den ivedi olarak vaz geçilmesini, ‘kamu-özel ortaklığı’ adı altında milyarlarca dolar maliyetli işletmelerin hızla kamu hastanelerine dönüştürülmesini, sağlık hizmetlerinin finansmanının genel bütçeden sağlanmasını ve zaman geçirmeden bölge tabanlı aile hekimliği sistemine geçilerek kişiye, topluma ve çevreye yönelik hizmetlerin, ekip tarafından bütünleşik biçimde sunulmasının sağlanmasını öneriyoruz.