Türkiye ve ABD ilişkileri 'örtbas edilemez bir kara kış' yaşıyor

17 ve 25 Aralık operasyonları ve Suriye politikaları nedeniyle Türkiye-ABD ilişkilerinin gerildiği tartışmalarına değinen Hürriyet’in Washington muhabiri Tolga Tanış, iki ülke arasındaki durumu ‘örtbas edilemez bir karakış’ olarak tanımladı.

Tanış, ‘ilk kez bu kadar dürüst konuştuklarını gördüm’ dediği Washington yönetiminin Türkiye’yi  ‘pragmatik değil ideolojik’ olarak tanımladığını belirtti ve “En kötüsü, kimse Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl toparlanacağını bilmiyor. ‘Bir şey olması gerek. Hatta birkaç gelişme birden olması gerek" diyorlar. Ama bunların ne olacağını kestiremiyorlar” diye yazdı.

Hafta boyunca Washington’daki temaslarından derlediği notlara Hürriyet’teki köşesinde yer veren Tanış, “Türk-Amerikan ilişkilerinin geçmişte benzerine az rastlanır bir biçimde nasıl kötüye gittiğini” aktardı. ABD’nin Türkiye’nin aksine Suriye’de uçuşa yasak bölge istemediği artık çekinmeden  söylediğini belirten Tanış, Türkiye'nin de ABD ile ilişkilerinde Fethullah Gülen'in iadesini gündemden çıkardığını öne sürdü.

Tanış ayrıca, 24 Nisan'da Türkiye'nin Gelibolu'da düzenleyeceği Çanakkale Savaşı'nın 100'üncü yıldönümü törenine ise Washington'dan kimsenin gitmeyeceğinin ancak onun yerine aynı gün Erivan'da düzenlenecek Ermeni soykırımı anma toplantısına bir heyet gönderileceğini açıkladı.

'SULTANAHMET SALDIRISI SONRASI TÜRKİYE'NİN TEHDİT ALGISI DEĞİŞEBİLİR'
Tolga Tanış, Suriye, IŞİD’le mücadele, ‘darbeyle’ suçlanan Fethullah Gülen’in iadesi ve yaklaşan genel seçimler gibi başlıklar altında ABD’nin Türkiye’ye bakışını şu ifadelerle özetledi:

Artık Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulmasını istemediklerini çekinmeden söylüyorlar. Bunun sonucu olarak, Washington'da kimse Türkiye'nin IŞİD'e karşı mücadelede üslerini açmasını da beklemiyor. ‘Esad gitmeli’ politikasında değişiklik yaptıklarını kabul etmiyorlar elbette. Ama başka bir fark, bu konunun da onlar için artık bir öncelik olmadığını söylemekten kaçınmıyorlar. Ve üstüne basa basa asıl meselelerinin IŞİD olduğunu vurguluyorlar.

Washington, Paris'teki Charlie Hebdo saldırısından tam bir gün önce 6 Ocak'ta Sultanahmet'te yaşanan IŞİD bağlantılı saldırının Türkiye'nin tehdit algısını değiştirebileceğini düşünüyor. Ve çarpıcı bir biçimde, bunu da itiraf ediyorlar. Biden'ın Kasım'daki Türkiye gezisinde bile Türkiye'nin IŞİD'i asıl tehdit olarak görmediğini söylüyorlar.

'ABD, GÜLEN YÜZÜNDEN KOMPLO TEORİLERİNE MALZEME OLABİLİR'


[18 Şubat'ta Washington'da bakanlar seviyesinde düzenlenecek olan şiddet içeren aşırılıkla mücadele konulu konferans hakkında]  içişleri Bakanı Efkan Ala Washington'a geldiğinde Fethullah Gülen konusunu açmaması beklenemez elbette. Ama başka bir ilginç ayrıntı. Amerikalılar, Eylül'de Birleşmiş Milletler toplantıları sırasında New York'ta gerçekleşen temaslardan beri Türklerin görüşmelerde Gülen'in iadesi konusunu gündeme getirmediklerini söylüyor. Mesela ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın kasımda İstanbul'da Erdoğan'la yaptığı toplantının görüşme notunda da Gülen konusunun yer almadığını teyit ettim.

Amerikalılar, tıpkı 90'ların sonunda PKK konusunda yaşanan tartışmadaki gibi Amerika'nın Gülen yüzünden Türk kamuoyunda komplo teorilerine malzeme olacağını da şimdiden öngörebiliyorlar. O dönem önde gelen bir Türk gazetesinin attığı bir manşet Yönetim'in halen hafızasında mesele. 'İşte kanıtı' lafının altında PKK'nın Amerikan silahı kullandığını gösteren bir fotoğraf. Önümüzdeki süreçte Gülen için de benzer suçlamalara maruz kalacaklarını düşünüyorlar. Ama işin çarpıcı boyutu Türk Hükümeti'nin aksine Gülen Hareketi'ni bir 'terör örgütü' olarak kabul etmediklerini de yine büyük bir açıklıkla dile getiriyorlar.

TÜRKİYE'NİN ÇANAKKALE TÖRENİ İÇİN BELİRLEDİĞİ TARİH 'TALİHSİZ'
1915 Olayları'na "soykırım" denilip denilmeyeceği meselesinde ise top tamamen Başkan'da. Asıl karar, 24 Nisan öncesi Başkan Obama tarafından verilecek. En önemlisi, 24 Nisan'da Türk Hükümeti'nin Gelibolu'da düzenleyeceği Çanakkale Savaşı'nın 100'üncü yıldönümü törenine ise Washington'dan kimse gitmeyecek. Onun yerine aynı gün Erivan'da düzenlenecek soykırımı anma toplantısına ise mutlaka bir delegasyon gönderileceğini net biçimde açıkladılar. Hem de Türkiye'nin Çanakkale töreni için belirlediği tarihe 'talihsiz' diyecek kadar açıksözlülükle.