Google Play Store
App Store

TYBD başkanı Prof. Dr. Cinel, Sağlık Bakanlığı'nın yüzde 71.3 olarak açıkladığı yoğun bakım doluluk oranının aslında yüzde 100 doluluğu ifade ettiğini söyledi.

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Cinel, yoğun bakım üniteleri için ‘kırmızı alarm’ verdi

Türk Yoğun Bakım Derneği (TYBD) Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, “Yüzde 70-75 doluluk demek, aslında yüzde 100’ü dolu demektir. Diğer hastaların yoğun bakıma ulaşmaları, Covid hastalarının fazlalığı nedeniyle süre açısından gecikiyorsa, ortada bir kırmızı alarm durumu söz konusu. O yüzden herkes bir adım geri çekilsin.” dedi.

Sözcü gazetesinden Mert Öz'ün haberine göre, Cinel, “Tıbbi sağlık hizmetini sunarken, sizin servislerinizde 400 hasta yatıyorsa bunların çoğunluğu zaten yoğun bakıma girecektir. Çünkü Covid’le ilişkili yatanlar olduğu kadar Covid dışı hastalar da var. Hastalığı ağır geçirenler yoğun bakıma giriyor. Orta geçirip hastalığı ilerleyenler de yoğun bakıma giriyor. Covid dışı hastalar için yoğun bakım yataklarının yüzde 20’sinin boş olması lazım. Yoğun bakım gereksinimi olan hastanın yoğun bakıma gir süresi önemlidir. Servislerden yaklaşık 10 dakikada karar verildikten sonra 15 dakikada yoğun bakım yatağına hastalar çekilebilmelidir. Budur tıbbi kalite. Aslında yoğun bakımlar dolu. Bunu şu örnekle açıklayayım: Bir araba çok hızlı giderken kaza yaptı dediğimiz zaman, siz bu arabanın 180 ile gittiğini düşünebilirsiniz. Arabanın kadranı 300 gösteriyor olabilir. Bu demek değildir ki tam hızla gidiyordu, 300’ü gördü. 180-200’dür zaten maksimumu.” açıklamasını yaptı.

"KIRMIZI ALARM SÖZ KONUSU"

Cinel, "Covid-19 olmayan hastaların yoğun bakımlarda yaşadığı sıkıntılara değinen Cinel, “Covid olmayan hastaların yoğun bakım ihtiyacını da karşılamak zorundayız. Trafik kazaları, beyin kanamaları, kalp krizleri geçirenler yoğun bakıma ulaşması gereken hasta grubudur. Yoğun bakıma ulaşmaları Covid hastalarının fazlalığı nedeniyle eğer süre açısından gecikiyorsa, ortada bir kırmızı alarm durumu söz konusu. O yüzden herkes bir adım geri çekilsin. Hareketliliği azaltın. Sosyalleşmeyi bir süre askıya alın” diye konuştu.

Covid-19 hastalığının tıbbi tedavisinin yanı sıra organizasyonel tedavisinin önemine vurgu yapan Cinel, “Kısıtlamaların zamanında, etkin bir şekilde alınması bir yana, bu kararlar alındıktan sonra yansımaların 15 gün sonra görüleceği bilinmeli, ona göre davranılmalıdır. Önümüzdeki 10 günü nasıl geçireceğiz bu çok önemli. Ağır hasta sayısı her geçen gün artmaktadır. Vatandaşların kendi sosyal izolasyonlarını gerçekleştirmeleri gerekir. Kısıtlılık varken apartmanda ikinci kattaki kişinin, beşinci kattaki kişinin evine akşam yemeğine gitmesi hiçbir şekilde kabul edilemez bir durum. Hastalık çok yayıldı ve asemptomatik taşıyıcılar, bilmeden bulaştırıyorlar. Kendileri hafif geçirse de başkaları ağır geçirebilir. Yüzde 10-15 kadarı şiddetli geçirerek yoğun bakımlara düşüyor. Ağır hasta sayımız her geçen gün artıyor” değerlendirmesini yaptı.

Cinel, “Ağır hasta sayısı her geçen gün artıyorsa diken üstünde olduğumuz günleri yaşamamız lazım” uyarısında bulunan Cinel, “Bize bir şey olduğunda, yakınımıza bir şey olduğunda yoğun bakımda yer bulmamız sorun. Normalde 1 saatte yoğun bakıma ulaşılıyorken şimdi 6 saatte ulaşılıyor. Yoğun bakıma ulaşma saatleri altın saatlerdir. Erken müdahale yoğun bakımda hayat kurtarır. Erken müdahale için yoğun bakıma erken girebilmek lazım” ifadelerini kullandı.

Cinel, yoğun bakımlardaki en önemli unsurun sağlık personeli olduğunu belirtti. Yoğun bakım hemşiresinin uzun yıllarda yetiştiğini, tecrübenin çok önemli olduğunu, herhangi bir sağlık personelinin sorumluluk alamayacağını, sadece yetiştirilmiş personelin hizmet verebileceğini kaydederek, tecrübeli personellerin de karantinaya alınmaları nedeniyle her geçen gün sayılarının azaldığını söyledi.

Cinel, şöyle devam etti:

Ünitede 6 kişi görevliyken 3-4 kişi gidiyor. Sağlık personeli de hastalanabiliyor. Onları korusanız bile eşleri çocukları hastalanınca karantinaya giriyorlar. İş gücü kaybı, sağlık personellerinde olmaması gerekiyor. Pandemi çok yayıldığı için sağlık personelindeki iş gücü kaybı, geride kalan sağlık personelinin üzerine yük bindiriyor. Yetişmiş insan gücü çok önemli. Bu farklı bir şey. Bir cildiye, göz doktoru pandemi süresince farklı yerlerde çalışabilir.

Filyasyon ekibinde, servislerde çalışabilir. Ama bu hekimlerin yoğun bakımda çalışıp taşın altına elini koyma şansları yoktur. Yoğun bakım sağlık çalışanlarının üstüne ekstra bir yük getirebilirler. Buradaki hastalara uygulanan tedavide yanlışa yer yoktur. Taşın altına elini koyacak sağlık personelinin vereceği destek maalesef yoğun bakım dışı alanlardır. İstediğiniz kadar yoğun bakım yatağını artırın, elemanı yetiştirme şansınız yok. Bu yüzden yoğun bakımlardaki sorun ancak sahada çözülebilir.

Yoğun bakım personelinin üstüne anormal yük binmiş durumda. Bu yük yukarıda bir yerde. Aşağı çekmemiz lazım. Covid olmayan yoğun bakım hastasını, Covid hastalarının boşalttığı yoğun bakımlara yatıramazsınız"