Başbakan Erdoğan'ın İspanya'da yaptığı açıklamadan sonra yine ülkenin birinci gündem maddesi olan türbanın, "asıl gündemi kapatma" yaklaşımı olduğu belirtildi. Muhalefet göz boyamak yerine bütünlüklü bir çözüm önerisi getirilmesinin altını çiziyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İspanya . gezisi sırasında "türban siyasi simge de olsa yasaklanmamak" açıklamasından sonra değişen Ankara gündemi sıcaklığını koruyor. MHP'nin türbanın serbest bırakılması için anayasa değişikliği önermesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, AKP'nin türbanla ilgili girişimlerini eleştirip kapatma davası açılabileceğini ima etmesi tartışmaları alevlendirdi. Konuyla ilgili ÖDP, EMEP, SHP, DSP ve DTP temsilcileri de türban sorununu ve söz konusu açıklamayı değerlendirdi.

ÖDP Başkan Yardımcısı Alper Taş, türbanın, temel hak ve özgürlükler konusunda asıl yapılması gerekenleri örten bir yaklaşımla ele alındığını belirtti. Taş, "Üniversitelerde her türlü kılık kıyafet serbest olmalı. Üniversitelerde geçmişte çok değişik yasaklarla karşılaşıldı. Kılık kıyafet özgürlüğü kısıtlandı. Kamu hizmeti verenler açısından ise herhangi bir dini simgenin kullanılmasının doğru olmadığını düşünüyoruz. Dini simgeler hizmeti alanlar açısından bir ayrım yaratır" dedi. Alper Taş, türban, Kürt ve Alevi sorunlarının çözümleri konusunda hükümetin yetersiz olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "AKP hükümeti temel sorunları çözüyor gibi görünerek, gündemin üstünü örtüyor. Sorunların muhatapları ile görüşmekten kaçınarak çeşitli konularda parça parça çıkışlar yapıyor ama genel bir çözüm üretmiyor. Göz boyamak yerine bütünlüklü bir çözümün zorunlu olduğunu düşünüyoruz."

EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel de "Yargıtay Başsavcısı Cumhuriyet ilkelerini savunmakla yükümlü. Türban sorununu da bu çerçevede değerlendiriyor. Yaptığı çıkış şaşırtıcı değil. Bu arada AKP'nin uyguladığı taktiklerin gündemi kilidemesine izin vermemek gerekiyor. Demokrasi sorunu tek başına türban sorunu olarak algılanamaz" açıklamasını yaptı.

TOPLUMSAL MUTABAKAT GEREKİYOR
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da türban konusunda toplumsal mutabakat sağlanması gerektiğini belirterek, "Türban ile ilgili tüm açıklamaları değerlendirirsek, Başbakan'ın kurumsal mutabakat fikrinden vazgeçtiğini söyleyebiliriz. Türban sorunu yeni bir anayasa yaparak ya da mevcut Anayasa'ya yeni bir madde ekleyerek çözülemez" dedi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ise, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Yalçınkaya, son derece duyarlı bir şekilde yaklaşan tehlikeye de dikkat çekiyor. Son derece yerinde bir açıklama" dedi.

DTP Eşbaşkanı Emine Ayna, türban konusunun anayasal bir sorun teşkil etmediğini belirterek "Türban sorunu mevcut yasalarla çözülebilir. Türkiye'de Alevilerin, Hıristiyanların sorunları çözüm bekliyor. Türkiye çok kültürlü ve dinli bir yapıya sahip ancak anayasa teklik üzerine yazılmış. AKP isteseydi türban sorununu elli kez çözerdi. Seçimler yaklaştıkça gündeme getiriyor. İnsanların dini duygularını kullanarak politika yapıyorlar" dedi.

TUNA ARIGÜÇ ANKARA

* * *
'Karmaşa yaratır'
ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, türban sorunun çözümü için 'kamu hizmeti alan' ile 'kamu hizmeti veren' ayrımına gidilmesini istedi. Türban tartışmalarına ilişkin yazılı açıklama yapan Uras, başörtüsü tartışmasının gerilimi artıracak şekilde gündeme getirildiğini belirtti. Uras, "Çözüm olarak önerilen, AKP-MHP çoğunluğuna dayalı anayasa değişikliği kurumsal, siyasal ve gündelik hayatta karmaşa yaratmaya adaydır" dedi. Yargıtay Başsavcısı'nın yaptığı açıklamanın gerilimi arttırdığını kaydeden Uras, "Parti kapatma tehdidiyle siyasi partilerin görüşlerini açıklamalarının önüne engel koymak demokrasi ile bağdaşmaz"dedi.