Google Play Store
App Store
Tuncay Özkan'ın ulaştırdığı flash bellek 'TSK'nın itibarı zedelenir' diye araştırılmamış

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın 2007 yılında Genelkurmay'a teslim ettiği flash belleğin, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na da gönderildiği ve 'TSK'nın itibarına zarar verme amacı taşıdığı' iddia edilerek araştırılmadığı ortaya çıktı.

Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'ün haberine göre Özkan'ın, tanık olarak ifadesine başvurulmak üzere İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na çağrılması, Özkan'ın Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile ilgili fişlemeleri içeren flash belleği teslim etmesiyle, bir dönem dosyaların nasıl kapatıldığını ortaya koydu. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda daha önce önemli görevlerde bulunan ve şimdi itirafçı olan iki subayın 'O soruşturma dosyasını kapattık' dediği rapora ulaşıldı.

Tuncay Özkan'dan önce flash bellek, Genelkurmay Güvenlik Dairesi Başkanlığı tarafından 'bilgi notu' ekinde bir adet DVD incelenmek üzere Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildi. Bu DVD'nin, İzmir'de bir belediye otobüsünde bulunduğu, 11 Aralık 2006'da Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na, oradan da 16 Şubat 2007'de Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderildiği anlaşıldı. Tuncay Özkan'a bir hakem tarafından verilen flash belleğin ise 5 Ocak 2007'de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'a teslim edildiği belirlendi. Flash bellekteki bilgilerin Başbuğ tarafından Genelkurmay Başkanlığı'na, oradan da Hava Kuvvetlerine Komutanlığı'na ulaştığı tespit edildi.

GÜNEŞ ÇALIŞMA GRUBU İNCELEDİ

DVD'nin incelenmesi için Hava Kuvvetleri'nde, aralarında personel, istihbarat, savcının da bulunduğu 'Güneş' adında çalışma grubu oluşturuldu. Gülen cemaati grubu olduğu iddia edilen personelle ilgili İstihbarata Karşı Koyma birimi tarafından gerekli takipler yapıldığı bilgisi, soruşturma heyetine aktarıldı. Takipler sonucu olumsuz bir hususa rastlanmadığı kaydedildi. 'Güneş Çalışma Grubu' iddiaların gerçek olmadığını gerekçe gösterip dosyanın kapatılmasını öngördü. Raporda, 'bu tür belgelerin TSK'nın itibarını zedelemek, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve TSK'dan intikam almak amacıyla hazırlandığı' öne sürüldü. Soruşturmanın üstünün kapatıldığını düşünen bazı kişilerin, o dönem Tuncay Özkan'a flash belleği teslim ettikleri değerlendirildi.

İKİNCİ KEZ GİTTİ, ARAŞTIRILMADI

Özkan'ın, bellekteki şifreli dosyaları açması mümkün olmadı. Bu flash belleği Kara Kuvvetleri Komutanı Başbuğ'a teslim etti. Başbuğ'un Genelkurmay'a, Genelkurmay'ın ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderdiği flash belleğin, daha önce komutanlığa ulaştırılan DVD'deki bilgilerle aynı olduğu gerekçe gösterilip yeniden araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulmadı. Bu konuda düzenlenen 'Andıç' İstihbarata Karşı Koyma Şube Müdürü Yarbay Emin Mert tarafından imzalanıp üst makama 3 Şubat 2009'da arz ve teklif edildi. Dönemin İstihbarat Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Erdoğan Arslantaş, İstihbarat Başkanı Tümgeneral Akın Öztürk, Kurmay Başkanı Korgeneral Korcan Pulatsü'nün parafından da aynı gün geçti. Andıç, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu tarafından 4 Şubat 2009'da imzalandı. Rapor 9 Şubat 2009'da Genelkurmay Başkanlığı'na gönderildi.

'KAPATMA BELGESİ'NDE İMZASI OLAN GENERAL, BALYOZ DAVASINDA SANIK OLARAK YER ALDI

15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklananlar arasında 'dosyada bir şey' deyip kapatılmasında etkili olduğu öne sürülen soruşturma komisyonunun iki üyesi de bulundu. Bu kişiler 'itirafçı' olunca, konu yeniden güncel hale geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyanın kapatıldığı iddiaları üzerine soruşturma başlattı. Bu kapsamda, iddiaları içeren flash belleği dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ'a 5 Ocak 2007'de teslim eden, daha sonra da CHP Milletvekili seçilen Tuncay Özkan'ın 'tanık' olarak bilgisine başvurdu. 'Kapatma belgesi'nde imzaları bulunan Korgeneral Korcan Polatsü, Balyoz Davası sanıkları arasında yer almıştı. Akın Öztürk ise darbenin lideri olduğu iddianamede yar aldı.

AKIN ÖZTÜRK: YAPILAN SORUŞTURMAYA DAHİL OLMADIM

Belgede imzası bulunan Korgeneral Korcan Pulatsü, 'soruşturmayı kapatma' iddiasıyla ilgili konuşmak istemediğini söyledi. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu da, değerlendirdikten sonra konuşup konuşmayacağına karar vereceğini bildirdi. 9 Şubat 2009 tarihli belgede imzası bulunan Akın Öztürk ise avukatı Hicabi Durmuş aracılığıyla, "Ben 30 Ağustos 2008'de İstihbarat Başkanlığı'na atandım. Yapılan ilk soruşturmaya dahil olmadım" dedi. Gelişmeleri yakından izleyen emekli bir komutan da “Fethullahçılar personel, istihbarat ve adli müşavirlikleri ele geçirmişti. Onlar nasıl istiyorsa öyle rapor çıkıyordu. Konunun derinlemesine incelenmesi gerekirdi. Bu yapılmadı. Nihayet, soruşturma heyetinde bulunanlar da iddiaların bir bölümünü araştırmadıklarını, diğer iddiaların ise gerçek dışı olduğunu söyleyip örgütün üzerine gitmediler” dedi.