Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'ne geçici üye olmak uğruna adı duyulmamış ülkelerin borcunu ödüyor, liderlerini ağırlıyor, elçilik açıyor, hediye gönderiyor. Önümüzdeki hafta yapılacak….

Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan beş üyeliği için 16 Ekim’de Genel Kurul’da yapılacak seçimler için çalışmalarını hızlandırdı. Dışişleri Bakanı Babacan New York’a gidecek. BM Güvenlik Konseyi"ne 2009-2010 döneminde 5 yeni geçici üye seçilecek. Seçimlere Avrupa grubundan katılacak olan Türkiye, Avrupa ülkelerine ayrılan iki üyelikten biri için Avusturya ve İzlanda ile yarışacak. Üç adaydan ikisinin seçileceği üyelik için, genel kurulda üçte iki çoğunluk olan 128 sayısına ulaşılması gerekiyor.

Türkiye, daha doğrusu AKP hükümeti uzun bir süredir BM Güvenlik Konseyi üyeliğini hedefliyor. AKP,  128 oyu toplamak için ülke içinde yürüttüğü seçim stratejisinin bir benzerini dışarıda uygulamaya koydu.Türkiye BM Güvenlik Konseyi"ne geçici üye olmak uğruna adı sanı duyulmamış ülkelerin borcunu ödüyor, liderlerini ağırlıyor, elçilik açıyor, hediye gönderiyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan New York’ta geçen haftalarda yapılan BM’nin 63. Genel Kurul toplantısında Türkiye’nin üyeliği için yoğun lobi çalışmalarında bulunmuş, irili ufaklı onlarca Afrika ülkeleri temsilcileriyle bir araya gelmişti. BM Genel Kurulu’na katılmak için gidilen ABD’de birçok üçüncü dünya lideri ve sivil toplum önderi ile buluşmuşlardı. Bu görüşmeler içeriye “aktif diplomasi”, “başarılı dış temaslar” olarak yansıtılmıştı. 10 günden fazla zaman süren bu diplomasi trafiğindeki asıl amaç geçici üyelikti.

New York’ta özellikle Afrika ülkeleriyle yakından temasa geçilmiş, onlarca ülke temsilcisiyle görüşülmüştü. Bu diplomasi trafiğinin asıl amacı ise Afrika ülkelerin oy potansiyeliydi. Bu potansiyel için Afrika’nın sorunları üzerine İstanbul’da toplantılar düzenlenmiş, tüm dünyaca dışlanan ve savaş suçlusu olarak ilan edilen diktatörlerle buluşmuşlardı. İnsanlık suçu işlemekle suçlanan Sudan diktatörü Ömer El Beşir Türkiye’ye de ağırlanmış, Uganda diktatörü Robert Mugabe ile ise New York’ta aynı masada yemek yenmişti.

 

Lobİ İçİn Bütçe ayrIldI

Türkiye üyelik için gereken 128 oya ulaşabilmek için 50 milyon dolarlık bir bütçe ayırdı. Bu bütçenin 20 milyon doları BM’ye aidat borcu olduğu için oy kullanma haklarını kaybeden yoksul ülkelere verildi.

Lobi faaliyetleri bununla da kalmadı. 2006 ve 2007’de 57 ülke Dışişleri temsilcileri tarafından ziyaret edildi, o dönemde Afrika, Pasifik ve Karayip zirvelerine özel temsilciler gönderildi. Oy istendi. İKÖ Zirvesi’nde de Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi üyeliğinin önemi vurgulandı.

Dışişleri Bakanlığı ve hükümetin yoksul ülkelere yönelik kampanyası içinde, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı- TİKA’ da önemli rol oynuyor. Küçük ülkelere yapılan yardımların, o ülkelerin yönetimlerine yapılan "küçük jestlerin" bir bölümü TİKA üzerinden yapılıyor. Bu faaliyetler arasında liderlere "zırhlı, tam donanımlı makam otosu" almak da var.

 

Konseyİn önemİ

Güvenlik Konseyi geçici üyeliği Türkiye"nin BM"de yapacağı faaliyetleri açısından büyük

bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Üyelikle BM"nin ilgilendiği tüm konuları daha yakından takip edebilecek. Konsey üyelerini doğrudan bilgilendirecek. BM birçok uluslararası sorununun geldiği ve karara bağlandığı platform. Bu nedenle Türkiye açısından özellikle başta Kıbrıs olmak üzere bir çok dış sorunu gündeme geldiğinde üyeler daha iyi bilgilendirilecek. Üyelikle birlikte Ankara, herhangi bir karar mekanizmasında toplantı salonunun dışında değil de içinde yer alacak.

Güvenlik Konseyi kritik ve ağırlığı olan bir mercii. Buradaki üyeler herkesle iyi geçinmek zorunda. Bu da İran gibi ülkelere karşı yeri gelince sert pozisyon almayı, Arap-İsrail ve Rusya-Gürcistan meselelerinde kesin tavır sergilemeyi gerektiriyor. Böyle bir pozisyon Türkiye’nin son dönemde güttüğü “Ortadoğu’nun Arabulucusu” rolü ile çakışması bekleniyor. Türk Hükümeti’nin başarı hanesine yazılsa bile BM Güvenlik Konseyi üyeliği Türkiye’nin güttüğü denge politikasını sarsma tehlikesi barındırıyor.Uzmanlar, yeterli oy desteğinin sağlanması konusunda umutlu ancak temkinli görülüyor.

İBRAHİM VARLI

 

***

Yarım asırlık özlem

Güvenlİk Konseyi BM’nin karar mekanizması. 5’i daimi olmak üzere 15 üyeden oluşuyor. Geçici üyeliğe seçilmek için BM’ye üye 192 ülkeden 128 üyenin oyu gerekiyor.

Türkiye, BM Güvenlik Konseyi"nde daha önce toplamda beş yıl geçici üyelik yaptı. Ankara, 1951-1952, 1954-1955 dönemleri ve 1961"de bir yıl bu görevi yürüttü. O dönemden sonra, yani 47 yıldır bir daha seçilmeyi başaramadı. Bunda son 34 yıldır Türkiye’nin önüne konan en büyük ve neredeyse tek engel Kıbrıs. Kıbrıs yüzünden Türkiye işgalci bir ülke görünümünde. Bu hâlâ değişmiş değil. Dolayısıyla 17 Ekim’de yapılacak seçimlerde Kıbrıs sorunu yüzünden yine hezimete uğrayabilir. Türkiye, iç sorunlar sebebiyle de adaylığını üç defa geri çekti.

Güvenlik Konseyi; veto hakkı olan beş daimi üye ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile 10 geçici üyeden oluşuyor. Konsey"in karar verebilmesi için 5 daimi üyenin yanı sıra en az 4 geçici üyenin de oy vermesi gerekiyor. Daimi üyelerden birisi veto hakkını kullanırsa karar alınamıyor. Konsey"e, Asya, Afrika ile Latin Amerika ve Karayipler"den 1"er, Avrupa bölgesinden de 2 ülke seçilecek. Afrika bölgesinden bu yıl sonunda görevi sona erecek Güney Afrika Cumhuriyeti’nin yerine bölge ülkeleri tek aday olarak Uganda"yı gösterdiler. Latin Amerika ve Karayipler bölgesinden ise görevini tamamlayacak Panama"nın yerine yine tek aday olarak Meksika gösterilmiş durumda.

Asya bölgesinden Endonezya"dan boşalacak tek kişilik koltuk için İran ve Japonya yarışacak. Batı Avrupa bölgesinden ise bu yıl sonunda görevlerini tamamlayacak Belçika ve İtalya"nın koltuklarını alabilmek için Türkiye, İzlanda ve Avusturya yarışıyor.

Konsey"in diğer 5 geçici üyesi ise Libya, Burkina Faso, Kosta Rika, Vietnam ve Hırvatistan 1 yıl daha görevlerini sürdürecekler. 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi geçici üyelerin seçimi için 192 üyeli BM Genel Kurulu"nda 16 Ekim"de günü oylama yapılacak.