TÜGVA ‘yaz okulu’na kayıt alabilmek için şimdi de ortaokul öğrencilerini seçti. Telafi eğitimi nedeniyle okullarda bulunan öğrenciler için TÜGVA broşür dağıttı, panolara “Kayıt yapılır” yazıları astı.

TÜGVA olunca her şey serbest

Meral DANYILDIZ

‘Telafide Ben de Varım’ uygulaması kapsamında yaz döneminde okula giden ortaokul öğrencileri TÜGVA’ya üye yapılmaya çalışılıyor. Uzaktan eğitim nedeniyle eğitimden uzak kalan öğrencilere yönelik hazırlanan ‘telafi eğitimi’nin altından da vakıflara sağlanan kolaylıklar çıkıyor.

İstanbul’da bulunan Üsküdar İmam Hatip Ortaokulu, Üsküdar İmam Hatip Lisesi (Ortaokulu) ve Selami Ali Ortaokulu’nda TÜGVA, öğrencilere yönelik yaz okulu projesi başlattı. Söz konusu okulların panolarına “TÜGVA kayıt yapılır” yazıları asıldı. Hazırlanan broşürlerde, öğrencilere, “Basketbol, futbol, voleybol, mini golf, badminton, oryantiring, satranç, Kuranı Kerim eğitimi, siyer dersleri, ahlak eğitimi” verileceği aktarıldı. Kitabın “Kadın ve aile” kısmında ise çarpıcı ifadeler yer aldı. Kız çocuklarına İslam’a bakış dersleri verileceği belirtilerek “Hanımlarımıza İslami bakış kazandıracak haftalık dini sohbetlerdir. Tüm ilçelerimizde gerçekleştirilmektedir” denildi.

KIZ ÇOCUKLARA ‘HANIM AKADEMİSİ’

Öte yandan TÜGVA’nın kız çocuklarına yönelik hazırladığı program için “Hayatın her anında Müslüman şahsiyetin nasıl olması gerektiğini hal ve hareketleriyle sergileyerek topluma örnek gösterilecek genç kadın profili oluşturmak amacıyla düzenlenmiş eğitim programıdır” sözlerinin kullanılması da dikkat çekti. Ayrıca “Hanım akademisi” başlığında, ‘Müslüman bir genç kızın olması gereken vasıfları hatırlatmak, bu uğurda neler yapabileceklerini göstermek amacıyla oluşturulan eğitim projesidir’ cümleleri yer aldı.

EĞİTİMDEN EL ÇEKTİRİLMELİ

Gerici TÜGVA’nın okullar aracılığıyla kendine üye bulma arayışını BirGün’e değerlendiren Eğitim Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Çayan Çalık İstanbul’un birçok ilçesinde ve diğer kentlerde bu tarz çalışmalar yapıldığını söyledi.

Bu tür vakıfların derhal eğitimden el çektirilmesi gerektiğini belirten Çalık, “TÜGVA’nın okullara yerleşmesini sağlayan bir ön protokol imzalanmış gibi gözüküyor. Vakıflarla yapılan protokollerle ilgili daha önce mahkeme iptal kararları vermiş olmasına rağmen dinci vakıfların faaliyetlerine MEB izin veriyor. Özellikle son yıllarda artış göstermesinin sebebi öğrenci ve gençlerin dini vakıflara olan mesafesi. Birçok dini vakıf istismarla anılmaya başlandı. Buna rağmen okul idarecileri, Bakanlık, il milli eğitim müdürlükleri bunları ‘STK’ diye adlandırarak eğitimde yer vermeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Çalık şöyle devam etti: “Baktığımızda aralara futbol, voleybol gibi çocukların ilgi alanlarını çekebileceği şeyler serpiştirmişler. Esas vermek istediklerini böyle gizliyorlar. Eğitim Sen olarak kamu okullarının böyle bir şeyin aparatı haline gelmesine itirazımızı sürdüreceğiz. İçeriklerde özellikle kadını aile ile anlamlandıran gerici bakış açısı söz konusu. Kız çocuklarının da çocuk olduğunu kabul etmeyen bir anlayış var. Bu bir suç. Hâlâ Anayasa’da yer alan laiklik ilkesinin de ihlali.”