Carlotta GallÇeviri: Fatih Kıyman Amerika’nın itirazlarına ve yaptırım tehditlerine rağmen, Rusya’nın ileri teknolojili karadan-havaya füze sistemi Türkiye’ye teslim ediliyor. Bu hamlenin ülkenin NATO müttefiki konumunu sınayacağına şüphe yok. S-400 isimli füze sistemi yaklaşan uçakları ve diğer hedefleri tespit edebilen bir radar sistemini de içeriyor. ABD, Türkiye’nin silahları almasına ısrarla karşı çıktı. Türkiye’nin hamlesi Washington’ı çeşitli […]

Türkiye S-400’leri teslim alıyor
Carlotta Gall
Çeviri: Fatih Kıyman

Amerika’nın itirazlarına ve yaptırım tehditlerine rağmen, Rusya’nın ileri teknolojili karadan-havaya füze sistemi Türkiye’ye teslim ediliyor. Bu hamlenin ülkenin NATO müttefiki konumunu sınayacağına şüphe yok.

S-400 isimli füze sistemi yaklaşan uçakları ve diğer hedefleri tespit edebilen bir radar sistemini de içeriyor. ABD, Türkiye’nin silahları almasına ısrarla karşı çıktı. Türkiye’nin hamlesi Washington’ı çeşitli sebeplerden ciddi anlamda rahatsız ediyor.

Bir NATO üyesinin topraklarına Rus teknolojisi yerleştirilmiş olacak – üstelik Suriye’de yapılan hava operasyonları, bu ülke toprakları üzerinden planlanmıştı. Amerikalıların korktuğu şu; sistemi kurması gereken Rus mühendisler, Türkiye’nin teçhizatı içinde bulunan Amerikan jetleri hakkında birçok şey öğrenme şansına sahip olacak.

İncirlik üssünde nükleer silah depolanıyor

Fakat problem daha da derine iniyor. Türkiye’yle ayrı düşüldüğü takdirde, bölgedeki Amerikan kuvvetleri için büyük önem arz eden İncirlik üssünün geleceği de tehlikeye girecek. Amerikalı yetkililer kamuoyu önünde asla telaffuz etmese de, bu üs Soğuk Savaş günlerinden beri Amerikalıların taktiksel nükleer silahlar depoladığı bir yer. Pentagon’un strateji uzmanlarına göre, S-400 anlaşması Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in NATO’yu bölme planının bir parçası. İttifakın geleceği sorulduğunda Amerikalı yetkililerin huzursuz olduğu açık. Keza bir yandan Rus yapımı savunma silahları kullanan Türkiye’nin, nasıl aktif bir NATO üyesi olarak kalabileceği sorulduğunda da huzursuzlanıyorlar.

Brüksel’deki Alman Marshall Fonu direktörü Ian Lesser, “Bu konunun siyasi sonuçları çok ciddi olacak, çünkü teslimatın gerçekleşmesi Türkiye’nin Batı-dışı alternatiflere sürüklendiğinin teyidi olacak,” diyor. “NATO içinde büyük endişeler ve olumsuz hisler hüküm sürecek – ittifak içine Türkiye’ye dair fikirler olumsuzlaşacak.” Avrupa ve Asya arasında stratejik bir konuma sahip olan ve Karadeniz kıyısını Rusya ile paylaşan Türkiye, tarih boyunca hem NATO için önemli bir koz, hem de zor bir üye oldu.

Ankara çift taraflı oynuyor

Türkiye’nin bir ayağı Ortadoğu’daki krizlerde ve bir ayağı Avrupa’da. Fakat çıkarları, aslen Sovyetlerle mücadele için kurulan Batı Avrupa ittifakıyla zaman zaman çelişiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, Doğu-Batı geriliminde gitgide çift taraflı oynamaya başladı.  Suriye krizi patlak verdiğinde NATO Amerikan malı Patriot füze sistemini Türkiye topraklarına yerleştirdi. Fakat Erdoğan ülkesinin kendi uzun menzilli füze sistemine ihtiyacı olduğunu tekrar tekrar dile getirdi.

Türkiye kendi Patriot sistemini edinmeyi yıllar boyu denedi, fakat Washington ile yaptığı görüşmelerden bir anlaşma çıkmadı. Geçen ayki G2o toplantısında Donald Trump’ın söylediklerine göre, gelinen nokta Obama yönetiminin suçuydu. Trump, “Karmakarışık bir durum,” dedi. “Dürüst olmak gerekirse, aslında Erdoğan’ın suçu da değil.”

Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rus sisteminin ilk parçalarını taşıyan uçakların ülkeye gelişini duyururken bile yineledi; Türkiye Amerikan sistemini de almak istiyordu. TRT televizyonuna verdiği demeçte “Patriot sistemini satın almaya çalışıyoruz ve kurumlarımız bunun için yoğun çalışma yürütüyorlar,” dedi. 

İstanbul’daki Altınbaş Üniversitesi’nde görev yapan uluslararası ilişkiler profesörü Ahmet Han’ın söylediğine göre, Türkiye’nin savunma sistemindeki boşluğu doldurması gerekiyor, fakat S-400’leri almasıyla yaşanacak ‘politik-askeri gelişmeler Türkiye açısından güvenlik zafiyeti yaratabilir. Teslimat şimdiden bir hassasiyet yarattı, çünkü Türkiye’nin NATO ilişkilerine zarar verdi.” Han, “kamyonlara yerleştirilen radarlar, komuta noktaları, füzeler ve bataryalar içeren sistem tüm NATO operasyonları için ekstra hassasiyet gerektirecek” diyor ve ekliyor, “Rusya’nın istediği de tam olarak bu.”

Türkiye’nin kendi savunma sistemine sahip olmak adına yüzünü Rusya’ya çevirmesi Putin için büyük başarı. İki ülke Suriye savaşı süresince ayrılığa düşmüştü çünkü Kremlin, Esad hükümetini desteklerken, Türkiye ise muhalifleri destekliyordu.

15 Temmuz, Rusya ile ilişkilerde dönüm noktası

Türkiye 2015 yılında Güney sınırında uçan bir Rus jetini düşürdü. Bir yıl sonra Türkiyeli bir polis “Suriye’yi unutma” diye bağırdı, ateş etti ve Rusya büyükelçisini Ankara’da bir sanat galerisinde öldürdü. İki ülke Suriye’de hala zıt politika izliyor fakat doğrudan karşı karşıya gelmekten kaçınıyor. Rusya, İran ve Türkiye arasında yürütülen barış görüşmelerinde yakın işbirliği yapıyorlar.  S-400 teslimatı aynı zamanda Pazartesi günü yapılacak kutlamaların hemen öncesine denk geliyor. Erdoğan’a karşı yapılan darbe girişiminin yıldönümü. International Crisis Group’ direktörü Diba Nigar, darbe girişiminin Rusya-Türkiye ilişkileri açısından dönüm noktası niteliğinde olduğunu söylüyor.

Libya da denklemin içinde yer alıyor

Nigar’ın söylediğine göre “Birçok Türk, NATO’nun Türkiye’nin yanında yer almadığını, darbe esnasında Batı’nın sessiz kaldığını, fakat desteğin Moskova’dan geldiğini düşünüyor.” Füze sisteminin teslimatı, Rusya’nın Ortadoğu’da gitgide sağlamlaşan etkisini de güçlendiriyor. Rusya’nın Suriye’deki keskin müdahalesi bölgedeki üstünlüğünü güvenceye aldı. Rusya’nın desteğinden faydalanan diğer bir aktör de Libyalı komutan Halife Hefter. Trump yönetimiyle karşı karşıya gelen İran’ı destekleyen Rusya, Tahran’ın dostluğunu kazandı. Bir yandan da Amerika’ya yakın Arap krallıklarıyla ticari, askeri ve diplomatik ilişkilerini geliştiriyor. 2013 yılındaki Mısır darbesinden bu yana önemli bir Amerikan müttefiki olan Kahire’ye de savaş uçağı, helikopter ve füze satıyor.  Erdoğan Amerika’nın uyarılarına ve gündeme gelen yaptırımların ülkesinin halihazırda zor günler geçiren ekonomisine verebileceği zarara rağmen Rus sistemini alma yoluna gitti. Bu seneki yerel seçimlerde partisi acı bir yenilgiyle karşı karşıya kaldı ve bunun başlıca sebebi ekonomik durgunluk.

Geçen ay konuşan Erdoğan, alınan sistem dolayısıyla ilişkilerin daha da gerilmemesiyle ilgili olarak ABD’ye çağrıda bulundu, yaptırımların önüne geçmek için Trump ile görüş birliğine varacaklarını düşündüğünü söyledi.

“İyi düşünmeliler, çünkü Türkiye gibi bir ülkeyi kaybetmek kolay olmayacaktır” dedi. “Eğer dostsak, stratejik ortaksak, bu meseleyi aramızda halletmeliyiz.”

Geçen cuma konuşan bir NATO sözcüsü ise “Türkiye’nin S-400 sistemini satın alma kararının olası sonuçlarından dolayı endişeliyiz” dedi – çünkü S-400’lerin NATO ülkelerinin kullandığı sistemlerle uyumsuz olduğu düşünülüyor.  “Silahlı güçlerimizin uyumu, NATO’nun faaliyetleri ve operasyonu için elzemdir,” dedi ve kurumun protokolüne sadık kalarak ismini gizli tuttu. “Türkiye’nin müttefikleriyle uzun menzilli füze sistemleri ve savunma sistemleri geliştirmek üzere ilişkiler yürüttüğünü görmekten de memnunuz.”

Yaptırımların takvimi belirsiz

Rus savunma sisteminin ilk parçaları cuma günü Ankara’daki Akıncı Üssü’ne vardı. Sistemi kurmak için Rusyalı uzman ekibin de ülkeye geldiği detayı haberlerde yer buldu.

Rus yetkililer ise bu fırsatı değerlendirerek S-400 sisteminin yetkinliklerinden söz etti.

 Rus senatör Franz Klintsevich, “Türkiye büyük baskılara maruz kaldı ve buna rağmen ulusal güvenliğini önceledi,” dedi. Diğer yandan Patriot füzelerinin ise “ABD bayrağı taşıyan hiçbir hedefe kilitlenmeyeceğini” iddia etti, “bunu herkes biliyor” dedi.

 Klintsevich, “S-400 Türkiye’nin egemenliğini güvence altına alıyor” dedi. “Amerikalıların öfkelenmesine şaşırmamalı” diye ekledi.

Gelinen noktada Türkiye “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası” kapsamında yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Yasa itibariyle Rus savunma sanayii ile anlaşma yapan herhangi ülke ciddi yaptırımlara maruz bırakılabilir. Amerikalı yetkililer, Türkiye’nin sistemi topraklarına yerleştirir yerleştirmez yaptırımlarla karşı karşıya kalacağını dile getirdiler.

Yasa itibariyle Trump 12 yaptırımdan hangi beşinin yürürlüğe konacağını seçebiliyor. Erteleme ya da af çıkarma yetkisi ise yok; fakat yaptırımların ne zaman uygulanacağına dair bir takvim de yok.

Kaynak: The New York Times