Eşme Kışladağ’da henüz işletme ruhsatı bile olmayan altın madeni ile ilgili olarak açıklama yapan Tüprag yöneticilerinin "Maden

MUZAFFER KORAY UŞAK / Eşme Kışladağ’da henüz işletme ruhsatı bile olmayan altın madeni ile ilgili olarak açıklama yapan Tüprag yöneticilerinin "Maden için gereken bütün izinlerin alındığı'' açıklamasının gerçekleri yansıtmadığı belirtildi.

Madene karşı çıkan İnayköy sakinlerinin avukatları Tahsin Köse, Bülent Çekinmez ve Ayşe Aygün, Uşak Valiliği’nin tesisin henüz işletme aşamasına gelmediğini, işyeri açma ve çalışma izni ve ruhsatı ile ilgili bir başvurunun olmadığını açıkladığını söylediler.

Kanadalı Eldorado Gold firmasının Türkiye temsilcisi Tüprag’ın Halkla İlişkiler Müdürü Mehmet Yılmaz önceki gün yaptığı açıklamada altın üretiminde son aşamaya geldiklerini ve maden için gerekli tüm yazsal izinlerin alındığını belirterek, ilk altının en geç 2006 yılının ilk aylarında döküleceğini söylemişti.

Bu açıklamanın gerçeği yansıtmadığını ve kamuoyunu yanıltmayı hedeflediğini belirten avukatlar Köse, Çekinmez ve Aygün, bu yanıltıcı açıklamayı kamuoyuna yansıtan kişi ve kuruluşlara da sitem ederek, şu açıklamada bulundular:

"Her ne kadar Tüprag şirketi kadar ilginizi çekmiyor isek de; bir kez daha yöresinin toprağına, havasına, suyuna ve yollarına sahip çıkanlar adına sizlere sesleniyoruz.

Şundan eminiz ki bu mücadele tarihimiz yazılırken kuşkusuz onurlu insanların mücadelesi olarak yazılacaktır. Sizin kulaklarınızı tıkadığınız, görmezden geldiğiniz bu insanlar gerçekte sizlerin de geleceğine sahip çıkıyor.

SİYANÜRÜ NASIL TEMİZLEYECEĞİZ
İşte Uşak Valiliği’nin son açıklaması: 'Tesis henüz işletme aşamasına gelmediğinden, işyeri açma ve çalışma izni ve ruhsatı ile ilgili bir müracaatta da bulunulmamıştır..'Tüprag sizleri yanıltıyor.Kamuoyunu yanıltıyor. Gerçek işte budur. Henüz temel izinleri bile yokken sizlere 'gerekli her türlü iznin alındığını' söylüyorlar."

Şirket Müdür Yılmaz'ın yıl sonuna kadar 100 milyon dolar yatırım yapacakları açıklaması na da yanıt veren avukatlar, "Soruyoruz: Siyanürü temizlemek için biz ne kadar harcayacağız? Yılmaz, şu an 386 kişinin çalı ştığı altın madeninde bu rakamın 17 yıl için 400 ile sabitleneceğini belirtti. Demek ki akciğ er kanserinden ölme riski fazlalaşan 400 kişi olacak. 400 kişinin yaşamını tehlikeye atmanın bedeli nedir? Projenin kamu yararına olacak net faydası: 86.811.472 ABD Doları. Gerçek zarar: Tehlikeye atılan insan yaşamı, temizlenemez çevre, kirlenen yer altı suları, karartılmış gelecek, talan edilen doğal zenginlikler... Bilirkişi raporu 'kabul edilemez' diyor, biz de kabul etmiyoruz. Bu yaşama sahip çıkma mücadelesidir. Bu geleceğe sahip çıkma mücadelesidir. Şimdi 303 kişi yeniden hukuka başvuruyor. Şirkete su taşımak için derelerin, meraların,köy ve kadastro yollarının kullanımına izin verilmesine hayır demek için. Bir kez daha topraklarına sahip çıkmak için'' dedi.

BİLİRKİŞİ RAPORU
Manisa'da görülen davada verilen bilirkişi raporunda şöyle deniliyor:

1-Yer altı su kaynaklarında azalma ve kuruma bekleniyor.
2-Çevrenin korunmasına yönelik alınması gereken önlemler bakımından yeterli ve açık değildir.
3-Altın zenginleştirme işleminde kullanılacak siyanür çok zehirlidir.
4-Altın madeninde çalışanların diğerlerine göre akciğer kanserinden ölme riski çok daha yüksektir.
5-En büyük eksiklik işletme sonrasında oluşacak açık ocak gölünün yaratacağı çevresel riski en aza indirmeye yönelik nihai kapanış programının olmayı şıdır. Arazinin çevrelenerek ocağın işletilmiş bırakılması kabul edilemez.