ABD ile AB arasında devam eden TTIP görüşmelerinin sızan metnine göre ABD, AB’ye doğa, tüketici ve sağlığı koruyan alanlarda geri adım atmayı dayatıyor

TTIP: AB, ABD’nin 51. eyaleti mi olacak?

ONUR EREM onurerem@birgun.net @onurerem

Dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ile Avrupa Birliği arasında bir serbest ticaret bölgesi yaratmayı hedefleyen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nın (TTIP) geçen haftaki görüşmelerinin metni Greanpeace tarafından ele geçirilerek yayınlandı.

Görüşme metinlerine göre iki tarafın önerileri arasında uzlaşılamaz farklar bulunuyor. ABD’nin talepleri arasında AB’nin doğayı korumak için çıkarttığı yasaların bir kısmının iptal edilmesi de bulunuyor. AB adına pazarlığı yürüten görevlilerden birinin yazdığı nota göre özellikle kozmetik sektörüne dair düzenlemelerde uzlaşmak mümkün gözükmüyor. AB, kozmetik sektörünün hayvanlar üzerinde deney yapmasını yasaklamıştı.

Belgelere göre ABD’nin görüşmelerdeki tavrı ise kendi taleplerini dayatmak üzerine kurulu. Geçen hafta New York’ta devam eden TTIP’nın 13. tur görüşmelerinde ABD, kendi standartlarını AB seviyesine çekmek yerine AB’nin kamu sağlığını ve doğayı korumak için çıkardığı düzenlemeleri iptal etmesini dayatıyor. İngiliz gazetesi the Guardian’a konuşan Greenpeace AB Direktörü Jorgo Riss, “TTIP doğa, tüketicileri koruma ve kamu sağlığı alanında dibe doğru bir yarış halini almış durumda” ifadelerini kullandı.


Lobi imkânı artacak
ABD’nin dayatmak istediği bir diğer zorunluluk da AB’nin bu alanlarda yeni bir düzenleme çıkarmadan önce ABD’li şirketlerin ve sektör temsilcilerinin görüşünü alması. Riss’e göre bu süreç düzenlemeleri hayata geçirme sürelerini kat kat uzatabilir, ayrıca güçlü lobilerin AB müktesebatını etkileme imkanını daha da artırır.



Görüşmelerde konuşulan bir diğer konu da gıdalardaki tarım ilacı kullanımının BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün tavsiyeleri doğrultusunda düzenlenmesi. Fakat Greenpeace’e göre bu örgütün kararları BASF, Nestle, Coca Cola gibi çokuluslu sömürü şirketlerinin tavsiyeleriyle şekilleniyor. Bu nedenle örgütün tavsiyelerinin yüzde 44’ü AB müktesebatının gerisinde ve yalnızca yüzde 16’sı daha ileri bir seviyede. AB’nin genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) içeren gıdalara yönelik müktesebatını gevşetmesi de ABD’nin bir diğer talebi. ABD, AB ülkelerine “az oranda GDO’lu” gıdaları ithal edebilmek istiyor. Fakat AB, bu ürünleri hem tüketici sağlığı hem de üzerinde oynanmış genlerin doğayayayılmasını engellemek için bu ürünlerin ithalatını yasaklıyor.

Avrupa solu tüm gücüyle karşı
Sızan belgelere göre AB bu talepleri henüz kabul etmedi. Fakat bir karşı teklif sunmadığı gibi herhangi bir itirazda da bulunmadı. ABD Başkanı Obama, geçen hafta “Görüşmelerin hızla sonuçlanacağını umuyorum” demişti. Obama’nın hedefi, anlaşmayı yıl sonuna kadar hayata geçirmek.

AB Ticaret Komiseri Cecilia Malmström ise “AB müktesebatını TTIP’e dahil edeceğiz” demişti. Fakat sızan 248 sayfalık belgede AB müktesebatına dair hiçbir öğe yer almıyor. Dünya Ticaret Örgütü’nün 70 yıldır anlaşmalarında bulunan ulusların “insan, hayvan ve bitkilerin yaşamını veya sağlığını koruma” gerekçesiyle ticareti yasaklayabilme hakkı da anlaşma metninden çıkarılmış durumda.
Bütün bu nedenlerden ötürü, Avrupa’daki sol örgütler TTIP’e karşı yıllardır büyük mücadeleler yürütüyor. Avrupa Sol Partisi, geçen hafta gerçekleşen görüşmelerin ardından “Bu mücadele, Avrupa’da verdiğimiz en temel mücadelelerden biridir. Önümüzdeki aylarda da tekrar TTIP’na karşı sokaklarda olacağız” demişti. Örgütler, daha önce pek çok kentte TTIP karşıtı kitlesel eylemler yapmış, Avrupa’daki pek çok siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sendika ve bireyin bir araya gelerek oluşturduğu TTIP Durdurun koalisyonu, Kasım 2015’te sona eren bir yıllık kampanyasında 3.1 milyon imza toplayarak bu imzaları AB’ye sunmuştu.

***

Türkiye’yi de etkileyecek
TTIP anlaşması yürürlüğe girmesi durumunda Türkiye’yi de etkileyecek. Avrupa Birliği’ne Gümrük Birliği ile bağlı olan Türkiye, AB’nin bu anlaşmayı onaylaması durumunda ABD’nin ürettiği mallara gümrük tarifesi uygulayamayacak. Bu mallar AB üzerinden Türkiye’ye gümrüksüz girerken bunun tersi mümkün olmayacak. Türkiye, ürünlerini gümrüksüz aldığı ABD’ye gümrüklü olarak mal satmaya devam edecek. Böylece Türkiye ile ABD’nin ticari ilişkisi, kapitülasyonların imzalanmasından sonraki Osmanlı ile Batı ülkeleri arasındaki ticari ilişkiye benzeyecek. Türkiye ile ABD arasında Türkiye aleyhine olan 7 milyar dolarlık (2013 verilerine göre) ticaret açığı, ABD ürünlerinin Türkiye’ye gümrüksüz girerek elde edeceği fiyat avantajı nedeniyle TTIP’in ardından daha da artacak. Türkiye bu durumun önüne geçmek için ABD ile ayrıca bir serbest ticaret anlaşması imzalamaya çalışmış, fakat başaramamıştı. AB’nin doğa, gıda güvenliği ve kamu sağlığı gibi alanlardaki müktesebatını sermaye lehine gevşetmesi, bu müktesebata bağlı olan Türkiye’yi de etkileyecek.