Tarım Kredi Kooperatifi’ne borcu olan çiftçiler bu borçları nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyor. Elazığlı Çiftçi Mehmethan Demir, “TKK önceden almış olduğumuz krediler için köylüyü icraya vermiş. Faiz oranları çok yüksek” diyor. Ankaralı Çiftçi Nihat Babaözü ise “Biz yaza nasıl çıkacağız?” diyerek tepkisini dile getiriyor.

TTK, çiftçinin yakasına yapıştı

Ülkenin dört bir yanından üretim yapan çiftçilerin yaşadığı sıkıntılar bitmek bilmiyor. Bir yandan yüksek girdi fiyatları ile mücadele eden çiftçiler bir yandan da kuraklıkla mücadele ediyor.

Tarım ve Kredi Kooperatifi’ne (TTK) ve bankalara olan yüksek faizli borçların yanı sıra çiftçiler kuraklık nedeniyle şimdi de susuzlukla mücadele etmeye çalışıyor. Çiftçiler, kendi imkânlarıyla arazilerini suladığını ancak sulamada elektrik kullanımından dolayı faturanın çok kabarık geldiğini vurguluyor. Bir ayı geçen bir zamandır iktidara yaşadıkları sıkıntıları duyurmaya çalışan çiftçiler, 5 ve 7 Ocak'ta Ankara’da Tarım ve Orman Bakanlığı’nın önünde olacak ve yetkililere seslerini duyurmaya çalışacak.

Arazilerinden elde ettikleri gelirle Tarım Kredi Kooperatifi ve bankalara olan borçlarını ödemeye çalışan çiftçiler, kuraklığın böyle devam etmesi halinde bu borçları nasıl kapatacağını düşünüyor. Elâzığ Baskil’de çiftçilik yapan Mehmethan Demir yaşadığı sorunları şöyle anlattı:

KÖYLÜ TKK’YA İCRALIK

“Tarlama arpa ektim kuraklıktan dolayı yeşermedi. Yeniden sürdüm yeniden ekmeyi düşünüyorum. Ama ekebilir miyim onu da bilmiyorum? Daha tohumu bile almış durumda değilim. Mazotun litresi 6 lira TKK yakamıza yapışmış. Önceden almış olduğumuz krediler için tüm köylüyü icraya vermiş. Faiz oranları çok yüksek. Ödemeyenin resmen imanı gevriyor. ‘Köylü millettin efendisidir’ düsturundan dolayı üretime devam edeceğiz. Talebimiz, mazot ve gübre fiyatlarının aynı zamanda elektrik faturalarının da düşürülmesi. TKK’ya olan borçlarımızın yapılandırılması. Üretim olmazsa Türkiye biter.”

ÇİFTÇİ PERİŞAN

Kredi Kooperatifleri Birliği Genel Müdürü Fahrettin Poyraz ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye seslenen çiftçi İbrahim Sarıoğlu ise, “Toprağımıza buğdayımızı ekeli iki ay oldu. Ekinimiz yeşermedi. Bekir Pakdemirli diyor ki, ‘çiftçi çok para kazanıyor’ görüyorsunuz halimi… Sabahtan beri burada bu soğukta buğdayımı yağmurlatacağım diye uğraşıyorum. Çiftçinin halini görün sayın Poyraz ve Pakdemirli. İki ay oldu ben burayı ektim. Tamam kuraklık var ama ben buradan para kazanacağım çocuklarıma ekmek götüreceğim. Size borcumu ödeyeceğim. Görün halimizi, çiftçinin nasıl perişan olduğunu" dedi.

ATILAN ADIM VAR MI?

Ankaralı çiftçi Nihat Babaözü de, “Ocak ayı görüyorsunuz dağ bayır boş. Yağmurlama kurduk arpa ve buğdayları sulayalım diye. Biz yaza nasıl çıkacağız. Yaza çıkarken ne kadar buğday ya da arpamız olacak. Hayvanımıza saman bulabilecek miyiz? Bu konuda hükümette belediyede hepsi de allahlık durumda. Attığı bir adım var mı?” dedi.

ANKA