Tunç Soyer'den veda: Vicdanım rahat bir şekilde ayrılıyorum
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 2019-2024 dönemi son toplantısında veda konuşması yapan Soyer, “Buradan vicdanım rahat bir şekilde ayrılıyorum. İzmir’de ektiğimiz her bir tohumun takipçisi olmaya, mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bundan sonra sathımız, sine-i millettir. Tüm Türkiye’dir” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi mart ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu, Başkan Tunç Soyer yönetiminde yapıldı.
Soyer katıldığı son meclis toplantısında meclis üyeleriyle vedalaştı. Yaptığı kapanış konuşmasında önemli mesajlar veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Türkiye’nin her yerinde son meclis toplantıları yapılıyor ama hiçbirinde böyle bir uyum yok. Bununla gurur duyuyorum. İftihar ediyorum. 31 Mart 2019’da yüzde 58 oy oranıyla seçilen bir Belediye Başkanı olarak bu şehir için canla, başla, aşkla çalışmaya başladım. 5 yıllık görev sürem boyunca, şu iki sözcüğü söylemekten asla vazgeçmedim. ‘Aşkla İzmir’, 4 buçuk milyon vatandaşımız da bu söze yürek verdi. Bu şehre duyduğumuz aşkla, seçim beyannamemizde yer alan 165 projemizi yüzde 87'lik rekor bir oranda tamamladık. Üzerine 15 büyük proje ekledik. Bunu, hep birlikte başardık. İki hafta sonra, bu makamı bırakarak İzmirlilerin bana verdiği ömürlük gönül makamına terfi edeceğim. Her şeyden önce ekonomik krize, pandemiye, depremlere, yangına, sellere ve tsunami felaketine rağmen cesaretini ve umudunu asla kaybetmeyen tüm İzmirlilere şükranlarımı sunmak istiyorum. İzmir’in her siyasetçiye bahşetmediği bu gönül makamı, benim için en büyük ödüldür” dedi.
"BİZ, YA BİR YOL BULDUK YA DA BİR YOL AÇTIK"
Son beş yılda İzmir belediyecilik tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşadıklarını ifade eden Soyer, “Maliyetler her geçen gün katlanarak artarken, ekonomik kriz ve yoksulluk derinleşirken ve İzmir kırk verip bir almaya devam ederken biz asla mazeret üretmedik. Yokluğu toklukla mayaladık, icraat ürettik. Bunu yaparken kısa yollara sapmadık. İzmir’i rant peşinde koşanlara peşkeş çekmedik. Uluslararası alanda sahip olduğumuz itibar ve İzmir duruşuyla, uluslararası finans kuruluşlarından 1 milyar Euro’nun üzerinde finansmanı İzmir’e getirdik. Her yıl bütçemizin yüzde 40’ını yatırımlara, İzmir’i daha da ileriye taşıyacak vizyon projelerimize ayırdık. İzmir'in 50 yıllık kangren olmuş sorunlarında çok büyük yollar kat ettik ve gelecek 50 yılını teminat altına aldık. Devrim niteliğindeki projeleri İzmir’e kazandırdık” diye konuştu.
"İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MECLİSİ TÜRKİYE’NİN EN DEMOKRATİK MECLİSİ OLDU"
Tüm yatırımların hız kesmeden devam etmesi gerektiğinin altını çizen Soyer, şöyle devam etti:
“Umarım bizden sonraki yönetim, 5 yıl boyunca ilmek ilmek ördüğümüz bütün bu mirasa sahip çıkar. Çalışmalarımızı, belediyemizin kurumsal birikimini devralarak daha da ileriye taşır. Çünkü bunlar bizim projelerimiz değil. İzmir’in projeleridir. Şehrimizdeki 4 buçuk milyonun iradesidir. 5 yıllık görev sürem boyunca benim en önemli rehberlerimden biri İzmirlilerin oylarıyla seçilmiş olan bu meclis oldu. Siz değerli meclis üyelerimizle birlikte İzmir’e hizmet etmekten ve sizlerle bir arada bulunmaktan her zaman onur duydum. Duymaya da devam edeceğim. Çünkü bu çatı, İzmir’in yerel yönetim demokrasisinin çatısıdır. Bu Meclis, İzmir halkının sesidir. Sizler hepiniz tek tek o ses oldunuz. Burada elbette fikir ayrılıklarımız ve tartışmalarımız oldu.
Gün geldi birbirimizi yorduk. Fakat koşullar ne olursa olsun bizi bir araya getiren temel değerlere daima sahip çıktık. Milletimizin iradesinin kayıtsız şartsız tecelli ettiği bu mecliste, hepimiz daima demokrasiden yana olduk. İşte bu yüzden gün geldi, çok zor kararları hep birlikte aldık. Omuz omuza çalıştık. Bu şehir ve onun seçilmiş vekilleri olan bizler Cumhuriyetimizin ve Cumhuriyet devrimlerinin koşulsuz şartsız bekçisi olduk. Eksiğimizi, yanlışımızı kabullenmek her zaman çok kolay olmasa da, bunu başarmanın kararlarımızı nasıl daha faydalı hale getirdiğini gördük. Tartışarak nihai şekle kavuşan kararların ortak akılla olgunlaşmasının ne kadar değerli olduğunu gördük. Kısacası, farklılıklarımızın bizi birbirimizden ayıran değil, zenginleştiren unsurlar olduğunu anladık. Vatan sevgisinin, memleket sevgisinin yalnızca kendi tekelimizde olmadığını, memleketi sevmenin farklı halleri olabileceğini ve bunu birbirimizden öğrenmenin hem barışın, hem refahın anahtarı olduğunu keşfettik. O nedenle bu meclis muhtemelen Türkiye’nin en demokratik meclisi oldu. O nedenle her birimiz bu dönem kapanırken bunu başarmış olmanın huzuru ve gururu içindeyiz. Bunu başarmamızı mümkün kılan tüm meclis üyelerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu başarı, bu meclis üyelerinin her birinin kolektif çabasıyla ve ortak akılla şekillenmiştir. O nedenle bir ortak başarı hikâyesine dönüşmüştür. Bana sorarsanız beş yıldır görev yapan meclisimizin en büyük başarısı budur” diye konuştu.
"DAİMA CUMHURİYET, DAİMA DEMOKRASİ, DAİMA İZMİR"
Halkın her seçimde siyasetçileri beş yılda bir yeniden sınadığını hatırlatan Soyer “Ancak o sınav seçildikten sonra da bitmez. Biz, her sabah uyandığımızda kendimizi vicdanımızla sınarız. Demokrasinin öteki adı ortak akıl, sıfatı dürüstlük, fiili ise çalışmaktır. Bunlardan biri bile eksikse, bir siyasetçinin vicdanı sızlar, sızlamalıdır. Demokrasiye ve onun değerlerine ömrünü adamış bir kardeşiniz olarak, her gün kendimi bu ilkelerle sınamaktan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim. Ve bugün, bu meclisteki son konuşmamı yaparken buradan vicdanım rahat bir şekilde ayrılıyorum. Biliyorum ki, görevimiz sona erse de, İzmir’de ektiğimiz her bir tohumun takipçisi olmaya, mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bugüne kadarki hattımız İzmir Büyükşehir Belediyesi’ydi. Bundan sonra sathımız, sineyi millettir. Tüm Türkiye’dir. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında, Türkiye’yi demokrasiyle taçlandırma mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü biz bu mecliste mensubu olduğumuz siyasi partiler kadar milletin kayıtsız şartsız egemenliğini de temsil ediyoruz. Cumhuriyet halkımızın bize emanetidir. Demokrasi herkesin veli nimetidir. 86 milyon el ele, omuz omuza, büyük bir coşku ve kararlılıkla yürümeye ve o emanete sahip çıkmaya devam edeceğiz. Daima Cumhuriyet, daima demokrasi, daima İzmir” ifadelerini kullandı.