Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Almanya’daki Türkiyeli seçmenlerin tercihlerine yönelik sözleri ülkede tepki topladı. Almanya’daki Türkiye kökenli vekiller, Erdoğan’ın sözlerini ve Almanya’nın tavrını BirGün’e yorumladı

Türkiye bitti, Almanya’daki seçmeni kutuplaştırmaya çalışıyor

ERK ACARER / erkacarer@birgun.net
@eacarer

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Eylül’de Almanya’da yapılacak olan genel seçimler için de kampanya çalışmalarına başladı! Önceki gün İstanbul’da Hamidiye Camii’nde kıldığı cuma namazının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Almanya’da Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU), Sosyal Demokratlar (SPD) ve Yeşiller partilerine oy verilmemesini tembihledi.

Erdoğan’ın ifadeleri, Alman medyasında yankı bulurken, açıklamalar birbiri ardına geldi. Almanya Dışişleri Bakanı SPD’li Sigmar Gabriel, “Erdoğan tutumuyla Almanya’daki insanları birbirine karşı kışkırtmak istediğini gösteriyor” derken, parlamentoda görev yapan Türk kökenli milletvekilleri de Erdoğan’ı sert ifadelerle eleştirdi. Türkiye’de havuz medyası tarafından, uzun zamandır hedef gösterilen, AKP siyasetçileri ve Erdoğan tarafından da ‘Türk ve Türkiye düşmanı’ olarak lanse edilen Türkiye kökenli vekiller konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gazetemize konuşan Die Linke (Sol Parti) vekilleri Sevim Dağdelen ve Hakan Taş sert açıklamalar yaptı. Ulaştığımız Türkiye kökenli, bir başka milletvekili CDU’lu Cemile Giosouf da, “Almanya’da seçim özgürlüğümüz var” dedi.

İkiyüzlü siyaset ve müdahale

Sol Parti Vekili Sevim Dağdelen, AKP’nin, Almanya’ya müdahalesinin yeni olmadığını şu sözlerle belirtti: “AKP çok uzun bir süreden bu yana, 2006-2007 yılından itibaren yurtdışında yaşayan Türkiye vatandaşlarını kemikleştirmek için çaba harcıyor zaten. DTİP, UTD ve Turan Dernekleri gibi Neo-Osmanlıcı yapılar aracılığıyla kurumsal olarak bir çalışma yürütülüyor. Ayrıca AKP’li Remzi Aru eliyle kurulan; Alman Demokratlar Birliği (ADD) gibi partiler var.”

Dağdelen, “Erdoğan, unutmuş olacak ki sözlerinde Sol Parti’ye değinmedi ama öncelikli hedefleri arasında partimiz de var” diyerek devam etti: “Önümüzdeki günlerde ve seçim yaklaştıkça hem kendi ağzıyla hem de sözünü ettiğim kurumlar aracılığıyla bizi hedefe koyacaktır.”

Dağdelen; “AKP, Almanya’daki, yabancı düşmanı, sağcı Almanya için Alternatif (AFD) ile benzerlik gösteren bir yapı. Almanya’daki sözünü ettiğim AKP’ye yakın kuruluşlarla AFD birbirlerini referans alır” açıklaması yaptı. Dağdelen; bir başka önemli konuya da “Aslında büyük bir ikiyüzlülük devam ediyor” sözleriyle değindi: “Hem Almanya Başbakanı Angela Merkel hem de Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel Erdoğan’a tepki gösteriyor. Erdoğan da öfke dolu açıklamalarını sürdürüyor. Her iki taraf da birbirine sataşarak kitlelerini kemikleştiriyor. Aslında birbirlerini kullanıyorlar. Arka tarafta anlaşmalar devam ediyor. Ekonomik, ticari, istihbari ilişkiler sürüyor.”

Sol Parti Vekili Dağdelen; “AKP ve Erdoğan, bizleri Türkiye’nin iç işlerine karışmakla suçluyor oysa kendileri bir başka ülkedeki kitleleri kışkırtmaya çalışıyor” sözleriyle devam etti: “Bizler Almanya vekilleriyiz. Anlaşılmayan şu; elbette, Türkiye’de fikir birliği içinde olduğumuz partiler var. Ancak Türkiye’nin iç işlerine müdahale edemeyiz. Bu zaten benim karşı olduğum bir tutum. Çalışmalarım daha çok İslamist terörizm hakkında. Alman hükümetine de uyarılarım bu noktada. ‘Kirli işbirliklerinden uzak durun’ diyoruz. Erdoğan’ın doğrudan bir başka ülkeye müdahalesi ise anlaşılır gibi değil.”

‘Bizi de hedef gösteriyorlar’

Sol Parti Milletvekili Hakan Taş da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları, “Bir başka ülkenin iç işlerine direk müdahale” olarak değerlendirirken, “Tam anlamıyla diplomatik nezaketten uzak bir rezillik” ifadelerini kullandı. Taş özetle şunları söyledi: “Erdoğan, artık bir başka ülkenin vekillerini de hedef göstermekle kalmıyor, iç işlerine de müdahalede bulunuyor. Eyalet Meclisi’nde de sıkça dile getirdiğimiz gibi, Erdoğan hükümetini bir an önce yeniden demokratik adımlar atmaya davet ediyoruz. Bu şekilde devam ettiği takdirde Almanya ile Türkiye arasındaki bütün ortaklıkların bitirilmesini ve Avrupa Birliği (AB) ile anlaşmaların askıya alınmasını talep ediyoruz. Türkiye’deki muhalefeti güçlendirmek önemli. Bunları dile getirmekte bir sakınca görmüyoruz.”

Taş; Erdoğan’ın Almanya kamuoyuna müdahalesinin ‘solun gücünü’ kırmaya çalışmak anlamı taşıdığını belirtirken Sol Parti’nin Erdoğan’ın sözlerine göre tutum değişikliğine gitmeyeceğini, konsolide edilmeye çalışan seçmene göre tavır almayacağını da sözlerine ekledi.

Taş, Türkiye’de sık sık hedef gösterilmelerinden de şöyle söz etti: “Sol Parti, Erdoğan hükümetine haklı ve sert eleştirilerde bulunuyor. Bunun sonucu olarak sık sık hedef gösteriliyoruz. Güvenlik birimleri tarafından Türkiye’ye gitmemiz önerilmiyor. Türkiye’ye gittiğimizde de baskıyla karşılaşıyoruz. Son olarak tutuklu HDP Vekili Figen Yüksekdağ’ın duruşması için gittiğimiz Ankara’da mahkeme salonuna alınmadık.”

***

‘Bu çağrı ters tepecektir’

Ulaştığımız Türkiye kökenli, bir başka milletvekili CDU’lu Cemile Giosouf da, “Almanya’da seçim özgürlüğümüz var” derken şu sözleri kullandı: “CDU, SPD, Yeşillere vermesinler... Cumhurbaşkanı’na sormak lazım, ‘kime versinler, AFD’ye mi versinler?’ Bizim seçim özgürlüğümüz var. Artık Almanya’da yaşayan Türk asıllılar kendilerini siyasi oyunlar için kullandırmak istemiyorlar. Belki de bu çağrı ters tepecektir.”